Obama ve Napolyon
ABD, Irak’ta ve Afganistan’da milyonlarca masum kanı akıttığı ve halen akıtmağa devam ettiği halde Obama şu ayet-i kerimeleri okumadan utanmadı: “…Kim (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur…” (1).
Hedefi, batının tabiriyle kökten dinciler (!) Onlara göre vatanını savunan direnişçiler kökten dincidir. Ne garip değil mi?
Basın yazmıştı, Şiileri ve Sünnileri birbirine düşman eden ABD’dir. ABD ajanları Sünni mahallelerine saldırıyor. “Şiiler saldırdı” diyorlar. Şii mahallelerine saldırıyorlar. “Sünniler saldırdı” diyorlar.
Birinci ayeti kerimeye göre ABD, Irak’ta ve Afganistan’da milyonlarca masum kanı akıttığı ve halen akıtmağa devam ettiği için bütün insanları öldürmüş gibi oldu.
İkinci ayet-i kerimeye göre, katil ABD, maktulün yakınlarına teslim edilmesi gerekir. Nitekim Halife Hz. Ömer (r.anh) Kudüs’ü fethettiği zaman bir Müslüman haksız yere bir Hıristiyan’ı öldürüyor. Halife Hz. Ömer katili yakalıyor, maktulün yakınlarına teslim ediyor. Onlar da katili idam ettiler. İsteselerdi diyet alabilirlerdi veya af edebilirlerdi. Bakınız, bu ayet-i kerimelerin tefsirine. (Hak Dini ve Kur’an Dili, Elmalılı)
***
Napolyon da Mısır’ı işgal etmek için aynı yolu takip etmişti. Ali Bulaç, “Napolyon’dan Obama’ya Mısır hitabeleri” isimli yazısında özet olarak şöyle diyor: "Napolyon Mısır halkına şöyle seslendi: Ey Mısırlılar! Size, benim buraya dininizi yıkmak için geldiğim söylenecektir. Bu açık bir yalandır, inanmayınız. Zalimlere benim buraya gasp edilmiş haklarınızı iade için geldiğimi, Allah'a Memlüklerden daha fazla inandığımı ve Hz. Muhammed ile hayranlığımı celbeden Kur'an-ı Kerim'e saygılı olduğumu söyleyiniz. Nerede verimli arazi, kıymetli elbiseler, güzel esirler ve mükemmel evler varsa, hepsi Memlüklere ait. Eğer Mısır onların çiftliği ise Allah'ın bunu onlara verdiğine dair tapu senetlerini göstersinler. Allah adildir ve merhametlidir. Bundan böyle herkes idareye ortak olacak ve mutlu şekilde yaşayacak.
Ey şeyhler, imamlar ve diğer önde gelenler! Halka Fransızların da hakiki Müslüman olduklarını ve Osmanlıların şevketli padişahı ile her zaman dost bulunduklarını söyleyiniz. Amacımız, padişaha asi olan Memlükleri ezmektir. Bize hemen destek verecek olanlar müsterih olsunlar. Fakat Memlüklere katılacak olanların vay haline! Onlar için hiçbir kurtuluş yoktur, dünyadan izleri silinecektir."
“Bu sözlerin ferasetleri zayıflamış Müslüman ahalinin ne kadar hoşuna gittiğini tahmin etmek güç değil. Nitekim Fransızlar, pek de zorlanmadan Mısır'a girdiler, girişlerinden sonra Mısır'da sömürgecilikle katmerleşecek karanlık bir tarih başladı” (2).
***
Napolyon, Mısır’ı bu şekilde hile ile işgal ettikten sonra, Başarısına güvenerek asıl kimliğini ortaya koyuyor. Bu hususta Elmalılı şöyle diyor: “Napoleon Bonapart Mısır’a geldiği zaman muharebelerindeki temayüzüne (üstünlüğüne) güvenerek ve bunları bir mucize zannederek ‘Ben Muhammed’i severim o da benim gibi büyük bir kumandan idi; fakat ben daha büyüğüm.’ demişti. Bu gururu bu tahaddiye (meydan okuma) kıyamı nihayet ‘AKKA’ kalesinden başlayarak kırılmaya yüz tutu, nihayet söndü gitti ve o zamandan beri Fransızlar onun açtığı yaraları tedavi edemediler” (3).
Obama, Napolyon gibi muvaffak olabilir mi, muvaffak olursa Napolyon gibi asıl kimliğini ortaya koyar mı, İslam dünyasının Mısır halkı gibi Obama’nın konuşması hoşuna gider mi, ne dersiniz?
Kaynaklar
1. Maide: 32
2. Zaman Gazetesi, 06.06.2009
3. Hak Din Kur’an Dili, C.1,S: 268
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.