Öpüldünüz çocuklar
Uzun lafın kısası, Konyaspor oynadı ve hak ettiği galibiyeti aldı.
Futbolcular, Konyaspor’a ve Konya’ya yakışan futbol oynadılar. Konya olarak takımla gururlandık.
Tavşanlı Linyitspor’un, bir hafta önce Bucaspor karşısında almış olduğu farklı galibiyetin abartılmaması gerektiğini dile getirmiştik. Nitekim bunu, maçta apaçık gördük.
Evet, maça iyi başlayan, oyunu çirkinleştirmeden sürdüren, topu olumlu kullanan ve 90 dakika sonunda 3 puanın sahibi olan Konyaspor’u kutlamamak elde değil.
Daha ligin başında, Konyaspor’un takım olabilmesi için ilk yarı sonunu beklememiz gerektiğini söylemiştik.
Antalya kampında yeşil-beyazlıların takım olma yolunda önemli yol aldığını dile getirmiştik.
Elazığ maçında, tecrübesizlik sonucu şanssız bir yenilgi alan Kartallar; Pazar günü Tavşanlı Linyit karşısında futbolun gereksinimlerini yerine getirdiler, doğruları yaptılar, takım olduklarını gösterdiler ve kazanmasını bildiler.
Bir takım, deplasmanda anca bu kadar başarılı bir oyun sergileyebilir.
Başarılı futboldan, alınan galibiyetten dolayı hepinizi alınlarınızdan öpüyorum çocuklar.
Konyaspor, karşılaşmanın büyük bölümünde rakibinden daha üstün oynadı.
Maçın başından itibaren oyunu domine eden, tempoyu düşürerek rakibe boş alan bırakmayan ve golü de bulan yeşil-beyazlılar, 20. dakikadan sonra gereksiz yere oyunu kendi yarı alanlarında kabul edince rakibe oynama fırsatı verdiler. Bunun sonucu da kalelerinde golü gördüler.
Ancak, bu sıkıntıyı kısa sürede üzerinden atan Konyasporlu futbolcular, oyunu yine rakip yarı alana yıkınca ikinci golü buldu.
Karşılaşmanın büyük bölümünde rakibe pres yapan, boş alan bırakmayan, futbol oynama fırsatı vermeyen Konyaspor, topu ileriye taşıyarak, dahası ileride baskı kurarak rakibi çıkarmasa sonuç daha değişik olabilirdi.
Konyaspor’da, Pazar günü tüm futbolcular görevlerini yaptılar. Sadece kaleci Pawelek’in golde yaptığı hata dışında. Ki, öyle sanıyorum ki o da sakatlıktan kaynaklanmıştır. Bu arada, futbolcuların hücumda topu ileriye kullanma yerine geriyei dönmeleri pozisyona kaybına neden oldu.
Tavşanlı maçında; takımda, öne çıkan isimler; başta Gökhan Emreciksin olmak üzere Erdinç, Recep ve Selim oldu.
Gökhan’ı çok eleştirdik. Çünkü onun kalitesini biliyorduk. O, olması gereken yerde değildi. Çok daha iyi futbol oynamalıydı. Gökhan, Pazar günü kalitesini gösterdi.
Hedefinin Ulusal takım olduğunu söyleyen Gökhan’ın, bunu idealini gerçekleştirme adına bundan sonraki maçlarda çok daha iyi olacağına, futbolunun üzerine koyarak ligi tamamlayacağına inanıyoruz.
Konyaspor defansı yine geçit vermedi. Tabiî ki, bundan orta alanda yapılan presin etkisi de büyük. Ligin ikinci yarısında forma giyen iki bek Tolga ve Abdullah çok iyi bir yol katettiler. Asla şımarmadan bunu sürdürmeliler.
Konyaspor, Pazar günü Tavşanlı deplasmanında, Linyitspor’u yenerek hem ilk yarıdaki tek yenilginin rövanşını alarak sözünü tuttu, hem de zirve yarışında kendisinin de var olduğunu bir kez daha gösterdi..
Konyaspor için lig yeni başladı.
İnanıyoruz ki, yeşil-beyazlılar bundan sonraki maçlarında da aynı disiplin ve ciddiyetle oynarlar ve kazanmaya devam ederler. En çokta bunu iç saha maçlarında görmek istiyoruz.
Pazar günü, her ne kadar seyircisizde olsa Bucaspor maçında da Tavşanlı deplasmanındaki Konyaspor’u görmek hakkımız olsa gerek. Konyaspor’un teknik kadrosu ve futbolcusuyla, bundan sonraki maçlara bu bilinç içerisinde çıkarak lig sonunda en iyi yeri alacağına inancımız sonsuz.
Konyaspor’un başarılı gidişinde Konya’nın katkısının önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Konyaspor’a gönül verenler, Konyalılar bu görevi yerine getirmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.