Kerem İşkan

Kerem İşkan

“Saadet ve selameti için…!”

“Saadet ve selameti için…!”

Kendine Müslüman” diye bir deyim vardır…

***

Olayları din üzerinden menfaatine göre evirme ile alakalı da söylenmiş olabilir… Bencilliğin dindarlık kisvesindeki halini de ifade eder…

***

Benimle ilgili bile söylenebilir…

***

Kendine Müslümansın, herkesi yazdın, herkesi eleştirdin ama Saadet Partisi’ne ağzını açmıyorsun” diyenler var…

***

Haklılar mı ?

***

Elbette… Oyunu Saadet Partisi’ne veren, bir seçmen psikolojisiyle yazacağım size bugün… Oyunun hesabını soran biri olarak…

***

Her türlü zararı, ziyanı, başarısızlığı, ufuksuzluğu , İslamın sırtına yüklemek, ayet ile hadis ile ortaya çıkan tabloyu manipüle ederek, derin bir kaderci, boş vermişliği, sadakat ile ambalajlayıp kitlelere sunmak…

***

“Ben vazifemi yaptım gönlüm mutmainim” derken bile içinde kopan fırtınaları göstermemek için peş-peşe yutkunmak… Kendini yükseklerde konumlandırarak, insanımızdan “Düzelmiyorlar, anlamıyorlar, dinlemiyorlar” diyerek ümit kesmek…

***

Gençlere yazık…

***

En coşkulu çağlarında, yenilgi üzerine kurulu bir siyasetle gönülleri eziliyor….  İnanmış, bilenmiş ama sayıları her geçen gün azalan, her seçimde canla, başla çalışarak gayret göstererek her seçim sabahı sandıktan “Hain” diye haksızca damgalanan, insanların emeğine yazık…

***

“Ne yapalım yani,  Allah’ın emrini mi değiştirelim?”

***

Haklısınız…

***

Niye sürekli yalan söylediği halde bile ;“Milyonları arkasına takan” bir liderin karşısında, sürekli “doğruları” söylediği halde eriyen bir yapı var ?

***

“Bizde mi yalan söyleyelim, biz de mi konjektöre oynayalım?”

***

Haşa…

***

Ama “Gönüllere niye giremiyoruz?” sorusunun cevabını samimi olarak aramak lazım… Korkmadan, çekinmeden “dava zarar görür” zırhını giymeden bunları tartışmak lazım… Dava geldiği yerde alacağı kadar hasarı almış, kendisini tamir etmek için vurulacak birkaç çekiç darbesine dayanır merak etmeyin…

***

Yorulanları istirahata gönderin…

***

Gitmiyorlarsa, baştan aşağıya bir yenilenmeye direniyorlarsa, hala yapılanları “doğru” olarak kabul ediyorlarsa, müsaade edin her seçimde koşturan, yükü omuzlayanlar dinlensin…

***

Demek ki siz “doğrularınızı” bile anlatamıyorsunuz… Halkla ünsiyetiniz kopmuş…

***

Oğuzhan Asiltürk Bey, artık kuvvetli bir teşekkür ve alkışla evine uğurlanmalı... Samimiyetinden bir an olsun şüphe duyulmayan, gayretleri inkar edilemez Mustafa Kamalak’ta… Ellerinizle, dillerinizle,duanızla, birikiminizle yenileyin şu Genel Merkezi…

***

Hep aynı mevzuu… Kaç kişinin daha bu partiyi bölüp gitmesini bekliyorsunuz…

***

Yıllardır, AK Parti’den dönecek kardeşleriniz için deniz feneri gibi yalnız beklediniz…

***

Bakın oradan dönenler bile, bu karanlıkta, bu karmaşada limanı göremiyor… Bütün suç onların mı ?

***

Işığın sönüyor…

***

Allah yenilgiye sabrı tavsiye eder, ama en çokta zaferleri muştular…

***

Yeniden ayaklanmalı gençler, davullar, kösler, tekbir sesleri ile  meydanları inletmeli, teypten o buğulu ses milyonlara yeniden yemin ettirmeli ;

***

Milletimizin, saadet ve selameti için……”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi