01 Kasım 2015 seçimleri sonucu sandıklardan istikrar çıktı. Türkiye genelinde AKP oyların % 49.48; CHP % 25.31; MHP % 11.90; HDP % 10.75 aldı. Buna göre AKP 317, CHP 134, MHP 40, HDP 59 milletvekili çıkardı. Hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

Kurulacak yeni hükümetin önünde büyük sorunlar vardır, bunun üstesinden gelebilmesi için istikrarlı bir şekilde çalışması gerekir. Geçmişte yaptığı yanlışları bir daha yapmaması gerekir. 2002 ruhu ve aşkıyla çalışması gerekir. Rehavete düşmemesi, kibir ve gurura kapılmaması ve işi ehline vermesi gerekir.

Hükümeti bekleyen problemler: Yeni bir anayasanın yapılması. Bu anayasanın yapılmasında muhalefetten yardım beklemek safdillik olur. Çünkü muhalefetin durumu ortadadır. Onun için vakit kaybetmeden yeni bir anayasa yapmanın yolları aranmalı. Bu anayasa milletin tarihine kimliğine, inancına ve değerlerine ters düşmemesi için laiklik maddesi çıkartılmalı. Laiklik maddesine istediğiniz manayı yükleseniz bile bu madde söylediğim hususlara ters düşeceğinden dolayı anayasanın diğer güzel maddelerini sarmal otu gibi sarar ve tesirini yok eder.

Alevi ve Kürt sorunu çözüme kavuşturulmalı. Aleviliği, yeniden Hz. Ali Efendimizin düşüncesi temel alınarak kurgulanmalı. Alevilik adı altında materyalizmin ve ateizmin propagandasının yapılmasına müsaade edilmemeli. Bu düşüncede olanlara ayrı bir kimlik verilmeli.

Kürt sorununa gelince, Bu sorun, PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile çözülemez. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kanaat önderleriyle çözülebilir. Devletin artık HDP, İmralı ve Kandil’le irtibatını kesmeli, aynı hataları bir daha yapmamalı. Terörle mücadele aynı kararlılıkla devam etmeli, bu hususta asla taviz verilmemeli.

Irak ve Suriye meselesi, akbabalar ve kuzgunlarla birlikte hareket edilmemeli. ABD, Rusya, Çin ve İran pay kapma ve orada nüfuzlarını artırma peşindedirler. Onun için oradaki gruplarla iyi geçinmeli ve masum halk, çoluk, çocuk ve eli silah tutmayan insanlar öldürülmemeli. Türkiye o bölgenin istikrara kavuşabilmesi yönünde adımlar atmalı ve dış politikasını buna göre yeniden dizayn etmeli.

 İşsizlik problemi. Bu problemi minimum seviyeye düşürebilmek için politikalar geliştirilmeli, yatırımlar buna göre yapılmalı. Kalifiye insan yetiştirmeli ve nüfus artırılmalı. Çünkü iş gücü nüfus ile orantılıdır, Nüfus artarsa iş gücü de artar, nüfus azalırsa iş gücü de azalır.

 Yolsuzluk meselesi. Bu sorunla da mücadele edilmeli, bunun için birimler kurulmalı ve gereken tedbirler alınmalı. İnsanın olduğu yerlerde bu problem yaşanır.

İşi ehline verme meselesi. Bunun için bürokratlar, daire amirleri, müdürler imtihandan geçirilmeli. Birimler vekâletle idare edilmemeli. Unutmayalım ki, iş ehline verilmezse kıyamet kopar.

 Eğitim ve öğretim sorunu. Eğitim ve öğretim belli bir statü üzerine oturtulmalı. Yani bütün ortaöğretim öğrencilerine İmam-Hatip Lisesi müfredat programı uygulanmalı. Bunun artık zamanı gelmiştir.

Unutmayalım ki, bu müfredat programı uygulanmadan Türkiye’de istikrarı sağlamak asla mümkün değildir. İstikrar olmayınca maddi ve manevi kalkınmada olmaz. Gerisi laf u güzaftır. Hoşça kalın.