Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Özledik Seni

Özledik Seni

Asırlardır yanan özlemsin içimizde ey yüce Rasul özledik Seni…

Hasretinle yandı yürekler, çağladı göz pınarları özledik Seni…

Doğduğun şehir Mekke’n özledi Seni… Mekke’nin yolları, büyüdüğün ortamlar, gezindiğin yerler, teneffüs ettiğin hava özledi Seni… Kutsal Beyt’in bulunduğu Kabe’nin her özel alanı; Hatîm, Mültezem, Safa, Merve, Hacerül Esved hepsi hepsi özledi Seni…

Sevr Dağındaki güvercinler Seni özlediler öylece yollara bakar dururlar sessizce. Hırânur Dağı ise vefâ gösterip geri dönmeni bekler… Ya Tâif yolları, Bedir, Hendek mekanları, hatırâları ile tümüyle Sen’inle dolular…

Seni bağrına basan münevver şehir Medine mânevî varlığınla huzur bulur ama Sen yokken O da gariptir. Medine’deki yağmur yüklü bulutlar özler Seni… Hele Uhud!!! ‘Uhud bizi sever biz de Uhud’u’ dediğin Uhud dağı da kimsesizdir Sen’siz. Ancak Uhud Sen’in o çok sevdiklerini bağrında himâye eder. Hamzaları, Musab gibi nice şehidleri içinde barındırır Uhud. Bir dili olsa Uhud’un kim bilir neler söyleyecek özlemlerine dâir Sana. Yine bir zamanlar konakladığın Kuba köyü hicranla dolarak özler, bekler Seni…

Dünyâdaki kimsesizler, garipler, ihtiyaçlılar da özledi Seni çokça… Dullar, yetimler, öksüzler, himâyeye muhtaç olanlar özledi Seni… Eziyet gören, nice zulüm altında inleyen mazlum ve mağdurlar özledi Seni… Bizler bir ‘devri berbat’ ile haşır neşiriz. Gel ki âbâd olsun devrimiz. Özledik Seni…

Sensizliğin hicrânıyla gözlerimiz yaşlara boğuluyor. Sensizlik her şeyi rayından çıkardı, ölçüler şaştı, rotalar kaydı, menfîlik âleminde bocalayıp duruyoruz.

O engin merhametini, sıcacık şefkatini, ‘Yâ Rabb’i ümmetim Yâ Rabb’i ümmetim!’ diye inleyişini çok özledik… Bize sâhip çıkışını özledik. Özledik Seni Yâ Rasulallah…

Her açan çiçek Sen’in hasretinle, heyecanınla açıyor, güller Sen kokuyor yine. Her doğan çocuk lisânı hal ile Sana salat ve selam getiriyor. Yağmur bekleyen çöller yine Seni istiyor. Sâhiplerinden hak-hukuk isteyen hayvanlar dahi Seni bekliyor. Hû diyerek esen rüzgar da Seni özlüyor. Ağaçlar meyveye durmak için Seni arıyor. Biliyoruz ki her yokluk ancak Sen’inle vâr olabilir. Yüreklerimizin kapılarını açtık Sana. Teşrif etsen özledik Seni…

Göllere varan dereler, denizlere karışan nehirler özledi Seni… Dahası ummanlar bile derya içinde Sana susuz. Pervânelere konan güvercinler, Hû hû lara karışan serçeler de Seni özlediler… Büyükler-küçükler, yaşlılar-gençler ve dahi çocuklar özledi Seni…

Hüzünler-sevinçler, iyilikler-güzellikler, gündüzler-geceler, seherler, seherlerde Hak divânına duranlar, hakperestler, doğrular-dürüstler özledi Seni… Sana hüzünle gözyaşı dökenler, hicranla sevdânı dileyenler özledi Seni… Yâdınla yanık yanık edilen içli duâlar özledi Seni…

Düğümlendi boğazımız, tükendi kelimeler.. Sana olan hasretimizi anlatmaya yetmiyor Yâ Rasulallah özledik Seni…

Bütün şehirler, memleketler özledi Seni…

Bütün mağdur ve mazlumlar özledi Seni…

Bütün sevdâlıların, ümmetin özledi Seni…

Özledik Seni Yâ Rasulallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi