Yarın Mübarek Kurban Bayramı’nı idrak edeceğiz.

İnancı kuvvetli olanlar bu bayramın usul, adap, gelenek, yanında dini vecibelerini de yerine getirmek için tabir caizse kollarını sıvamış durumdalar.

Gıda ve giyim uğraşısı yanında kurban kesmesi gerekenler satış yerlerinde seçim yapıp bütçesine göre kurbanlık alma işindeler

***

Dini bayramlarımız, hiçbir dinde bulunmayan bir gaye içindedir ama...

Yine tekrarlayım ki inancı kuvvetli olanlar yukarda ki oluşum içinde iken…

Bırakın karşıt dinden olanlar ile İslam dinine karşıtlığını, “Laik’lik Cumhuriyet elden gidiyor …” safsafatasını kullanmakta olanları…

Müslüman olduğunu ifade edenlerin bir kısmı bile…

İslâm dinine ait ve sosyal işlem yanında kardeşliği, saygıyı, birliği meydana getiren bu bayramların günlerinde ki oluşumları dikkate değer…

Hele birde hükümetin bol keseden tatili de olunca.

Maalesef bulundukları mekânların yurt içi yakın veya uzaklarına hatta yurt dışına giderek lüks otel, gazino, bar, kumar salonlarında zevki sefa içinde kutlamayla geçirmekte oluşları maalesef var sayımlı!..

Onlar, dini bayramlarımızın gayesi olan, fakirlere yardım, yetimleri sevindirme; Ata, akraba, ahbap ve komşularını ziyaret edip hatırlarını almak, çocuklarının hatta kendilerinin bile güzel ve sıhhat veren yerlerde eğlenmelerini içerdiğini bilseler de… 

Bilmezden geliş içinde, unutmaya hamledip o yolu anımsamazlar bile...

***

Gittikleri eğlence veya vakit geçirdikleri beş yıldızlı otellerde gazino ve salonlarda, sazende ve dansözlerin alınlarına yapıştırma bir tarafa başlarında uçurdukları, müzisyen vb.’lere bol bahşiş verdikleri $ ve € ların milyarları bulduğu hatırlarına bile gelmez...

Kendilerine vacip olan kurbanı kesmekle etinden, hayli zaman et göremeyen fakirleri sevindirerek çoluk çocuklarına neşe üstüne neşe katma yerine…

Konu ettiğimiz yerlerde ki, su gibi içtiklerin de kendilerince neşe bulma. Onların yaşamı olmakta..

Herkes kendi düşüncesi ve kazancına göre yaşam sürmesi elbette hakkıdır.

Her kişinin sevabı da, günahı da kendisine aittir...

Kimse karışamaz... Başkalarına zarar ve kanunlara karşı suç işlemedikçe...

Yüce Yaradan’a karşı elbette sorumlulukları olabilecektir. Ona da bizler karışamaz söz söyleyemeyiz.

***

Gelin sizlerle dört-beş yıldızlı otellerde kalanların yaşamlarından oluşmuş notlara bir göz gezdirelim.

Konu edilen yerlerde çalışan hizmetlilerle “evvelki yıllarda” Kurban Bayramı sonrası sohbet esnasında anlatılanlara bir göz gezdirelim....

Tabirimi mazur görün. Anadolu deyimi ile “Gıcık” eder bendenizi...

***

Anlatanların yalanı diyebilir miyiz? Bilmem. Antalya 5 yıldızlı otellerden, işte birkaçında ki konuşmalardan…

***

“...Malumunuz krizden çok zarar gördük. Bunaldık doğrusu. Bayram günlerinden istifade ederek çoluk çocuk bir dinlenelim, eğlenelim (!) dedik...”. Bir barmenin anlattığı.

“...Bu yıl kurbanlıklar çok pahalı olabilecekmiş Alınacak gibi değil. Seferî olunca vacip olmuyormuş. Bizde dolaşalım(!) dedik...”

“...Kurban kesiyoruz diye binlerce hayvanı telef ediyorlar. Bu kafayla Avrupa Birliği’ne falan almazlar bizi. Fakire yardımsa, al kasaptan üç kilo et veriver...”

Bu da bir grup bay ve bayanın konuşması;

Galiba “Hayvanları Sevenler” mensupları imiş. Hizmetlinin anlattığına göre çeşitli ızgara eti yerlerken duymuş.

“...Doğrusu iyi mücadele verdik. TV habercilerini de yanımıza alıp sabahleyin yer yer gezdik. Kurban satan ve kesenlere yaptıkları işin, “Hayvan Katli” olduğunu belirttik. Dava bile açabiliriz tehdidini yapıp satanlara ve alanlara mani olmaya çalıştık. Bizi anlayanlar oldu. Bazı Hayvanları kurtardık...”

***

Onlara göre yaptıkları iş iyide!...

Yedikleri ızgara etler hangi acımadıkları hayvanlara ait acaba?...

Bu yıl da aynı sohbetleri duymamız olanaklı olmaz inşallah…

***

Tüm dünya da ki Müslüman kardeşlerimin Kurban Bayramı’nı içtenlikle tebrik eder, sağlık, esenlik barış ve başarı içinde nice bayramlar dilerim.