Hava puslu, seyirci için oldukça soğuk.

Ancak, 44. dakikada Bajiç’le gelen gol herkesi  bir anda ısıttı. Stadın havası değişti. Maçın başından itibaren devam eden coşku daha da arttı.

Karşılaşmanın başlarında yüksek tempoda oynanan futbola bakarak, Konyaspor’un 90 dakikayı aynı tempoda tamamlayabilecek mi endişesine kapıldım. Ama, rakibin 10 kişi kalmasına rağmen belirli bölümde bu endişemin doğruluğunu gözlemledik denebilir. Ancak, Konyasporlu futbolcular yerinde önlemlerle rakibe çok net pozisyon vermeyerek bunu geçiştirdi.

Maça baktığımız zaman, topa sahip olma ve oyun üstünlüğü dediğimiz gibi belirli dakikalar dışında Torku Konyaspor’daydı.

Öyle ki, istatistiklerde Kartallar hep önde götürdü maçı.

Pozisyon zenginliğinin çok az olduğu maçın 44. dakikasında en net pozisyonu bulan Torku Konyaspor, Rangelov’un nefis pasındı topla buluşan Bajiç’le cezayı keserek devre arasında, soyunma odasına yüksek moralle gitti.

Karşılaşmanın ikinci yarısında, rakip tüm riskleri alarak Konyaspor’un üzerine gelecekti. Bu futbolun doğasında var zaten. Hatta, Bursa’nın yeşil-beyazlı ekibi 10 kişi kaldıktan sonra biraz daha etkili gibi göründü. 

Ama, Konyaspor rakibe pozisyon vermeyerek zor maçı tek golle de olsa kazanarak 3 puanı hanesine yazdırdı.

Torku Konyaspor, Bursaspor galibiyetiyle, 46 puana ulaşarak tarihinde, en iyi ilk yarı rekorunu kırdı. Daha önce, bir sezonda 25 puan alan Kartallar, bunu geride bırakarak tarihe geçti.

Bu başarıdan dolayı, eksikleri, yanlışları bir kenara bırakarak yönetimi, teknik adamı, futbolcusu ve taraftarıyla emeği geçen herkesi kutlamalıyız.

Sabır dileyerek başladığımız sezonun ilerleyen haftalarında Konyaspor’un bu kadro ile iyi işler yapacağını her defasında dile getirdik. Sağ olsunlar biz utandırmadılar. En azından ilk yarıda hedefe fazlasıyla ulaştı Kartallar.

Ancak, henüz lig bitmiş değil.

Önümüzdeki 18 maçlık uzun bir dönem daha var. Özellikle de ikinci yarıda Konyaspor’u zor bir fikstür beklemekte.    

Bunun içinde ya kadroda yer alan ve tam verim alınamayan Ömer Şişmanoğlu, Sissoko gibi futbolcuların kendisine gelmesi, yada bir forvet transferi yapılmasında yarar olabilir diyorum.

xxx

Maçın hakemine gelince:

Ankara bölgesi hakemi Yaşar Kemal Uğurlu, iyi bir maç yönetti.

Kuddusi Müftüoğlu Başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu’nun bu sezon genç hakemlere şans tanıması ve onları kazanma yoluna gitmesi taktir edilecek bir davranış. Elbette ki hakemlerde hata yapacak, onlarda insan. Ama, öyle sanıyorum ki, ligin ikinci yarısında çok daha iyi hakemler izleyeceğiz. Genç hakemler verecekleri cesur kararlarla Türk futboluna katkı sağlamaya devam edecekler.

Burada bir hatırlatma daha yapmadan geçemeyeceğim, genç hakemleri Türk futboluna kazandırırken gözlemcilere de dikkat etmekte yarar var. Eyyamcı davranan gözlemcileri de Merkez Hakem Kurulunun gözden geçirmesi Türk futbolu adına bir görev olmalıdır.