Olimpiyatlar ve Konyaspor
Aslı Çakır Alptekin…
Servet Tazegül…
Gamze Bulut….
Nur Tatar…
Rıza Kayaalp.
Altın, gümüş ve bronz adamlar..
Sağdan say beş, soldan say beş..
Olimpiyatlara rekor sayıda sporcuyla katılıyoruz..
Pekin olimpiyatlarında alınan 8 madalyayı aşacağız..
Hepsi boş laf..
Evet, sporcu sayısı arttı, ama madalya sayısı düştü.. Demek ki, önemli bir sorun var..
Aslında, Gençlik Hizmetleri Spor Bakanı sayın Suat Kılınç’ın çok üzüleceğini sanmıyorum.
Çünkü, onunla birlikte Hükümetin spora bakış açısı da değişti.
Dahası, spor ikinci plana itildi..
Belirli bir spor politikası da yok zaten.
Varsa yoksa gençlik.. Şimdi, arka bahçe olma adına tüm yatırımlar gençliğe yapılıyor.
Görmediniz mi, tek tip giyinmiş gençleri Devletin milyonlarca lira parasıyla “Seyyah” projesi adı altında şehir şehir nasıl dolaştırdık Türkiye’nin dört bir yanında..
Olan, başarıya odaklanan, başarı için olağanüstü çaba sarfeden ve beklenilenin gerçekleşmemesi sonucu üzülen Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ile Federasyon Başkanları ve teknik adamlara olacaktır..
Evet, Türkiye Londra olimpiyatlarında sadece beş madalya alabildi.. İki altın, iki gümüş ve bir bronz..
Servet Tazegül’le sevindik. Dahası,. Onun altına alacağına inanıyorduk.. Gönülden kucaklıyoruz.
Atlet kızlarımız Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut’un başarısıyla gurur duyduk. İki Türk Bayrağının birlikte dalgalanmasını zevkle izledik. Hatta, finalde yarışan ve 9 atletin içerisinde gördüğümüz zaman gözlerimizi yaşartan Nevin Yanıt’ın da madalya almasını çok isterdik.
Tekvando’da ikinci madalya kızlarda Nur Tatar ile geldi. Çok ümitlendiğimiz güreşte ise sadece, Riza Kayaalp’le bir bronz çıktı.. Ata sporumuz tuş oldu.
Voleybol’dan ümitliydik olmadı.. Halter, güreş, yüzme de döküldük.. Büyük yatırımlar yapılan yüzücü Derya Büyükuncu’nun madalyasıyla değil, 6 kez uluslararası turnuvaya katılmasıyla övünür olduk..
Evet, başarısızlık ortada..
O zaman yapılacak iş, 2016 Rio olimpiyatlarında başarılı olunmak isteniyorsa, öncelikle yeni bir spor politikası belirlenmeli..
Olimpiyatlarının bitmesinin hemen ardından, hiç ara vermeden, bugünden itibaren kollar sıvanmalı ve çalışmalara başlanmalı..
Başarısızlığın nedenleri araştırılmalı ve gereken neşter vurulmalı.. Gerekirse kelle alınmalı..
Başta, olimpiyatlarda madalya alınan atletizm ve tekvando olmak üzere bir sonraki olimpiyatlarda başarılı olunacak branşlar ön plana çıkartılarak planlama gerçekleştirilmeli. Hatta, bazı branşlarda kaliteli yabancı teknik adamlar getirilmeli.. Örneğin; güreş, jimnastik, yüzme branşları gibi..
Her şeyden önemlisi de; spor siyasetten arındırılmalı, spor kurumlarında çalışacak uzmanlar, siyasetle belirlenmemeli. Kaliteli, işini seven ve en iyi şekilde yapan, başarılı uzmanlar göreve getirilmelidir..
Evet, iş sayın Bakanı sayın Kılınç’a kalıyor..
Başarı, sadece konuşmakla gelmez..
Başarı, iyi planlama, çalışmak, kaliteli spor uzmanları, yetenekli ve kendisini kanıtlamak isteyen antrenörler ve sağlam bir spor politikasıyla gelir..
O zaman meydan sizin sayın Bakan..
…
Torku Konyaspor’da lig için geri sayım başladı.. Perde, haftaya Buca maçıyla açılacak. Elbette ki, hedef galibiyet ve lig sonunda da Süperi lig.
Kulüpte sorunlar var. Umarız ki, bunlar çözülür ve sezona en az sorunla başlanır.
Bunların başında da Ömer Ali Şahiner ve Robak konusu var..
Zararın neresinden dönülürse kardır sözünden hareket ederek Robak bir an önce gönderilmeli.. Çünkü, bu sezon ödenecek 1 milyon TL’yi aşkın para takım içerisinde dengeleri bozabilir.
Ömer Ali Şahiner konusu da çözülmeli diye düşünüyorum.. Bunun içinde genç futbolcu geleceğini düşünerek, aklını başına toplamalı ve olumlu bir adım atmalı.. Dışarıdan birilerinin sözüyle hareket etmemeli. Ömer Ali’ye akıl verenlerde lütfen ellerini genç futbolcunun üzerinden çeksinler..
Ömer Ali’ye diyeceğimiz; gel sözleşmeni iki yıl uzat. Bu sezon sonunda Torku Konyaspor Süper lige çıkarsa –ki, hedef bu- o zaman Süper lige Konyaspor formasıyla devam edersin. Yoksa, Konyaspor yöneticileri, senin bir sonraki sezonda Süper ligden bir takıma gitmen için yardımcı olacaklardır.. O sözü vereceklerine de inanıyorum.
…
Konyaspor başkanı, sayın Ahmet Şan, Şeker AŞ iye yapılan sponsorluk anlaşması konusunda basında yapılan eleştirilerle ilgili bir açıklama yaptı.
Başkan Şan, içinde bulunulan şartlar dikkate alındığında yapılan sponsorluk anlaşmasının kulüp açısından faydalı olduğunu, yorumların amacını aştığını dile getirdi..
Şekerspor AŞ ile yapılan sponsorluk anlaşması konusunda bir çok yazı yazıldı.. Merhaba gazetesi olarak bizde eleştirilerimizi ortaya koyduk. Gerek ben ve gerekse Recep Çınar arkadaşımız konuyu enine boyuna satırlara döktük. Ancak, bunlar kesinlikle ne kurumlara, ne kişilere zarar verebilecek şekilde olmadı.
Bunun yanlışlık neresinde;
Kime veya hangi kuruma zarar verilmiş..
Hangi amaç aşılmış, anlamak zor..
Evet, yine tekrarlıyorum..
Bizim açımızdan bakıldığı zaman yazılar, maksadını aşmadı.. Gayet ölçülü şekilde eleştiriler yapıldı.. Konyaspor yönetiminin, içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle anlaşmaya imza atmak zorunda kaldığını, Şeker camiasının da bu anlaşmayla profesyonel takımdan kurtarıldığını dile getirdik.
Çünkü, Şekerspor’un her yıl milyonlarca lirayı sokağa attığını bildiğimiz için Konyaspor’un sponsorluk anlaşması karşılığında almış olduğu paranın yetersiz olduğunu göz önünde bulundurularak yapıldı eleştiriler..
Dahası, aldanan tarafın Konyaspor olduğunu dile getirdik.
Şeker AŞ’nin, başta sayın Recep Konuk olmak üzere Konyaspor’a geçtiğimiz yıllarda yaptığı katkının da bilincindeyiz.
Hatta, sponsorluk anlaşması olmasa dahi yardımlarının artacağını da biliyoruz.
Bu nedenle, sporu oluşturan kurumların, birbirlerini suçlama yerine yeni sezon öncesi kenetlenmesi gerektiğine inanıyoruz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.