Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Laik Eğitim ve Emeğe Saygı

Laik Eğitim ve Emeğe Saygı

Geçen cumartesi günü Eğitim İş Sendikası, “Başkent Ankara’da Laik Eğitim ve Emeğe Saygı Yürüyüşü” yaptı. Miting ve yürüyüş kanununa aykırı hareket edildiği için tatsız olaylar meydana geldi ve bir kısmı gözaltına alındı.

Türkiye’de laik eğitim ve kapitalizm yürürlüktedir, söz konusu sendika bunu bildiği halde meydanlarda laik eğitim ve emeğe saygı için bağırıp çağırmasını yadırgadım.  İslâm hukukuna uygun bir eğitim sistemi ve şeriat yürürlüğe konsa o zaman adı geçen sendikayı anlarım. Herhalde bu sendikanın gayesi, üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Yani mevcut hükümeti yıpratıp zihniyetine uygun bir hükümetin iş başına geçmesidir.

Hayal ettikleri hükümet, iktidara geldiği zaman laik eğitimi yürürlüğe koyup kapitalizmi ortadan mı kaldıracak? Laik eğitim yürürlüktedir, kapitalizmle de özdeştir; peki ne değişecek? 4+4+4 kaldırılacak, İmam hatiplerin durumu, 28 Şubat dönemine döndürülecek, başörtüsü zulmü yeniden başlayacak, ilkokul birinci, ikinci, üçüncü sınıflarda okutulması düşünülen din kültürü dersi önlenecek, Osmanlıca dersinin liselerde seçmeli, imam hatip liselerinde mecburi okutulması durdurulacak. v.s.

Bunların hepsi laik eğitimin gereği olarak yapılmaktadır; ortaokul ve liselerde okutulan seçmeli Kur’an-ı Kerim ve Siyer dersi de öyledir. Yani laikliğe ve mevcut anayasaya aykırı hiçbir şey yapılmamaktadır. Yapılsa anayasa mahkemesinden geri döner.

Eğitim iş sendikasının gayesi, laik eğitim ve emeğe saygı değil, mili ve ahlakî değerleri yok etmek ve halkı sömürmektir.  Kapitalizm halkı faiz yoluyla, sosyalizm ise devlet yoluyla sömürdüğü herkesin malumudur.

Liselerde okutulan din kültürü dersi, din dersi değil, adı üzerinde din kültürüdür. Yıllar önce lise birinci sınıfta okuyan bir öğrenci bana şöyle dedi: Hocam, bize dinimiz yerine, bir dönem boyunca sadece Konfüçyanizm ve Hinduizm gibi Uzakdoğu dinleri öğretildi, birini seçmeyi zaman zaman düşündüm.

Liselerde din kültürü dersi, bir saat olduğu için öğretmen sınıfa misafir gibi girmektedir, sosyal faaliyet ve kutlamalar sebebiyle bir sınıfa bazen bir ayda girmektedir. Milli eğitim şûrasının, haftada iki saate çıkartılmasını istemesinin sebebi bu yüzdendir. Bir eğitimci olarak biz bunun ıstırabını çektiğimiz için yıllardır zaman zaman yazdık. Osmanlı dersine gelince modernlik adına bin yıllık bilgi hazinesi Garplıların istifa etmesine bırakılarak bir yere varılamaz. Geldiğimiz nokta ortadadır.

Avrupa’da devletten ayrılan din değil, kilisedir; dolayısıyla laiklik, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil, devletin kiliseden ayrılmasıdır. Bkz. Anlamlarını Yonttuğumuz Kavramlar adlı eserimizin laikler Md.

Türkiye artık özüne dönmek istiyor. Bunun için geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Şûrası’nın eğitim ve öğretimle ilgili tavsiyesini yürürlüğe koyma istek ve arzusundadır. Buna eğitim iş sendikası da – Allah’ın izniyle -mani olamayacaktır.  Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi