Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Ramazan’ın yarısı

Ramazan’ın yarısı

11 ayın sultanı Kur’an ayı, oruç ayı, itikâf ayı Ramazanı Şerif’in yarısını geride bıraktık.

Rahmet günleri bitti. Şimdi mağfiret günlerindeyiz.

Rabbimize (cc) şükür ediyoruz, hamd ediyoruz.

Tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin ahseni kabul ile kabul olmasını niyaz ediyoruz.

Ama oruç tutarken kendimize dikkat ettiğimiz kadar, Ramazan ayına dikkat ediyor muyuz?

Ramazan ayının Kur’an ayı olduğunu söylerken bu ayda Kur’an ile Rasulullah’ın (sav) gösterdiği doğrultuda yakınlık kurabiliyor muyuz?

Oruç günlerinin en temel ibadeti olan Namaza dikkat ediyor muyuz?

Namaz ibadetinin Kur’an-ı Kerim’de nerede ise sürekli olarak birlikte zikredildiği Zekat yükümlüğüne dikkat ediyor muyuz?

Midelerimize özendiğimiz kadar iftarlarımıza dikkat ediyor muyuz?

Giyim, kuşam ve statümüze itina gösterdiğimiz kadar sahurlarımıza itina gösteriyor muyuz?

Yoksa Ramazan ayının gün ve geceleri de yılın diğer aylarının gece ve günleri gibi mi geçip gidiyor?

Mesela Ramazan ayına ve Oruç ibadetine hürmet göstermeyenlere nemelazımcılıkla sessiz mi kalıyoruz?

İster bölgecilik deyin, ister mikro milliyetçilik deyin her geçen yıl oruç tutmayanların sayısında gözle görülür bir artış yaşanmasına rağmen hala “BU ŞEHİR ORUÇ TUTUYOR” yalanının arkasına sığınan siyasiler, sivil toplum kuruluşları ve kamu görevlilerinin yalanlarına ortak mı oluyoruz?

Akşama kadar midemize oruç tutturup iftar ve sahur sofralarında envaı çeşit yemekle midemizi tıka basa doldurduktan sonra gürültülü bir şekilde ya Rabbi şükür mü diyoruz.

Ramazan ayının gündüz ve gecelerinin aydınlığı olan Kur’an tilavetlerini yaparken Rabbimiz (cc) birlemek adına Araf Suresi’nin 54. Ayetinin bir kısmını alıp “Yaratmak ve kanun koymak sadece Allah’a (cc) aittir” derken diğer taraftan Allah’ın (cc) Kur’an-ı Kerim’de Resulü (sav) için koyduğu hükümleri göz ardı mı ediyoruz.

Tanıdığımız sandığımız hocalar(!) vasıtasıyla Kur’an-ı Kerim’in bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr edenlerin düştüğü gibi bir yanlışlığa düşürülüp Rasulullah’ın (sav) sahih sünnetini yok saymak suretiyle Allah (cc) ile Rasulullah’ın (sav) arasını ayırt edenler ile aynı grupta mı yer alıyoruz.

Kur’an ayında “Kur’an-ı anlayarak oku” diyerek elimize tutuşturulan kitabın Kur’an mı, yoksa falan filan şahsın Kur’an’dan kendi kıt bilgisi ve peşin kabulleri doğrultusunda oluşturduğu meal mi olduğuna dikkat ediyor muyuz?

Kur’an-ı Kerim’i okurken ayetlerdeki kişiler, olaylar ile emir ve yasakların bir kısmının tarihsel olduğunu ve bu günkü çağdaş düşünce ile bağdaşamayacağını iddia edenleri mi destekliyoruz?

Kısaca Ramazan ayının henüz yarısı önümüzde iken bir nefis muhasebesi yapabiliyor muyuz?

Ramazan ayından ne kadar istifade ettiğimiz ibadet, hal ve davranışlarımızda görülebiliyor mu?

Ramazan ayında Müslüman kardeşlerimizle birlikte af olanlar listesinde olup olmadığımız konusunda bir endişe taşıyor muyuz?

Ümmet, dünya coğrafyasının her köşesinde kan ağlarken, biz hala şehrimize sığınan insanlara yardım etmek bir yana, onları hor ve hakir görenlerden miyiz?

Midelerimizin aç kalması ile vücut kilolarımızda eksilme görülürken, diğer taraftan gönlümüzdeki, kalbimizdeki, aklımızdaki hata, günah ve isyanlarda da bir azalma görebiliyor muyuz?

Yoksa bu yılda “niyet hayır akıbet hayır” ifadesini her zamanki kolaycılığımız ile yorumlayıp “at topunu, al orucunu” diyenlerden miyiz?

Ramazan ayı sona ermeden gerçek nefis muhasebesini yapabilenlere ne mutlu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi