Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Ramazan geliyor

Ramazan geliyor

Recep, Şaban ve derken işte geldi geliyor Ramazan. Yine ömür mevsiminde bir Ramazana daha giriliyor. Hep söylendiği gibi bir arınma, temizlenme ve huzur iklimine doğru gün sayıyoruz artık. Ancak ülkemiz ciddi sınavlardan geçiyor. İslam âleminin yoğun gündemleri… Memleketimizde yaşanan heyecanlı, itham edici, suçlayıcı, şiddet üslûbuyla özdeşleşmiş bir siyâsi gündemin ve seçim atmosferinin ardından gelecek şu muhteşem rahmet ayı inşaALLAH Müslümanların yüreklerine, şahsiyetlerine ve İslam toplumuna rahmet olsun, mağfirete vesile olsun. Mevcut günlük gündemle savrulan şahsiyet ve karakterler için; “dur artık düşün ve davranışlarını tart, ahret var orayı asla unutma” deme vaktidir Ramazan. Yoksa yine vâr olanlarla harmanlanan ve nasıl geçtiğinin farkına bile varılamayan bir ay olmasın Ramazan…

Şurası inkar edilemez bir gerçek ki biz tek önderimiz Hz. Muhammed aleyhisselam gibi bir hayat yaşamıyoruz. O’nun gibi Ramazanları ihya edemiyoruz. Böyle olunca pek çok lüzumsuz gündem İslam âlemini meşgul ediyor dahası şirâzeden çıkartabiliyor. Bir türlü Ramazan’ı gündemimize koyamıyoruz.

Halbuki bir ruh disiplini olan Ramazanı kişisel ve toplum olarak mutlaka gündemimize almamız şart. Bunalan ruhların canlanması, kararan kalplerin yeniden aydınlanması, bozulan mânevi hayâtımızın tekrar onarılması için mümin olarak bizlerin Ramazanın kutsî iklimine ihtiyâcımız var.

Ramazanın huzur ve rahmet dolu günlerine az bir vakit kala bu kutlu ayda yapılacak ibâdetlerle bütünleşmek, onları en âlî halleriyle hayat gündemimize almak durumundayız. Bu aydan en kazançlı nasıl çıkabilirim? Telâşı sarmalı bizi. Bu güzel ayda her Ramazan bir hatim yapıyordum acaba bunu nasıl daha yükseltebilirim? Yâhut bu Ramazan gitmediğim câmileri hesap edip terâvih namazlarını orada kılabilsem? Veya bu Ramazanda bizzat kendim gidip fakir-fukaraya kendi elimle yemek hizmeti yapsam, evimde ağırlasam? Gibi farklı Ramazan gündemlerini pratik hayâtımıza koyabilsek ne iyi olur, değil mi?

Bu Ramazan ibâdetlerimi nasıl daha ihlaslı hâle getirebilirim? Endişesi taşınsa. Bu Ramazan oruç, ahlâkımı acaba nasıl etkileyecek ve ne gibi değişikliklere sebep olacak? Beğenmediğim huylarıma, oruçla Rabb’imin râzı olabileceği bir biçim getirebilecek miyim? Üzüntüsünde olma… Daha çok affedilmeye yöneliş, bağışlanma isteği, mağfiret talebi gündeme gelse… Hakk’a olan samimiyet daha bir kavileşse, ibâdetlerde huşû, ihlâs ve ihsan sırrı hikmetince kavransa ne iyi olur, değil mi?

Bu Ramazan bize gerçek kulluğu idrak ettirse, ibâdetlerdeki hikmetleri kavratsa, dünyâya boş yere râm olma sevdâsından vaz geçirse, ahret hakikatiyle yüz yüze getirse, son nefes endişesi taşıtsa ne iyi olur değil mi?

Velhasıl iyiliklerin-hasenatların yüklüce yağdığı günler ve gecelere girerken kendimizle, nefsimizle hesaplaşma vakti geldi, hesabı ödeme ve kurtulma imkânı ayağımıza kadar gelmişken kaçırmak akıllıların yapacağı iş değil. O zaman haydi ey mümin kardeşler hep birlikte toparlanma mevsimi geliyor. İnşaALLAH gelen Ramazan tüm Müslümanlara bir silkinme getirir temennisiyle şimdiden Ramazanınız her hususta hayırlara vesile olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi