Poşet İster misiniz?
Yeni yıl; âdetini bozmayarak yine yenilikler getirdi. Yeni yılla birlikte marketlerin reyonlarında bazı değişiklikler oldu. Eskiden sigara ve kaliteli tıraş bıçakları kasiyerin yanı başındaki vitrinde dururken; şimdi ise o ticari malzemelerin yerinde poşetler var.
Bazı insanlar için market alışverişinin en keyifli tarafıydı ihtiyaçtan fazla poşet almak. Fazla aldığı o poşetleri ise evindeki çöp kutusunun kirlenmesini önlemek için kullanırlardı.
“Eskiden poşetler bedava değildi ama bedavadan biraz daha ucuzdu” dedi, markete el arabasıyla gelen kişi.
Geçen yılın son günlerinde yani poşetlerin ücretsiz olduğu son günlerde ufak tefek ihtiyaçlar için marketten alışveriş yaptım. Yeni yılla birlikte poşetlerin ücretli olmasından sonra markete daha seyrek gitmeye çalışıyorum. Bu durumun sadece çevreye değil aynı zamanda keselere de faydası oldu.
Her ne kadar ücretli de olsa belli bir miktarda alışveriş yaptıktan sonra malzemeleri taşımak için; ihtiyacın oluyor poşete. Bir tanesine çeyrek lira ödeyip eve geldiğinde, parayla aldığın poşetin çöp kutusuna takıldığını görünce de insanın içi cızzz ediyor.
Tabi insanız… Önceden bedavaya aldığımız poşetlere para vermeye başlayınca beklentimiz de büyüyor, daha kaliteli bir şeyler bekliyoruz. Ama poşetin aynı malzeme olduğunu görünce de haliyle canımız biraz sıkılıyor.
İnsanlarımız gerçekten kıvrak zekâlı. Hayatımıza giren yeni kuralları boşa çıkarmak için bulduğu karşılıklar, boşlukları değerlendirme ve itiraz yolları takdire şayan. Bunların bir kısmı ahlaki olmasa da…
Kasiyer görevlisinin ağzına pelesenk olan “poşet ister misiniz” sorusuna vatandaşlarımızın bazı tepkileri şöyle…
Kimi ihtiyacı kadar poşet talep ediyor. Kimi aldığı malzeme az olduğundan poşet almamayı tercih ediyor. Kimi uyanıklar ekmek ve meyve-sebze bölümünden cebine poşet stok ediyor. Kimileri de şöyle diyor: “Hem para vereceğim hem de reklamınızı mı yapacağım! Poşetlerin üzerinde markanız olmasın!”
Tabi bunların arasında en orijinal tepkiyi veren son örnekteki kişiydi. Peşinde magazin muhabirlerinin gezdiğini zanneden şahıs sosyal medya hesabında 4-5 milyon takipçisi olan birine de benzemiyordu. Zamanında bedavaya aldığı market poşetine yedek elbiselerini koyup; hafta sonu sahile giden birine benziyordu. Ama nerden buldu bu itiraz şeklini; ben ona hayran kaldım.
Bu itirazlar bana birazcık da tanıdık geliyor. Hâlâ uygulanmakta olan ve devletimizin muayene parası tahsili için eczacılarımızı tahsildar kıldığında olmuştu bu tür itirazlar. Eczacılarımız da bu durumu anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere anlatacağız diye kahroluyorlardı. Şimdi de bu durumu kasiyerler yaşıyor. Yazık… Anlayamayan insanlarla ortak bir seviyede buluşup durumu izah edebiliyorsun. Lakin anlamak istemeyen insanlara hiçbir seviye ve hiçbir izah şekli fayda vermiyor.
Bir de şöyle tezat var! Alışverişini yapıyorsun ve poşete para veriyorsun. Lakin hediye paketi istediğinde mağazadan; ona para ödemiyorsun. Hâlbuki o da poşet…
Kul yapımı kurallar…
Bir taraf da ifrat bir tarafta da tefrit…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.