1940 yılından bu yana Çin işgali altında olan Doğu Türkistan'da zulüm yeniden hortladı. Aslında 75 yıldır Çin zulmü hiç bitmedi. İşkenceler, baskılar, nükleer denemeler ve daha nice zulümler. 2009 yılındaki toplu katliamların ve tutuklamaların ardından Çin devleti yeniden kudurdu, yeniden azdı. Çin hükümeti bu kez oruç tutan Uygur Türklerini katletmeye başladı...

**

Doğu Türkistan'da Müslüman Türk'ün kanı akıyor. Yapılan zulmün haddi hesabı yok. Bütün bunlara rağmen koca Türk dünyasından çıt çıkmıyor. En ufak bir tepki yok. Türkiye'nin gündemi İstanbul'da yürüyüş yapan LGBT'liler. Mısır'daki askeri darbenin ardından sokaklara dökülenler şimdi neredeler? Doğu Türkistan bizim kan davamızdır, can davamızdır. Uygur Türklerinin tek umudu Türkiye'dir, Türk milletidir...

**

Çin hükümeti, Uygur Türklerine karşı yıllardır yozlaştırma, asimilasyon ve yok etme politikaları uyguluyor. 1980 sonrası zaman zaman özgürlük alanlarını genişletme denemeleri yapılmakla birlikte, her seferinde baskı politikalarına geri dönüldü. Çin 60 yıldan beri Doğu Türkistan’da inanılması zor bir zulüm uygulamalarına imza atıyor...

**

Türkiye'de bazı haber ajansları “Doğu Türkistan” diye yazmaya bile korkuyor. Çin hükümeti gibi “Sincan Özerk Bölgesi” ifadesini kullanıyor. Çinli hackerlerin korkusundan mıdır yoksa siyasi nedenlerden mi böyle yazıyorlar bilmiyorum. Ama şu bir gerçek ki; orası öz Türk topraklarıdır. Gökbayrağın dalgalandığı toprakların ismi kıyamete kadar Doğu Türkistan olarak kalacaktır...

**

Hong-Konglular, Tibetliler, Tayvanlılar bile aslen Çin kökenli olmasına rağmen Çin devletinden nefret ediyor.Filistin davasına sahip çıktığımız kadar Doğu Türkistan davasına sahip çıkamadık. Doğu Türkistan meselesi sadece bir siyasi partinin meselesi değil tüm Türk dünyasının ortak davasıdır. Türkiye’de kayda değer sayıda Doğu Türkistan kökenli vatandaşımız var. Onlar, kısıtlı imkânlarıyla öncelikle kendi çocuklarına, bir taraftan da bütün dünyaya “Doğu Türkistan Gerçeği”ni anlatmaya çalışıyorlar...

**

Bugün Doğu Türkistan'da soydaşlarımız ve dindaşlarımız sırf inançlarını yaşamak istedikleri için katlediliyor. Bu Yecüc-Mecüc kavmine karşı buğz edelim, Alış verişlerimizde bilinçli tercihler yapmalıyız. Ticari ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Çin zulmünü dünyaya duyurmak üzere yapılacak mitinglere katılmayı önemsemeliyiz. Çin, dünya kamuoyunda imajının bozulmasından ciddi şekilde rahatsız oluyor. Ortaya konulacak samimi çabalar mutlaka semeresini verecektir...

**

Bugün kardeşlerinin uğradığı zulme seyirci kalanlar, hiç şüphe etmesinler ki, benzer bir akıbet yarın da onları beklemektedir. Mısır için dua edenler, Mısır için sokaklara dökülenler biraz da Doğu Türkistan sokağa dökülün. Doğu Türkistan öpöz Türk diyarıdır. Uygur Türkleri, Türk dünyasının en medeni ve kültürlü halkıdır. Gün kenetlenme gün kardeşe sahip çıkma zamanıdır..

**

Konya belediyeleri arasında Çin'in şehirleriyle kardeş şehir olan belediyelerin ilişkilerini tekrar gözden geçirmeli. Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir'e uygulanan vize ayıbına son verilmeli. Türkiye, onun da vatanı. Rabia Kadir'e Türkiye'ye niye gidemiyorsun diye sorduklarında, “boğazım düğümleniyor, ağlıyorum” diye cevap vermişti. Bu sözleri duymak acı verici. O sadece Uygur Türklerinin değil Anadolu Türklerinin de anasıdır. Bu mübarek Ramazan ayında İslam aleminde yaşanan acıların son bulmasını temenni ediyorum...