Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Ödül Seçimi ve AK Partisi Tanıtımı

Ödül Seçimi ve AK Partisi Tanıtımı

İki konuya özetle girmek isterim bugün. Bunlardan ilk konu Konya İl Genel Meclisi tarafından vazifelendirilen seçici kurulun “TBMM Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görülen kimse veya teşekküllerin bildirimi işlemi.
Okuyucu dostumla geçtiğimiz Cuma akşamına doğru hastahane koridorunda sıra beklerken karşılaşmıştık. Selamlaşma hatır derken serzenişe geçen dostum,
“Son zamanlarda şehirde olanlara pek değinmiyorsun haberin mi yok yoksa ağyara vurmak istemiyor musun” deyiverince…
“Aşk olsun sende mi?” deyiverirken “Hayırdır neler oluyor ki” diye sormaktan kendimi alıkoyamadım.
“Ne olmasın ki” diye başladı dost.
“Asırlar önce bilhassa Müslüman kimselerin, insanların faydalanacağı Hastahane, Cami, Okul, Han, Hamam, Aşevi vb. gibi tesisler yaptırarak vakıf yanında vakfetme işlemi de yapmış tarihe de geçmişler. Bunların asıl ödülü o. Yani esas dünyada görecekleri sevap karşılığı inancının rolü de vardı tabii.
Son yıllarımızda vakfetme yani buranın giderini de karşılayacak gelir getiren sabit yerleri olmayan Okul, Cami, Hastane, Sağlık Ocağı, Kütüphane gibi faydalanılacak tesisler yapıp ilgili kurumlara teslim ettiklerini sende biliyorsun.
Ne güzel bir sosyal hizmet. Hepsinden Yüce Yaradan razı olsun. Olsun ama bir nokta dikkatimi çekti.
Bu hizmeti yapanların bir kısmını ön plana çıkarırken diğerlerine hiç değinmemekle yapılan sonucun doğurduğu hüsran…”
“Eveleyip geveleme de bak sıram yaklaştı ana konuyu anlatıver” sözüme..
“Tamam. Geçenlerde TBMM başkanlığınca, İl genel meclislerinden Üstün Hizmet gören kimselerin listesi istenmiş.
Konya İl Genel Meclisince vazifelendirilen seçici kurul Okul, Sağlık Ocağı yaptıranlardan ticaret erbabı olan sadece okul yaptıran vergi mükellefi de olan üç kişinin ismini listeye koymuş…”
“İyi ya ne var bunda?” Soruma verdiği cevap ilgi çekici!
“Kesme sözümü. 2003 yılından bu günlere gelen, okul yaptıranlar giderlerini vergiden düşmüş olma hakkını kazanmış oldular. Dikkat et. Bu ancak vergi mükelleflerine tanınan haktır. Sen ben kendi kesemizden yaptırma durumundayız açıkçası sarfımızı devletten almış olmuyoruz burası mühim.
Gelelim seçilenlere. Konya’da onlarca okul yaptıranların arasında buna ilaveten sağlık ocağı, hatta kitaplık da yaptıranlar liste de yok.
Eee. Gel sen ödül adayı listesine bunların hepsini yazmayıp sadece vergi mükellefi olarak defterde düşen ve hatta siyaseten ağyar da olabilen üç kişinin ismini TBMM’ye gönder.
Oldu mu şimdi ödüle layık olanların seçimi? Emekli olmuş olmamış biriktirdiği parasıyla okul hem de ilave olarak sağlık ocağı vb. bile yapanları dikkate alma! Ama ağyarı coşkulaştır.
Ne dersin doğru bir işlem mi? Yapanları rencide ettiği gibi yapacakların da önüne geçilmiş olmaz mı?”
Doğrusu hayret ettim. Acaba dostumun dediği sağlıklımı idi? Öğrenmek imkânımda yoktu. Yazıyı yazdığım tatil gününde kimseyi bulamayacağım tabii idi.
Olduğu gibi sundum sizlere. İnşallah Konya İl Genel Meclisi ilgilileri okur ve zahmet ederlerde işin esasını anlatırlarsa duyururum sizlere…

***

AK Parti Konya İl Başkanlığı Tanıtımı
Geçtiğimiz Çarşamba akşamı AK Parti Konya İl Başkanlığı teşkilat üyelerinin tanıtılması işlemine davet edilmem dolayısıyla düştük yola.
Çok iyi(!) tanzim edilmiş seyrüseferin üç vasıta aktarmasıyla, Konya Dedeman salonlarına ulaşabildim.
Gerçi davetiyede il başkanlığı binasından götürecekleri kaydı vardı ama.
Oraya Gar civarından üç km. yere gidecek taksi ve tabanvay ile gidilebilirdi. Tabii biri keseye biri de ayaklara el verdirmezdi!
“Hoş geldin Ahmet Ağabey” diye kucaklayarak karşılayan çiçeği burnunda İl Başkanlığına yeni tayin edilen Sayın Av. Ahmet Sorgun kürsüde şöyle diyordu.
“Hayatımızın temel prensibi olarak gördüğümüz toplumun bütün renklerini ve kesimlerini ayrım yapmadan, bir ve bütün olarak kucaklama ilkesinden hareket ile başlattığımız yeni yönetimi oluşturma çalışmalarında her biri birbirinden değerli arkadaşlarımız arasında seçim yapmakta oldukça zorlandığımı belirtmek isterim…” başlangıç sözü sonrası Yönetim meclisinin asil ve yedeklerini teker teker tanıttı.
Dikkatimi çeken salonda bulunanların hemen hemen hepsi AK Partili rozetli siyah renk biçimli elbise ve kravatlı olmaları idi.
Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarını göremedim.
Demokraside seçimle gelinse de bizdeki siyasi partilerin Genel Başkanlarınca yapılan ve kendilerince uygun görülen kişileri başkan yapmış olmaları gelenek oldu sayılır.
Bu bakımdan vazifelendirilen başkanlar çalışma arkadaşlarını kendileri seçmesi de doğaldır çünkü uyumlu çalışma ön plana gelir.
Sayın Sorgun tanıştırma sonunda sözüne devamla;
Yapacağımız çalışmada, ilimizin, insanımızın tamamını kucaklamayı, kuşatmayı hedefliyorum. Bu bakımdan onları kapsayıcı, 'ben' değil, 'biz' esaslı bir çalışma yapmayı düşünüyorum. Kişileri değil, ilkeleri, prensipleri esas alacağız…”
Sayın Sorgun’un kişi işlemleri değil Konya meseleleri ile uğraş içinde başarılar kaydetmesi dileğimle…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

***

TEVRİYE
 
Plaket ve Sevap

İki yönde ödüllendirme vardır;
Biri Plaket, diğeri sevap almadır.
Çoğunluk ikincisine mazhar olsa da,
Birinciye kavuşan dünya ÜN alır.
Ahmet GÜLDAĞ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi