Seçimden bu yana geçen sürede iktidar partisinin muhalefet partileri ile yaptığı görüşmelerden bir koalisyon çıkacağı beklentisi içinde olanlar en azından şimdilik kaydı ile hüsrana uğramış gözükmektedirler.
Siyaseti bilmezlik mi diyelim,
Partileri tanımamazlık mı diyelim,
Parti genel başkanlarının kısıtlanmış ufuklarını görmemezlik mi diyelim,
Ne derseniz deyin partiler arasındaki kan uyuşmazlığını dikkate almadan ortaya konan tüm koalisyon senaryoları çökmüştür ve çökmeye mahkûmdur.
Daha bir ay öncesine kadar kendilerini esnafın, tüccarın, Kobilerin ve sanayicilerin sözcüsü zan eden iktidar yanlısı gazetelerin köşe yazarlarının kestikleri ahkâmlar iktidar ve ana muhalefet partisi arasında koalisyon kurulamayacağı sonucu ortaya çıkınca çöpe atılıverdi birden.
Hele hele İran'ın 5+1 denen ülkelerle yaptığı nükleer müzakerelerin anlaşma ile sonuçlanması üzerine bırakın Türkiye'yi tüm orta doğu ile ve hatta tüm Avrupa ve Asya ile kurulması gereken ekonomik ve politik ilişkiler konusunda akıl verenlerin akılları da dumura uğratılmış oldu.
Şimdi sıra ana muhalefet partisinden sonra yavru muhalefet partisi ile yapılacak koalisyon görüşmelerinde.
Bu görüşmelerden de çok fazla ümitli olanlar olabilir.
Hem de parti genel başkanının şu ana kadar nerede ise tüm kapıları kapatacak dereceye gelen açıklamalarına rağmen.
Koalisyon beklentisi içinde olanların söylediklerine bakarak tam olarak ne düşündüklerini anlamak mümkün değil gibi geliyor.
Daha düne kadar yakın bir zamanda geçmiş yılardaki koalisyon örneklerini milletin önüne koyarak tek parti iktidarı borazanlığı yapanların bugün keskin bir U dönüşüyle koalisyonun faziletlerinden bahsetmeleri anlaşılır gibi değil.
Ya da;
Yüzde yüz karşı oldukları 2 farklı siyasi partinin oluşturacağı bir koalisyondan ülkemiz için çok büyük fırsatlar çıkacağını zan edenlerin yanılgıları da anlaşılır gibi değil.
Türkiye'de maalesef bir koalisyon kültürü oluş(a)madı bu güne kadarki tüm deneme yanılmalar sonucunda.
Hem de zamanında bir parti genel başkanınca edilen TARİHİ YANILGI sözlerine rağmen.
Şimdi bunca deneme yanılmaya rağmen önümüzdeki siyasi tabloya bakarak iktidar partisinin ana muhalefet partisi veya diğer muhalefet partilerinden biriyle seçime endeksli bile olsa bir koalisyon kurulmasını bekleyenlerin ümitlerini de kırmadan yazmaya devam edelim.
En başta yazdık ülkemizdeki siyasi partiler arasında bir kan uyuşmazlığı olduğunu.
Bu düşünceye katılmayanlar olabilir.
Yine bir kısım insanların katılmayacağını düşünerek ilave edelim.
Partiler arasındaki kan uyuşmazlığının üstüne, genel başkanların ufuk farklılıklarını, siyasi ihtiras ve kinlerini, düşmanlıkları ile elde etmek istedikleri siyasi ganimetleri de üst üste koyarsak, iktidar partisinin ana muhalefet veya yavru muhalefet partisi ile yapacağı görüşmelerde kim tarafından ortaya konduğu belli olmayan 14 ila 15 madde üzerinde anlaşma sağladıkları takdirde çok güzel şeyler olacağını iddia edenler ki bunlar dış devletler olduğu kadar bu ülke insanını sömürerek bu günlere gelen sermaye gruplarıdır haklarındaki görüşüm şudur:
Bu kişiler ya başta söylediğimiz gibi siyaset anlayışlarındaki eksiklerinden dolayı gerçekleri göremiyorlar ya da bu ülke ve insanımız üzerindeki var olan çok büyük emellerini bu siyasi belirsizlik ortamında hayata geçirmek istiyorlar.
Nur topu gibi bir koalisyondan beklentisinden sonra nur topu gibi bir seçime evrilenlere dikkatle bakın.
Ne demek istediğimizi göreceksiniz.