Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Millet kazandı

Millet kazandı

16 Nisan referandumunda millet kazandı. Bu referandumda kaybeden yok;  hayır diyen çevreler de kazandı. Evet diyenlerin oranı %’de 51.4; hayır diyenlerin oranı %’de 48.6’dır. Benim tahminim, % 55 evet; % 45 hayır’dı. Tahmin ettiğimiz gibi çıkmadı. Milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.

Artık bir dönem kapandı, yeni bir dönem başladı. Osmanlı torunlarından birinin dediği gibi “Canımıza tak eden parlamenter sistem sona erdi.” Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi başladı.

Bu yazımda bu iki sistemi karşılaştırma gibi bir düşüncem yoktur. Ancak şunu söyleyeyim; Başkanlık sistemi tek adam sistemi değildir. Anayasa var, meclis var, yargı var. Parlamenter sitemde, güç, yasama, yürütme ve yargı erklerine dağıtılarak resmi ideoloji kendini korumaya çalışmaktadır.  Bu yüzden on senede bir darbe olmuştur, İmam hatip liseleri, beş senede, on senede bir tırpanlanmış, laiklik adına, imam hatip liseleri dışında, din eğitimi ve öğretimi verilememiştir. Sık sık seçime gidilmiş ve hükümetlerin ömrü çok kısa olmuştur. Bu arada istenilen icraat yapılamamıştır, seçilenlerin askeri ve sivil bürokratların baskısı altında kalmıştır; Cumhurbaşkanını dahi meclis değil, büyük oranda askeri ve sivil bürokratlar belirlemiştir. Ben bir televizyon kanalında Ecevit’in ağzından duymuştum; iki Tümgeneral, rahmetli Ecevit’e farklı günlerde falan kişiyi Cumhurbaşkanı yapın,  o seçilmezse sonu kötü olur, demiştir. Bu durumu içerleyen Ecevit çevresine dert yanmıştır.

Bu girişten sonra biz bu referandumu milletin kazandığını, kaybedenin olmadığını anlatmaya çalışacağız.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın dediği gibi Türkiye’de anayasa değişikliği, yapılan darbelerden sonra gerçekleşmiştir. İlk defa sivil bir hükümetin öncülüğünde referandumla anayasa değişikliği yapılmıştır.

Bu sonuç,  milletin iradesinin sandığa yansımasıdır. Madem “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Öyleyse bırakın, millet karar versin, milletin kararına da herkes saygılı olsun. Çıkan sonucu küçümsemenin bir manası yoktur. Halk böyle karar vererek, hükümeti de uyarmıştır. Bak şımarma, rehavete kapılma, şımarır, rehavete kapılırsan seni devirir, uygun olan kimseyi iktidara getiririm, demiştir.

Bu millet, aziz bir millettir, ariftir, oyunu öyle bir ustalıkla kullanıyor ki hâlihazır Cumhurbaşkanının ve hükümetin şımarmasını ve rehavete kapılmasını önlüyor, yedi düvele de prim vermiyor, istikrarı koruyarak kaosa da meydan vermiyor.

Bakın, AB, bu referandum sonucunu kışkırtıcı bir üslupla değerlendiriyor: “Bugün demokratların acı günüdür” Hayır, bugün AB’nin acı günüdür. İki- iki buçuk asırdır, sömürdüğü Türkiye’yi artık sömüremeyecektir. Bu, bir dönüm noktasıdır. Bu referandumla Türkiye lisan-ı hâl ile biz de varız, diyor.

Demokrat kardeşlerimiz de hayır diyen kardeşlerimiz de bu referandum sonucunda milletin kazandığını ileride anlayacaklardır. Bakın aklıma gelmişken söyleyeyim, Yedi düveli üzen ve milletin kazanmasına büyük katkı sağlayan doğu illerimizdir; Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi bu illerimizde oy oranı %’de 10 ile 15 artmıştır.

Bu durum gösteriyor ki, Türkiye doğusu ve batısı ile bir bütündür. AB’yi üzen işte budur. Onlar PKK’ya verdiği destek, Suriye’de ve Irak’ta hazırlamış olduğu sinsi bütün projeleri boşa gidecektir; Bu böyle biline. Ben bu referandumun sonucunu böyle okuyorum, ya siz? Tabi benim gibi düşünmek mecburiyetinde değilsiniz. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi