Mübârek Ramazan ayının evveli olan rahmet günlerini tamamlayıp, ortası olan mağfiret günlerindeyiz artık.

Rabbimize (cc) şükürler olsun, bereketli bir Ramazan ayı yaşıyoruz.

Hem Ramazan ayına mahsus bereket.

Hem de rahmet, yani yağmur bereketi.

Ramazandan önce nasıl oruç tutarız bu ayda diyenlerin sızlanmaları ve serzenişleri kesildi rahmetin getirdiği serinlik nedeniyle.

İlk günden itibaren bazen öğleden önce, bazen ikindiden sonra, bazen de tam teravih namazı vaktinde yağan yağmur beklenenin üzerinde bir serinlik sağladı.

İnsanlar günlük telaşlarında, alışverişlerinde ve 5 vakit ibadetleri esnasında zaman zaman yağan rahmetle ıslansalar da bu Ramazan ayında asıl ıslanan belediyeler, özellikle de büyükşehir belediyesi oldu.

Özellikle son 5 günde yağan yağmur bu şehirdeki belediyelerin sahte makyajlarının akmasına ve tekrar gerçeklerin ortaya çıkmasına neden oldu.

Daha dün denebilecek bir geçmişte son 50 yılda şu kadar alt geçit yapıldı ama biz 10 yıllık dönemde ondan kat be kat fazla alt geçit yaptık diyenler, yağmurun doldurduğu ve içinden çıkılmaz hale gelen alt geçitlerde boğuldular.

Yine şehre geçmiş başkanlar döneminde yapılan yeşil alanları birkaç misli artırdık diye övünenler, yeşili söküp parke döşedikleri orta refüjlere takılı kaldılar her yağmurda.

Israrla yapılan iyi niyetli uyarılara kulak tıkayarak Fuar Alanı ve Mevlana Meydanı başta olmak üzere, eski yeni tüm meydanları ve açık otoparkları yeşilden arındırıp taşlaştıranlar, her yağmurda biriken ve saatler geçmesine rağmen tahliye edilemeyen su birikintileri ile dosta düşmana İzmir Belediyesi’nden daha fazla rezil rüsvay oldular.

Konya bu dönemde belki Türkiye’de ilk defa, içine yağmur yağan belediye otobüsü haberiyle manşet oldu.

Şehrin neredeyse en üst kottaki konumu nedeniyle yağmurdan en az etkilenmesi gereken Tıp Fakültesi başta olmak üzere, sanayi sitelerinden Bosna Hersek ve Sancak mahallelerine kadar her yer adeta göl oldu taştı.

11 yılı aşkın belediyecilik dönemlerinde bir türlü birbirleri ile organize olamayan belediyelerin fen işleri ekipleri ve KOSKİ arasındaki koordinasyonsuzluk nedeniyle, yağmurda vatandaşın yardım çağrıları beni ilgilendirmez, falan belediyeyi veya falan numarayı arayacaksınız diyerek karşılıksız bırakıldı.

Özellikle çok övündükleri alt geçitlerde biriken suların zamanında tahliye edilememesi nedeniyle pek çok araç sahibi mahsur kaldı ve zarara uğradı.

Bunlar son 11 yılda ortak akıl ile yönetil(emey)en şehirden, Ramazan ayı manzaraları olarak hafızalara kazındı.

Adliye Alâeddin arası ve Alâeddin teknik lise arasındaki tramvay çalışmalarına ise hiç değinmeyelim isterseniz.

Çünkü orada bir dokun, bin ah işit ten daha vahim durumlar var akşam saatlerinde.

Belediyelerin iş başına geldiğimizde şu kadar ekip vardı, biz bu sayıyı şu kadar artırdık ve tüm ekiplerin sahada olduğuna dair açıklamalarını yalanlarcasına toplam 15 dakikayı geçmeyen her yağmur, foyalarını ortaya çıkarıveriyor.

Göz boyama işinde gayet mahir olan belediyecilerin son 11 yılda övüne övüne bitiremedikleri Dünya Şehri Konya’nın alt yapısı rahmete dayanamadığı gibi, üst yapısı sayılan yönetim kadrosu da rahmet karşısında ıslanmış karton gibi eğilip bükülü veriyor.

11 yıldır tek parti iktidarının verdiği rehavetle dilediği şekilde hesapsız ve hukuksuz şekilde harcama yapanların her yağmurdan sonra şehirde oluşmasına vesile oldukları göletlerdeki bulanık sularda neler avladıklarının ortaya çıktığı günlerdir bunlar.

Vatandaşın telefonlarına yetkililerin bak(a)madığı bir şehirde, insanların sosyal medya üzerinden yaptıkları yardım çağrılarını bile karşılıksız bırakan bir yönetim zihniyetinin rahmet günlerinden gerekli nasibi al(a)madıklarına inanıyoruz.

Son günlerdeki davranışlarına bakılırsa, mağfiret günlerinde de kendilerini af ettirebileceklerinden ümit var olan var mı acaba?