Oğuzhan Asiltürk’ün konumu
Oğuzhan Asiltürk başkanımıza Allah rahmet eylesin, mekânı cennet, makamı âli olsun inşallah. Oğuzhan abimizin artık bu dünya defteri kapandı, öteki âlemde ameliyle ve dostlarıyla birliktedir. Tekrar Allah rahmetiyle muamele etsin. Oğuzhan abimiz ve Milli Görüş’e sahip tüm kardeşlerimiz sahip oldukları mevkiinin kıymetini ve durdukları yerin önemini iyi bilmelidirler. Çünkü bulundukları konum; Allah’ın yeryüzünde inşa edilmesini istediği sistemi isteyenlerin, Resulüllah (sav) in Medine’deki ikame etmiş olduğu Asrı-Saadet devletinin devamını isteyenlerin tek adresidir.
**
Tek adresidir deyince; diğer başka gruplardan ve insanlardan da aynı inancı taşıyan, aynı amaca yönelik düşünce ve arzu içerisinde olan birçok kardeşimiz var, buna inanıyoruz. Ancak hem bu düşüncelere sahip hem de sistematik olarak, teşkilatlı bir biçimde Siyonizm’in tüm oyun ve planlarına karşı alternatif mücadele oluşturabilen tek topluluk; Milli Görüş ve Saadet Partisidir. Siyonizm’e ben de düşmanım diyerek Siyonizm’e hizmet etmek gibi bir yanlışa düşmemiş, düşmeyecek tek topluluktur, inşallah. Bu konuda yapılanlar, yapılacakların garantisidir, Allah’ın izniyle.
**
Bir insanın büyük bir İslam âlimi olması önemlidir ve böyle bir makamda bulunmak insana yakışır da hani. Ya da fizik profesörü, atom mühendisi, tıp profesörü…vb. olması da önemlidir. Ancak aynı ilim adamlarının bulundukları konumları; onları ya on kat daha yüceltir veya on kat çukurun dibine indirir. Yurduna, milletine hizmetten çok zararı olan bir grubun içinde yer alan bir ilim adamının hiç değeri kalmaz, kalmıyor da zaten, görüyoruz. Ama kendinin az bir ilmi olmasına rağmen, hatta hiç ilmi olmasa bile iyiler arasında yer alan iyilerden (ebrardan) olur.
**
Rahmetli Oğuzhan Asiltürk ağabeyimiz öyle çok büyük bir İslam âlimi falan değildi. Dünyanın kaderini değiştirecek fen veya uzay bilimi bilen bir bilim adamı falan da değildi. Çok güzel eserler veren bir sanatçı da değildi. Ama yeryüzünü baştan aşağı yeniden imar ve ıslah edip sosyal, ekonomik, içtimaı, hukuki, ahlaki, kültürel kısaca her yönüyle bir inkılabı (devrimi) gerçekleştirecek (gerçekleştirmiş) bir davanın müntesibiydi, başıydı. Bu konum her şeyin önüne geçmektedir. Onun için herkes tarafından tanınan biri, popüler biriydi. Ben bu konuyu daha çok uzun ve detaylı anlatabilirim. Bir de bu olgunun uzun yıllar yansımalarını görmüş birisiyim. Şöyle ki; bizim oy oranımız % 3-5 iken de bizim aramızda olan her şahsın şerefi ve toplumsal popülaritesi artmıştır. Mesela bizim oyumuz % 6 iken ki parti başkanımız çok popüler biri olup herkes tarafından takip edilir, ilgiyle izlenirdi. Sonra bizden ayrıldı ve bakan oldu, ama aynı itibarı hiçbir zaman görmedi. Birçok sanatçı da aynı oldu, bizim aramıza gelerek meşhur oldular, sonra başka yerlerde onun ekmeğini yediler.
**
Burada bu grubu (partiyi) önemli kılan şey kendi şahısları değil, inandıkları davalarıdır. Dava ulvi, noksansız, toplumsal günahı yok, (Ufak-tefek şahsi hataları olabilir.) niyet ve amaç halis; şeref ve izzetin Allah ve resulünün yanında olduğu bilinciyle düşünüp hareket eden bir gruptur. Onun için Allah’ın izniyle sayısal çoğunluk olmayabilir ama adı-şanı büyüktür.
Oğuzhan abimiz de bu davanın ölünceye kadar sadıklarından oldu, asla bırakmadı ve sahip çıkıp başında durdu. Çeşitli atraksiyonları hep bir çıkış yolu aramak içindi. Sanki mizacı biraz sertti, çoğu zaman bu mizacı yüzünden kırılanlar da oldu. Bazen “Hayır, öyle değil! Yanlış!..” diye karşı çıkıp bağırdığımız oldu. Ancak biz onun bulunduğu konumu her zaman biliyor, takdir ediyor ve saygı duyuyorduk.
Allah rahmet eylesin! Bundan sonra o amaliyle baş başadır. Biz de şahitlik ediyoruz ki; İslam davası için ömrünün sonuna kadar cihat etti. Dünyada umduğu emeline nail olamadıysa da ahirette Allah ona hesapsız olarak ecrini verecektir. Şimdi bayrak yarışında sıra bizde, Allah sadıklardan eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.