Efendim Cumartesi itibâriyle Sevgili Peygamberimiz aleyhissealâtu vesselâm’ı anlatan bir güzel insandan bir güzel sohbet dinledik. Mükemmel bir sohbetti bizler çok istifâde ettik istiyoruz ki, sizler de bu güzelliklerden faydalanın. Kararınca karârınca yansıtabilirsek aldığımız notlardan siz değerli okurlarımıza bir peygamber muhabbeti gamzeden sohbetten azıcık bahsetmek arzusundayız. Sohbet âdeta bizim zihnimize ve yüreğimize nakış nakış işlendi ayni duayla bizler de sizlere aksettirmek istiyoruz. Vira Bismillah;

Kâinâtın O En Kâmil İnsanını, O En Güzel Ahlak Misâl’i, ‘Usvei Hasene’yi anlamak idraklara sığmayan, idrak ötesi bir seviyedir. Ama herkes kendi ölçüsünce kabını doldurur. O’nu anlamaya, öğrenmeye mecbûruz. O’nun izinden gitmek, O’na muhabbet bir seviye istiyor. 

En büyük tahsil Son Peygamber, Âlemlerin Efendisi Peygamber Efendimizi tanıyabilme tahsilidir. Bu ayda O’nu yakînen tanıyabilmek, O’na olan muhabbetimizi artırmak şart. Bu bereketli ay bir fırsat olmalı. Aslında O’nunla hemhal olmak mümin kişi için bir lütuftur. O’nu sevmek, hayâtımızı O’nun sünnetleri istikâmetinde yönlendirmek her müminin temel vazifesidir. 

Bütün kâinat ilâhî bir dersânedir. Bu kutsî dersânenin kitâbı Kur’ân-ı Azûmüşşan’dır. Kâinat ilmini kalbî ilimle yâni mârifet boyutunda anlayabilmek kişi için bir ikrâmı ilâhidir. Bu mektebin talebesi olana ne mutlu! İnsan kâinâta baktığında her müşahadesi tefekkür boyutunda olacak. Zerreden kürreye etrâfımızda cereyan eden hâideselere baktığımızda Cenâb-ı Hakk’ın, ‘El-Bârî’ ve ‘El-Musavvîr’ esmâlarının tecellilerini görmek mümkündür.  Meselâ mevsimleri düşündüğümüzde ilkbaharda o açan çiçekler, yeşeren canlanan tabiat bizim de gönlümüzü yeşertmeli, imânımızın canlanmasına, ibâdet şevkimizin artmasına vesile olmalı. Sonbahar mevsiminin yanına kendimiz koymalı, kişiler hangi yaşta olursa olsun her sene yaşlandığını, içine dolan sonbahar hüznüyle ahretini düşünmeli, dünyâda yaşarken ebedi sermâye biriktirme telâşına dalmalı. İnsan her mevsimde kendini görmeli. Uçsuz, bucaksız kâinâtta kendi küçüklüğünü ama Allah Teâlâ’nın büyüklüğünü idrak etmeli. Müslüman’ın tefekkür boyutu O’nu imanda kemâle götürür.

Rebiyülevvel ayının Sultânı Peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselam Kur’ân-ı Kerim’in ve aynı zamanda kâinâtın muallimidir. Kur’ânu Azûmüşşan ilâhi bir mûcizedir. Rasûlullah Efendimiz aleyhisselam’da insanlıkta mûcizedir. Cenâb-ı Hak Peygamberimizi öksüz, yetim, fakirlik, evlat acısıyla hemhal olma, akrabalarından-kavminden çeşitli eziyetlere ve acılara düçâr kılarak O’nu her türlü sıkıntılardan geçirdi ve sonunda O’nu dünyâda devlet reisliğine kadar yükseltti. İnsanların yaşadığı her farklı acının hepsini O tatmıştı aleyhissalâtu vesselam yâni O hiçbir acıdan vâreste değildi.

Cenâb-ı Hakk kulunu kendi dostluğuna dâvet ediyor. Kul ancak Hz. Allah Celle ve Âlâ ile huzur bulur. Böyle insan her işinde Allah rızâsını gözetir. Kul ahretini kazanmak için ne yaparsa bu dünyâda yapar. Mümin dünyâda yapıp ettikleriyle ahrette kazanacak ya da kaybedecek zira orada kazanma ve kaybetme işi yok. Kazanma ve kaybetme bu dünyâdadır.

Tefekkür bir iman alâmetidir. Mümin âdeta çorak gönüllere bereket götüren bir rahmet insanı olmalı. Yine mümin gittiği yere bir bahar meltemi götürecek. Mümin kişi dünyâda ‘arzı endam’ içinde değil bir ‘arzuhal’ içinde yaşayacak.

Muhabbet fedâkarlık ister. Tekâbül etmek (=karşılama, yerini tutma) istiyorsak O’nda fâni olmalıyız. O’nun izinden yürümeliyiz. Bunun için en hasbî gayretler ifâ edilmeli. Dünya bize göre âdeta bir Pazar yeridir. Bu pazarda mallar, canlar satışa arz edilmiştir. Her kim ki bunları Hak yolunda sarf ederse karşılığında O’na en güzel mükâfatlar hazırlanmıştır. 

Rebiyülevvel ayında O’na olan sevgimizi test etmeliyiz. İnsanlar iyilik gördüğü kimseleri asla unutmazlar. Bizler ümmet olarak en büyük iyiliği, Allah Rasûlu yapmıştır. Bugün insanı inceleyen ne kadar pedagojik ilimler varsa onların hepsi Efendimiz aleyhisselam da vardı. Zira O’nu Rabb’imiz terbiye etmişti, O’nun ilmi Allah Azze ve Cell’in ilmiyle hemhaldi. Bu güzel ayda ümmet olarak Peygamber aleyhisselâma olan muhabbetimizi çeşitli hayır çalışmalarıyla göstermeliyiz. Amellerimizi O’nun amelleriyle istikâmetlendirmek bu ayı en güzel şekilde değerlendirmek demektir. Aynı zamanda bu ayda O’nu anlamak içinde duâlar edelim inşaALLAH