Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Nikâhın Önemi

Nikâhın Önemi

Nikâhlanmaktan korkmamalı. Çünkü nikâh, peşinden rızık getirir. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “ Aranızda bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi ) bilendir” (1).

Resul-i Ekrem (s.av.) de şöyle buyurur: “Kadınlarla evlenin; zira nikâh kısmet açar.” (2).

Bu ayet-i kerimeden ve bu hadis-i şeriften anlaşıldığı gibi, aileler ve bekârlar evlenme konusunda rızık endişesine kapılmamalı. Eğer fakir iseler, Rabbimiz kendi lütfu ile zenginleştireceğini vaat ediyor. Onun peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz de “Nikâh kısmet açar” buyurmaktadır.

 Bu hususu dikkate almayan aileler, evlatlarını bir iş buluncaya kadar evlendirmiyorlar. Bazı gençler, iş buldukları halde yüksek lisansını ve doktorasını yapmadan evlenmiyorlar. Bazı gençler de:  “Hayatımı yaşayayım, otuz, otuz beş veya kırk yaşına girince evlenirim!” demektedir.

Bu durum, fert ve toplumu ahlaken ve ekonomik yönden çökertir. Çünkü nikâh fıtri bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç geciktirildiği zaman veya karşılanmadığı zaman ferdin psikolojisi bozulur, performansı zayıflar, merhamet duyguları geriler ve fiziki yapısı bozulur. Kişinin bir kazancı olmaz. Ekonomik yönden bereketsiz olur. Bunun sonucu, kalkınamaz, geriler ve yok olur gider.

Söz konusu ayet-i kerimeye ve hadis-i şerife göre hareket edildiği zaman Allah (c.c.)  kısa zamanda evlenecek çiftlere bir iş vermektedir. Akabinde zenginlemektedirler.

Çoluk- çocukta bir kazançtır. Hz. Muhammed(s.a.v.) Efendimizin ’in amcası Ebu Lehep, oğulları arasında bir anlaşmazlık çıkınca aralarına girdi ve onların arsını bulmak istedi. Kendini itekleyen evladına :” Sen ne kötü bir kazançsın.” demiştir.

 Nikâhın maksatlarından biri de çoğalmaktır. Evlenmenin sünnet olmasının sebeplerinden biri de budur. Geçen yazımda ifade ettiğimi gibi, nüfusun artmasından dolayı beslenme, eğitim ve istihdam sorunu yaşanmaz. Nüfus azalırsa işgücü düşer, o zaman söz konusu hususlarda sorun yaşanır.

 İbn-i Haldûn şöyle diyor: “Şehir büyüyüp nüfusu çoğalınca, malzemeler, işgücü ve ustalar da çoğalır ve bu durum toplumun ulaşabileceği en ileri noktaya kadar devam eder. Toplum gerileyip nüfus azalınca ustalık ve meslekler de geriler, böylece binaların sağlam, estetik ve güzel yapılması son bulur. Sonra nüfusun eksilmeye devam etmesiyle işgücü daha da azalır…” (3).

 Evlenmeye mani bir mazereti olmadığı halde şeytanî mantık yürüterek evliliği geciktiren ve evlenmeyen müminler, Resul-i Ekrem’in sünnetine aykırı hareket ederek, ümmet-i Muhammed’in gerilemesine katkıda bulunmuş olmaktadırlar.

Bu sebeple şu hadis-i şerifin muhatabıdırlar: “Allah’ın, melâikenin ve bütün insanların lâneti evlenmeyen kimsenin üzerinedir. Zekeriya oğlu Yahya’dan sonra evlenmemekle sena olunmak yoktur” (4).

 Kaynaklar:

1. Nûr: 32

2. Ramûz el- Ehadis C: 1, S: 250/ 12 Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi

3. Mukaddime, C: 2; S: 490, İbn-i Haldûn. Yeni Şafak Kültür Armağanı

4. Ramûz el- Ehadis C: 1, S: 250/ 12 Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi