Ekmeleddin İhsanoğlu,  muhalefetin Cumhurbaşkanı adayıdır. Bu aday hakkında görüşümüzü açıklamadan önce söz konusu adayın kim olduğunu tanıyalım.

Basından öğrendiğimize göre, Ekmeleddin İhsanoğlu 1943 tarihinde Kahire’de doğmuştur.  Türk bilim tarihi profesörü diplomat ve yazardır.

Türk kültürü, İslam dünyası ve Batı dünyası ilişkileri ve Türk-Arap ilişkileri hakkında değişik dillerde çok sayıda eseri vardır. Bilim ve eğitim tarihine katkı ve hizmetlerinden dolayı birçok ödülün yanısıra Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibidir.

2004 ve 2014 yılları arasında İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın Genel Sekreterliği’ni sürdürmüştür. CHP’nin teklifiyle CHP ve MHP tarafından "çatı aday" olarak gösterilmiştir.

Bu yazıyı kaleme alırken henüz AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı belli olmamıştı. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, AK Parti’nin göstereceği Cumhurbaşkanı adayının önünü kesmek için gösterildiği bir gerçektir.  Muhalefet,  AK Parti’nin göstereceği adaydan daha iyi hizmet edebilecek bir aday göstermek için yola çıkmış olsaydı, hem kendileri için ve hem de ülke için hayırlı olurdu. Böyle bir yol izlemeyip, AK Parti’nin göstereceği bir adayın karşısına muhafazakâr bir aday çıkartılması, Erdoğan’ı yıkma senaryosunun bir versiyonu olduğu halkın gözünden kaçmamıştır.  

Gezi eyleminden bir sonuç alınamayınca, devreye 17 Aralık, 25 Aralık operasyonu yapıldı sonuç alınmadı, 30 Mart mahalli seçimlerde muhalefet birbirini desteklemelerine rağmen yine bir sonuç alınamadı. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir sonuç alınabilmesi için muhafazakâr bir aday gösterildi. Bir sonuç alabilirler mi? Tahminen diyorum ki hayır. Çünkü Sayın Erdoğan karşıtlığı bir politika geri teper, şimdiye kadar hep geri tepmiştir.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun muhafazakâr olduğu ifade edilmektedir.  Muhafazakâr dindar demek değildir, statükocu demektir.  Muhalefetin aradığı da budur; Cumhurbaşkanı’nın statükocu olmasıdır.

Statükocu demek, demokratikleşmeye, barış sürecine, milli ve manevi değerlerin yeşermesine, ümmetin birliğine karşı olmak demektir.

Millet bunun böyle olduğunu çok iyi bilmektedir. Onun için Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi 28 Şubat sürecinin kaldığı yerden devam etmesi demektir.

28 Şubat sürecini bir gözümüzün önünden geçirelim; üniversitede yapılan başörtüsünü bir an düşünelim, katsayı zulmünü biran tefekkür edelim, ekonominin durumunu hatırlayalım, 28 Şubat süreci bin yıl sürecektir,  diyen zihniyetin neler yaptığını bir gözden geçirelim, 17 bin faili meçhul cinayetler, her gün şehit cenazelerin kaldırılması v.s.

Kim Cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin artık eskiye dönülmez, demeyin. Çünkü Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi, CHP ve MHP koalisyonunun iktidara gelmesi demektir. Bu cümlenin altını çizelim ve ona göre oyumuzu kullanalım.