Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Okul ve Dershaneler

Okul ve Dershaneler

Dershaneler 1 Eylül 2015’te kapanıyor. Okullar, söz konusu tarihten itibaren dershanelerin fonksiyonunu da icra edecek, edemezse dershaneler başka bir ad altında veya yer altına çekilecek varlığını devam ettirecektir.

Okul, öğrenciye temel bilgileri, dershaneler ise bu bilgileri uygulamalı olarak vermektedir. Öğrenci, okuldan temel bilgileri almadığı müddetçe dershanelere yıllarca gitse üniversiteyi kazanma şansı pek yüksek değildir. 

Okul, dershanelerin fonksiyonunu icra etiği zaman dershanelere ihtiyaç kalmayacak, böylece veliler, “Okullar varsa dershaneler, niye var, dershaneler varsa okullar niye vardır,” demeyecektir. Bir ticaret yuvası haline gelen dershaneler de tarihe kavuşacaktır.

Okulun, dershanelerin de fonksiyonunu icra edebilmesi için M.E Bakanlığı’nın aşağıdaki hususları dikkate alması gerekir:

  1. Okul müdürlerinin Yeni Türkiye vizyonuna uygun olmalı; aksi halde dershanelerin de fonksiyonunu yerine getirebilecek şekilde ders dağıtımı yapamaz ve haftalık ders programını hazırlayamaz. 
  2. Yeni Türkiye vizyonuna ayak uyduramayan muavinlerin yeni göreve başlayan müdürler tarafından görevden alınması gerekir, aksi halde statükocu idarecilik anlayışı devam eder.
  3.  Müdürü olmayan okullara bir an evvel müdür atanması gerekir, geciktirilmesi o okullarda telafisi güç yaraların açılmasına sebep olur; çünkü boşluk büyük yaralara sebep olur.
  4. Okullar vekaletle idare edilmemeli, yani bir okula görevlendirilen müdür birkaç hafta çalıştıktan sonra başka bir yerde görevlendirilirse onun vekalet verdiği kimse onun yerini dolduramayacağından dolayı o okulda eğitim ve öğretim çok yara alabilir.
  5.   Öğretmenin başarılı olabilmesi için en fazla üç çeşit ders verilmeli, aksi halde başarılı olamaz; çünkü hazırlık yapması gerekir. Akşama kadar derse giren öğretmenin üç çeşit dersten fazla derse hazırlanması mümkün mü?
  6. Öğretmene günde YGS’ye hazırlık dahil yedi saatten fazla ders verilmemeli, verilirse öğretmen bunun altından kalkamaz, hastalanır veya rapor alır. Genç bir öğretmen bize şöyle dedi: Nöbetimde üç- dört saat, diğer günde dört saat, onu takip eden günlerde YGS dahil on bir saat ders verilmektedir, ben buna nasıl dayanayım? rapor alacağım.

 YGS için derse girmesi mecburi değil, girmesin, diyebilirsiniz. Biz de diyoruz ki,  genç öğretmen çalışmak istiyor, haftalık ders programı düzgün yapılsa olmaz mı? Müdüre yakın öğretmenler istediği dersi alır ve istediği sınıfa girer ve üç- dört günü öğleden sonra veya öğleden önce boşaltılırsa ve nöbetçi öğretmene boş dersleri doldursun diye iki- üç saat ders verilirse işte böyle olur. Statükoculuk budur. Öğretmeni ve öğrenciyi ezmek, duyumlarımıza göre bu durum halen devam etmektedir. Bunun düzeltilmesi için bir an önce müdürler göreve başlamalı ve bu yanlış düzeltilmeli.

  1. YGS için derse giren öğretmenin ücreti yükseltilmeli, aksi halde öğretmen bulamazsınız. Duyumlarımıza göre birçok okulda YGS için derse girecek öğretmen bulunmamaktadır.  Bizce dershanede öğretmene verilen ücretin aynısı YGS için derse giren öğretmenlere de verilmeli, devlet okulları dershanelerle bu konuda rekabet yapamazsa okullar, dershanelerin de fonksiyonunu icra edemez.
  2. Araştırma görevlilerine verilen maaş ve ücret artışı öğretmenlere de verilmeli. Şimdiye kadar 20 -25 yıllık bir öğretmenin maaşı ile araştırma görevlilerin maaşı aynıydı, ücreti de aynıydı. Bu denklik bozulmamalı, aksi halde öğretmenin morali çok zayıflar, bu da eğitim ve öğretime yansır.

“Öğretmen haftada 15 saat çalışır,” düşüncesi yanlıştır, öğretmen derslerine hazırlık yapmakta ve yazılı kağıtlarını da evinde okumaktadır, sistem gereği öğretmenin başka bir işte çalışması da mümkün değildir. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sadık Küçükhemek Arşivi