MHK başkanı Kuddusi Müftüoğlu
Bundan tam tamına beş yıl, yani binsekizyüz gün önce, ikibinon'un eylül ayında, “Müftüoğlu kardeşler” başlıklı yazımda, “Ben ikisini de severim, sevgiden öte takdir ederim” diye başlamış, “ikisi de düzgün insan, düzgün oldukları kadar da yüreklerinde Allah korkusu ile yaşayan, kul hakkı yemenin vebalini bilen iki kardeş” diye devam etmiş, “Türk futbolunda ve hakemlik camiasında alnında lekesiz yaşayan 3-5 kişiden birisidir. Çünkü, inancının gereği, kul hakkının ne demek olduğunu idrak edebilen bir yüreğe sahip kendisi” diyerek noktalamıştım yazımı.
2010 yılındaki yazıdan bir bölüm.
xxx
Müftüoğlu kardeşler
Ağabey Emin Müftüoğlu ile yakın, samimi, sıcacık ve çıkarsız bir dostluğumuz var… Spor camiasında tanıdığım nadir “maskesiz” insanlardandır… Dostunun iyi gününe yavaş yavaş, kötü gününe koşa koşa gelenlerdendir Emin Müftüoğlu…
Bütün federasyonları kıskandıracak düzeyde çabalarına tanık olduk sevgili başkanın… Yerlerde sürünen Türk bisikleti, onun başkanlığında dünya’ya açılırken, bu branşın önemli ülkelerine de toz yutturup “marka” oldu…
Aksini iddia eden çarpılır…
Bu konuda Emin Müftüoğlu’nu savunuyor olmak bile “zul” aslında…Biliyorum ki, buna ihtiyacı bile yok… Konya’ya olan sevgisi ise yüreklerimize taht kurmasına neden… Kendisini Konyalı gibi görmesi, Konyalı gibi hissetmesi, Konya’nın sorunlarıyla birebir ilgilenmesi de cabası…
Uzatmayacağım; Emin Müftüoğlu, “dürüst” ve “düzgün” bir adem oğlu…
xxx
Kardeş Kuddusi Müftüoğlu’yla ise ya bir kez ya da iki kez “merhaba”laşmamız var… O da Konya’da bulunan ortak bir dostumuzun düğün pilavına kaşık sallarken…
Hepsi bu…
Kuddusi Müftüoğlu’da, ağabey Emin Müftüoğlu gibi “düzgün” bir adam… Sevgili başkan alınmasın, belki de kendisinden de bir adım önde… Kuddusi Müftüoğlu’da Türk sporuna, Türk futboluna, Türk hakemliğine “damga”sını vuran, parmakla sayılan nadir kişilerden...
Türk futbolunda ve hakemlik camiasında “alnında lekesiz” yaşayan 3-5 kişiden birisidir… Çünkü, inancının gereği, “kul hakkı”nın ne demek olduğunu idrak edebilen bir yüreğe sahip kendisi…
xxx
Bu yazı 2010 yılının Eylül ayında yazılmış...
Aradan yıllar geçmiş...
Ve o günlerde kimsenin hakkını kimseye yedirmeden düdük çalan Kuddusi Müftüoğlu, dürüstlüğünün, tarafsızlığının, güvenilir olmanın ve en önemlisi de “ah” almamanın mükafatını MHK başkanı olarak aldı...
İşi kolay mı?
Zor...
Özellikle de ilk kez İstanbul dışından bir kişinin bu önemli göreve getirilmesi, “üç büyükler” olarak bilinen kulüpleri rahatsız etmiştir...
En ufak bir hakem hatasında İstanbul kulüpleri bir taraftan, Anadolu kulüpleri bir taraftan faturayı Kuddusi Müftüoğlu'na kesecektir...
O nedenle işinin kolay olmayacağının altını çizdim...
Kısacası, çok çok zor memnun olabilen, dahası sonuca dayanan Türk futbol dünyası, “İnsanlık, hakemlik ve idarecilik terazisinde bir gram bile kaçağı bulunmayan” Kuddusi Müftüoğlu’na güvenmek zorunda...
Nokta.