Parti İl Başkanlığı ve Sayın Sorgun
Partilerde il başkanlığı önem kisp eder. 1944’e kadar ilin valisi partinin il başkanlığı görevi ile de vazifeli olup parti için çalışırdı. Tabii kaymakam ilçe, zamanın nahiye müdürleri de bucak başkanı vazifesindeydiler
Partinin genel başkanı mı dediniz
O, başbakan olanlar değil Cumhurbaşkanı olan idi.
Ne günlere geldik ki o gün sahiplerinin torunları bu gün dedelerinin getirdiği Demokrasi(!) yolunda gittiklerini söylerken. Burada ayrılıp bu günün parti başkanı asla olamayan Cumhurbaşkanını ve valileri hatta kaymakamları zaman zaman iktidar partisi adamı olarak şikayetçi olmaktalar. Men Dakka Dukka mı oluyor acaba dersiniz ama bugünlerin valilerini tenzih ederim. Hakikaten halk için çalışmaktalar. Ancak eksik yanlış hareketleri olabilir buda herkesin bir tavır kuralıdır.
İllerdeki parti il başkanları tarihi alışkanlık mıdır acaba desem doğru olur mu?
Çünkü nerede ise herkes milletvekilinden validen evvel işini halletmek için il başkanına koşar(!) bilemem bu koşuşu ile başarır mı?!
Bu bakımdan pek çok kişi il başkanı ve tabiri caiz ise el üstünde olmak ister. Bunu temin içinde mutlaka yarışımlarda karşıtını yenmek için her çareye başvurur.
***
Konuyu derinlemesine girmek isteyerek başladığım yazımda esas vurgulamak istediğim bir husus bulunmakta.
Yukarıda anlattıklarımın bir başkan değil yeni bir yönde olan il başkanı ile karşılaştık.
Başarılı bir bürokratlıkta ilerleyerek KOSKİ Genel Müdürü olan kardeşimiz Başbakanın önerisi ile bu vazifeden ayrılıp AK Parti’nin Konya İl Başkanı oluverdi.
Her ne kadar başkalarınca ahde vefa gösterilmedi çağrışımları oldu ise de zaman içindeki çalışmaları ile herkesi kendine bağlama başarısını elde edebildi.
Demokrasiyi siyasette tayin ile değil halkın benimsemesini prensip eden Sayın Ahmet Sorgun daha ilk günlerinde ilçe, il, ilçe parti başkanlarını toplayarak halka tanıtmakla başladı ve her derdinizde emrinize amadeyiz deyiverdi.
Nitekim son bendenizce veda gibi anladığım toplantıda bile sadece İl Başkan Yardımcıları, İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve ilçe başkanları ile merkez ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarıyla birlikte düzenledi. Bu toplantıya basın mensupları haylice kalabalık olarak ilgi göstermesiyle görkemli bir toplantı oldu
Açıkçası Vekil ve Belediye siyasilerini katmadan yaptığı toplantı da, demokrasinin bir parçası sayılırdı. Yaptığı basın toplantısında şöyle diyordu.
“Bugün Teşkilatımız adına önemli bir süreci tamamlamanın rahatlığı ve huzurundayım. Konya genelinde 31 ilçe, 6 belde, kadın ve gençlik kolları kongreleri partimizin vakarına yakışır bir işlemle tamamlandı.” Derken;
“Kongrelerdeki adayları seçmede şu veya bu olsun emriyle değil. Tüm ora hatta çevre teşkilatlarının tahkiki, halkın görüş izlemişlerini değerlendirerek liste hazırlanması yanında yinede tesir asla yapılmayıp delegelerin seçmesine bırakılmıştır dedi.
Bu durumda vazife değişimi yapanlar olmuştur ama hiçbir gücenginlik doğmamış oldu” diyerek vurguladı.
İşte demokrasi bu idi acaba şimdiye kadar olanlar muhalefet içinde bile böyle bir yol izlenildi mi? İşte Sayın Sorgun’un başarısının temeli bu olmakta idi.
Kongrelerin bir halk şenliği içinde oluştuğunu da belirten Sayın Sorgun “…kongrelerin sadece seçimlerin yapıldığı misyondan öte; kadın, erkek, genç, çocuk, yaşlı demeden iştirakleri bizleri mesut etmiştir.
Başkan adayı olamayan kardeşlerimiz küskünlük, dargınlık değil başkan adayların yönetimine girdi tören düzenledi. İşte bu anlayış ve olgunlukla, büyük bir sağduyu ve hizmet bilinci ile süreci tamamlamış olduk bu arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyor başarılar diliyorum.”
Çalışmaları üzerinde de bilgiler veren Sayın Sorgun şimdiye kadar muhalefetin kilitli kapılarını bırakın iktidar partilerinin il başkanlıklarınca yapılmayan takdir edeceğimiz işlemleri anlattı.
“İl başkanı olarak şahsımın başkanlığında yerel yönetimlerden sorumlu yardımcımla beraber 15 günde bir Büyükşehir ve Merkez İlçe Belediye başkanlarımız ve İl Genel Meclisi başkanımızın katılımıyla Konya proje ve hizmetleri ile sorunlar tartışıldı.
Ayrıca bu toplantılar yanı sıra il binamızda Cumartesi ve Pazartesi günleri olmak üzere her hafta iki gün iki Milletvekilimiz gün boyu nöbet tutmuş ve tutmaktadırlar. Dileyen herkes bu günlerde binamıza gelip Milletvekillerine her konuda istek ve dileklerini görüşebilmekteler.
Keza Pazar da dahil hafta boyunca her gün bir İl Başkan Yardımcımız, bir İl yönetim kurulu üyemiz, bir Belediye meclis üyemiz, Kadın ve Gençlik kolları birer yönetim üyesi aynı şekilde nöbetteler.”
Doğrusu bundan hiç haberim yoktu
Fevkalâde bir düzen diyemez miyiz? Bakalım bu gün yarın bir müşahedeye çıkmakla kalmayıp Konya meseleleri üzerinde de konuşmak isteyeceğim inşallah.
İşte bir İl başkanının Demokrasi ve gelişimi içindeki çabaları gözle görülmekte. Aslında her zaman ve her yerde olmasını arzuladığımız bu işleme şimdi olunca hayret etmekteyiz.
Amaaaaa.
Bu hareketler bir de bakanlıklarda da olması yanında Milletvekili adaylarının da bu titizlikle bile seçilse yine de Genel Başkanların iki dudağı arasından istenmeyenlerin bile listelere alınması
Halkı üzdüklerinden habersiz demokrasinin içine işlemektedirler.
İşte ne başarı yaparsa yapsın Sayın Sorgun. Kendince aday olmamasını fırsat bilerek öne geçmek isteyen veya hoşnut olamayan kimselerin telkinleri ile teklif edilmezse, kendisinin dediği gibi “Biz makam servet değil kısmete gönül verenlerdeniz” demesi dikkate alınmazsa…
Sadece AK Partisi değil Konya için bir kayıp olacak diye düşünürüm.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Partinin genel başkanı mı dediniz
O, başbakan olanlar değil Cumhurbaşkanı olan idi.
Ne günlere geldik ki o gün sahiplerinin torunları bu gün dedelerinin getirdiği Demokrasi(!) yolunda gittiklerini söylerken. Burada ayrılıp bu günün parti başkanı asla olamayan Cumhurbaşkanını ve valileri hatta kaymakamları zaman zaman iktidar partisi adamı olarak şikayetçi olmaktalar. Men Dakka Dukka mı oluyor acaba dersiniz ama bugünlerin valilerini tenzih ederim. Hakikaten halk için çalışmaktalar. Ancak eksik yanlış hareketleri olabilir buda herkesin bir tavır kuralıdır.
İllerdeki parti il başkanları tarihi alışkanlık mıdır acaba desem doğru olur mu?
Çünkü nerede ise herkes milletvekilinden validen evvel işini halletmek için il başkanına koşar(!) bilemem bu koşuşu ile başarır mı?!
Bu bakımdan pek çok kişi il başkanı ve tabiri caiz ise el üstünde olmak ister. Bunu temin içinde mutlaka yarışımlarda karşıtını yenmek için her çareye başvurur.
***
Konuyu derinlemesine girmek isteyerek başladığım yazımda esas vurgulamak istediğim bir husus bulunmakta.
Yukarıda anlattıklarımın bir başkan değil yeni bir yönde olan il başkanı ile karşılaştık.
Başarılı bir bürokratlıkta ilerleyerek KOSKİ Genel Müdürü olan kardeşimiz Başbakanın önerisi ile bu vazifeden ayrılıp AK Parti’nin Konya İl Başkanı oluverdi.
Her ne kadar başkalarınca ahde vefa gösterilmedi çağrışımları oldu ise de zaman içindeki çalışmaları ile herkesi kendine bağlama başarısını elde edebildi.
Demokrasiyi siyasette tayin ile değil halkın benimsemesini prensip eden Sayın Ahmet Sorgun daha ilk günlerinde ilçe, il, ilçe parti başkanlarını toplayarak halka tanıtmakla başladı ve her derdinizde emrinize amadeyiz deyiverdi.
Nitekim son bendenizce veda gibi anladığım toplantıda bile sadece İl Başkan Yardımcıları, İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve ilçe başkanları ile merkez ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarıyla birlikte düzenledi. Bu toplantıya basın mensupları haylice kalabalık olarak ilgi göstermesiyle görkemli bir toplantı oldu
Açıkçası Vekil ve Belediye siyasilerini katmadan yaptığı toplantı da, demokrasinin bir parçası sayılırdı. Yaptığı basın toplantısında şöyle diyordu.
“Bugün Teşkilatımız adına önemli bir süreci tamamlamanın rahatlığı ve huzurundayım. Konya genelinde 31 ilçe, 6 belde, kadın ve gençlik kolları kongreleri partimizin vakarına yakışır bir işlemle tamamlandı.” Derken;
“Kongrelerdeki adayları seçmede şu veya bu olsun emriyle değil. Tüm ora hatta çevre teşkilatlarının tahkiki, halkın görüş izlemişlerini değerlendirerek liste hazırlanması yanında yinede tesir asla yapılmayıp delegelerin seçmesine bırakılmıştır dedi.
Bu durumda vazife değişimi yapanlar olmuştur ama hiçbir gücenginlik doğmamış oldu” diyerek vurguladı.
İşte demokrasi bu idi acaba şimdiye kadar olanlar muhalefet içinde bile böyle bir yol izlenildi mi? İşte Sayın Sorgun’un başarısının temeli bu olmakta idi.
Kongrelerin bir halk şenliği içinde oluştuğunu da belirten Sayın Sorgun “…kongrelerin sadece seçimlerin yapıldığı misyondan öte; kadın, erkek, genç, çocuk, yaşlı demeden iştirakleri bizleri mesut etmiştir.
Başkan adayı olamayan kardeşlerimiz küskünlük, dargınlık değil başkan adayların yönetimine girdi tören düzenledi. İşte bu anlayış ve olgunlukla, büyük bir sağduyu ve hizmet bilinci ile süreci tamamlamış olduk bu arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyor başarılar diliyorum.”
Çalışmaları üzerinde de bilgiler veren Sayın Sorgun şimdiye kadar muhalefetin kilitli kapılarını bırakın iktidar partilerinin il başkanlıklarınca yapılmayan takdir edeceğimiz işlemleri anlattı.
“İl başkanı olarak şahsımın başkanlığında yerel yönetimlerden sorumlu yardımcımla beraber 15 günde bir Büyükşehir ve Merkez İlçe Belediye başkanlarımız ve İl Genel Meclisi başkanımızın katılımıyla Konya proje ve hizmetleri ile sorunlar tartışıldı.
Ayrıca bu toplantılar yanı sıra il binamızda Cumartesi ve Pazartesi günleri olmak üzere her hafta iki gün iki Milletvekilimiz gün boyu nöbet tutmuş ve tutmaktadırlar. Dileyen herkes bu günlerde binamıza gelip Milletvekillerine her konuda istek ve dileklerini görüşebilmekteler.
Keza Pazar da dahil hafta boyunca her gün bir İl Başkan Yardımcımız, bir İl yönetim kurulu üyemiz, bir Belediye meclis üyemiz, Kadın ve Gençlik kolları birer yönetim üyesi aynı şekilde nöbetteler.”
Doğrusu bundan hiç haberim yoktu
Fevkalâde bir düzen diyemez miyiz? Bakalım bu gün yarın bir müşahedeye çıkmakla kalmayıp Konya meseleleri üzerinde de konuşmak isteyeceğim inşallah.
İşte bir İl başkanının Demokrasi ve gelişimi içindeki çabaları gözle görülmekte. Aslında her zaman ve her yerde olmasını arzuladığımız bu işleme şimdi olunca hayret etmekteyiz.
Amaaaaa.
Bu hareketler bir de bakanlıklarda da olması yanında Milletvekili adaylarının da bu titizlikle bile seçilse yine de Genel Başkanların iki dudağı arasından istenmeyenlerin bile listelere alınması
Halkı üzdüklerinden habersiz demokrasinin içine işlemektedirler.
İşte ne başarı yaparsa yapsın Sayın Sorgun. Kendince aday olmamasını fırsat bilerek öne geçmek isteyen veya hoşnut olamayan kimselerin telkinleri ile teklif edilmezse, kendisinin dediği gibi “Biz makam servet değil kısmete gönül verenlerdeniz” demesi dikkate alınmazsa…
Sadece AK Partisi değil Konya için bir kayıp olacak diye düşünürüm.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.