Esat Ergener

Esat Ergener

Reel Politik

Reel Politik

Son 50 yılı bir havsalanızda canlandırın.

Yaşanan zulümleri, yapılan katliamları, savaşları hatırlayın.

Bosna savaşını hatırlayın, Srebrenitsa’yı…

Çeçenya’yı, Afganistan’ı, Keşmir’i, Doğu Türkistan’ı, Libya’yı…

Atılan kimyasal bombaları, fosfor bombalarını…

Arap baharı safsatası ile vaad edilenleri ve sonuçlarını.

Suriye’yi, Irak’ı, öldürülen milyonlarca masumu, yüzbinlerce çocuğu.

“Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların gayrimeşru çocuklarını öldürün!” diye feryat eden bacılarımızı, Nur bacıyı hatırlayın.

Ve elbette Filistin’i, Mescid-i Aksa’yı hatırlayın.

Bir de diğer tarafı hatırlayın, misalen Ukrayna’yı…

Ve tüm bunlardan sonra tarafların ve destekçilerinin yaptığı açıklamaları ya da yaptırımları.

Eğer bu zulümlerdeki özneler Müslüman ise, ölenin kimliğine, yaşına, sayısına bakılmadan tepki aynıdır ve değişmez: “Çok şiddetli şekilde kınıyoruz!”

Hani bir karikatür var ya, “Ama iyi yedik haa!” diye.

İşte onun kınama versiyonu.

“Acayip kınıyoruz!”

“Öyle bir kınıyoruz ki aklınız hayaliniz durur!”

“Dünya tarihindeki eşi benzeri görülmemiş şiddette kınıyoruz!”

“Şimdi sayın X diyor ki en çabuk ve sert biz kınadık ama yalan söylüyor, çünkü en iyi biz kınarız biz!”

İyi halt yiyorsunuz!

Bir de Ukrayna’dan sonrasını hatırlayın.

Rusya’ya uygulanan yaptırımları, devletlerin Ukraynalı savaş göçmenlerini alma yarışını, yapılan yardımları, başlatılan kampanyaları. Ve sonrasında olanları…

Gölgesinden korkup ödünü patlatacak seviyedeki ödlekliği ile nam salan lanetlenmiş bir kavmin Mescid-i Aksa’ya ve Müslümanlara yaptığı zulüm, öldürdüğü, şehit ettiği onbinlerce masum için 2 milyarlık İslam aleminin yapabileceğiniz tek şey bu, öyle mi?

Ya biz?

Onlarca miting yaptık.

Yüzlerce gösteri, binlerce tel’in, onbinlerce basın açıklaması.

Yapılan tüm bu gösterilere milyonlar katıldı. Yüz milyonlarca kişi gördü, duydu ve izledi.

İsrail ve diğer zalimler de katıla katıla güldüler yalnızca.

Haklılar da bence. Çünkü yapılan her zulme karşı yalnızca “şiddetli şekilde kınayan” yöneticileri ve gösteri, basın açıklaması veya yürüyüş dışında bir şey yapmayan milyarlarca insanı olan bir topluluğa ancak bu tavır yakışır!

Zaten anlayabilsek bu zül de bize yeter ama nerede bizde o fehim…

Tüm bunların hepsini toplayın hatta hızınızı alamıyorsanız çarpın birbiri ile, 2008’de Bush’a atılan bir çift ayakkabı kadar gündem olmadı dünyada, emin olun.

Ya bilaistisna bütün seçimlerde Filistin’i ve Aksa davasını oy toplayabilmek adına vaad haline getirenlere ne demeli?

25 yıldır Gazze’ye tek kere gidememiş olanların “Seçimleri biz kazandığımız zaman bu zaferimiz Gazze’de havai fişeklerle kutlanacak!” açıklamalarını hazırlayanlar veya destekleyenler nerede? En başta bu açıklamayı yapanlar nerede?

“Bu seçimin sonucu Filistin’in mi yoksa İsrail’in mi sevineceğini belirleyecek!” diyen sözümona gazetecilere ne demeli peki.

Yok efendim yok.

Biz bu imtihanı çoktan kaybetttik.

En başta reel politik sevdalılarına karşı kaybettik.

Böyle kutsal bir davayı seçim malzemesi yapanlara haddini bildirmediğimiz zaman kaybettik.

Geçtiğimiz hafta gıyabi cenaze namazını dahi camilerin içinde kıldırarak vatandaşın cami dışında görüntü vermesini engelleyen diyanete tepki vermezken kaybettik biz.

Bombalanan hastaneleri, okulları ve orada şehid olan binlerce bebeği, çocuğu, kadını, yaşlıyı yeterince gündeme getiremeyip iki üç şaklabanın “Ama Filistin de toprakları sattı ama” veya “Araplar da bizi falanca zaman arkamızdan vurdu!” sözlerini trend topic yaparken kaybettik.

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” buyuran Efendimiz’in yüzüne nasıl bakacağız ahirette, gelin şapkanızı çıkarın ve önünüze koyun ve en iyisi onu düşünün…

Allah bizi affetsin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Esat Ergener Arşivi