Öğretmenlere baskı
Muallimlik kutsal bir meslektir, peygamber mesleğidir. Resulullah (s.a.v.), “Ben muallim olarak gönderildim.” buyurmaktadır. Yani Allah (c.c.), Efendimizi hayra çağıran, yol gösteren, şerden sakındıran leh ve aleyhte olan hususları öğreten ve aleyhte olan şeylerden korumak için insanların eteklerinden tutan biri olarak göndermiştir.
Ulema, peygamberlerin varisleridir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “Ulema Nebilerin varisleridir.” Muallimler de tabir caizse ulemanın asistanlarıdır. Yani öğretmenler, ilmin temel bilgilerini öğreterek öğrencinin yüksek tahsil yapmasına zemin hazırlamaktadır. Ulema ve ilim adamları da temel bilgileri alan öğrencilerin içinden başarılı olanları hayata hazırlamaktadır.
Bu bağlamda öğretmene saygı duyulması ve sevgi beslenmesi gerekirken ona karşı dünü aratacak şekilde zaman içerisinde artarak baskı yapılmakta ve zaman zaman darp edilmektedir.
Buyurun: Kırşehir'in Karahıdır Köyü’nde öğrencilerin kurs sertifikalarını isteyen Halk Eğitim Merkezi öğretmeni, (bayan) muhtar tarafından darp edildi.
Çankırı'da bir öğretmenin, öğrenci velisi tarafından darb dilmesi okulun güvenlik kamerasına yansıdı. Yaşanan olay sonrası okul yarım gün tatil edildi.
Okulda kavga eden çocukları polise ihbar eden Kırşehir Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü ..., öğrenci velisi tarafından darp edildi.
Daha çok örnekleri var. Biz verdiğimiz bu misallerle yetinmek istiyoruz. Biz, Ramazan ayında Ramazan ayının faziletinden, orucun faydalarından bahsetmeyi düşünüyorduk; ama gelişen hadiseler bizi bu gibi önemli konuları yazmaya itmiştir. Yetkililer belki okullarda tedbir alırlar inşallah.
Öğretmen sadece darp edilmeye maruz kalmıyor. Mobbinge de maruz kalıyor. Uzmanlar mobbing kavramını şöyle tarif etmektedir: Özel ve kamu işyerlerinde uygulanan ve kişi veya kişiler üzerinde insan onuruyla bağdaşmayan davranışların toplamıdır. Sistematik bir baskı kurarak, ahlak dışı bir yaklaşımla, iş performansını ve dayanma gücünü yok edip, kişiyi kendi isteğiyle işten ayrılmaya veya kurum değiştirmeye zorlamak için; düzenli, sürekli ve sistematik olarak yapılan psikolojik taciz davranışları, eylem ve uygulamaların bütünüdür.
Bir misal verelim: Ahmed Ünlü 19 Mayıs 2019 tarihli “Hiçbir gerekçe öğretmene yapılan mobbingi haklı çıkaramaz” adlı yazısında şöyle diyor: “ Öğretmen olan davacının, ders programının haftanın geneline yayılarak zorlaştırıldığı ve aynı gün birkaç okula gidecek şekilde program yapıldığı, birbirine uzak dört okulda birden görevlendirildiği, davacıya birbiriyle çakışan görevler verildiği, idarece uygulanan mobbing neticesinde ruhsal ve psikolojik sağlığının bozulduğu, çalışma şevkinin kırılmak suretiyle manevi zarara uğratıldığı, tüm bunların neticesinde yaşadığı ağır manevi acı ve ıstırap nedeniyle davalı idareden maddi ve manevi tazminat isteminde bulunması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.”
Norm kadro yönetmeliği sağlıklı işlese buna benzer haksızlıklar icra edilmez. Norm kadroya göre, öğretmen fazlası puanı en düşük olandan başlanır ve buna göre öğretmen diğer okullarda görevlendirilir. Öğretmenin arkasında birileri varsa ona uygulanmaz, diğerlerine uygulanır.
İdareci ehliyet ve liyakat sahibi olsa kendinde bir öz güven oluşur. İşte bu öz güven sendikadan, milletvekillerinden, STK’lardan ve başka güç odaklarından gelebilecek baskılara boyun eğmez ve öğretmenini kurda kuşa yem etmez, yönetmeliğin gereği ne ise onu yapar.
Sonuç olarak diyoruz ki: Öğrencilerimizi cehaletten aydınlığa çıkarmaya çalışan öğretmenlerimize ve diğer kurumlarda çalışan personelimize sahip çıkılmalı. Onların bu şekilde mobbinge maruz kalıp, travma ve depresyon geçirmeleri, psikolojik yönden bir hastalığa maruz kalmaları önlenmeli. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.