Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Kurban Bayramı Gelirken Düşündürdükleri

Kurban Bayramı Gelirken Düşündürdükleri

İki gün sonra Arife, ertesi gün Kurban Bayramı’nın idraki içinde olacağız inşallah.
Kurban üzerindeki dini kaide ve inancı içinde olanlar geçtiğimiz günlerde başladılar kurban edebileceği hayvanı temin etme çabasına.
Yaygın bilinen TV’lerden inanç karşısında olabilenler bile ikide bir hararetle gösterim yapmaktalar.
Bu arada inançları çevirebilmek hatta unutturabilme çabasında olanlar almışlar kalemleri ellerine!.
Kimi kaptığı köşesinde kimi kapamamışsa internet yolu gönderimleriyle sözüm ona yol göstermekteler.
“Efendim kurban kesmek farz değilmiş. Peygamberimiz sadece hacda kurban kesmiş. Kur’an’da kurban kesmeye ait bir emir yok…” gibi kendilerini fetvacı yerine oturtanlar, savıp savurmakta.
Eğer fakire et yardımı ise kasaptan marketten et alıp dağıtmanın daha faydalı olacağını belirtme çabasına girmekteler
Bunları okuyan kimseler kurban kesmekten vazgeçecek zannı içindeler ama inancı sağlam Müslümanlar…
Asırlardır devam ettirdikleri kurban kesme işleminden bütçesi yeterli ve gerek simlik gösteriyorsa vaz geçmezler.
Anlayamadığım bu hareketleri yapanlara kimse “Sen neye kurban kesmiyorsun? Kesmelisin” diyen hatta ima eden yok iken…
İnancı içinde kesmek isteyenlerin önüne geçmek niye ki? Neyin peşindeler? İslam dinini bıraktırmak mı? Bilmeliler ki onlar yıkılır din yıkılmaz. Boşuna çaba
***
Yazılarımı izleyenler yıllar evveli beş yıldızlı otellere kurulmuş lüks lokantasında pirzola vb. gibi et yemeklerini aşırırken konuştuklarını sunmuştum.
İzleyemeyenler için bir kez daha sunmak isterim.
“...Şu krizden çok zarar gördük. Bunaldık doğrusu. Bayram günlerinden istifade ederek çoluk çocuk bir dinlenelim, eğlenelim (!) dedik...” Bir barmenin anlatışından…
“...Bu yıl kurbanlıklar çok pahalı, alınacak gibi değil. Seferî olunca vacip olmuyormuş. Bizde dolaşalım(!) dedik...”
“...Kurban kesiyoruz diye binlerce hayvanı telef ediyorlar. Bu kafayla Avrupa Birliği’ne falan almazlar bizi. Fakire yardımsa, al kasaptan üç kilo et veriver...”
“...Sevaptır diye kurban kesiyorlar. Sonra da derisini THK’na vermeyerek günah işliyorlar...”
Bu da bir grup bay ve bayanın konuşması; Galiba “Hayvanları Sevenler” mensubu imişler. Hizmetlinin anlattığına göre çeşitli ızgara eti yerlerken duymuş.
“...Doğrusu iyi mücadele verdik. TV habercilerini de yanımıza alıp sabahleyin yer yer gezdik. Kurban satan ve kesenlere yaptıkları işin, “Hayvan Katli” olduğunu belirttik. Dava bile açabiliriz tehdidini yapıp satanlara ve alanlara mani olmaya çalıştık. Bizi anlayanlar oldu. Bazı hayvanları kurtardık...”
Onlara göre yaptıkları iyi görünse de!
Yedikleri yemeğin etleri hangi hayvanların? Onları neye kurtarmazlar ki?
***
Diğer bir düşünüm ise; Aile yakını uzakta olup. Onlarla beraber bayram yapmak isteyenlerin haricinde.
Bayram günlerini yukarıda da vurguladığım gibi tatil içinde bulunduğu mekândan turizm mekânlarına giderek fakire yardım yerine har vurup savurganlık yapanlar.
Bunların bazıları ne demekte duydunuz mu bilmem?
“Kurbanlar çok çok pahalı alma imkânımız yok(!).
Başka yere gitmekle seferi olduğumuz için kurban düşmüyor.
Bunun için gidiyoruz.”
Ne diyelim her yiğidin bir yoğurt yiyişi olur derler.
Biz onları bırakalım da
Bu mübarek bayramda kurban kesme niteliğini taşıyanların imkânı kurban kesmek ve fakirlerin sofralarına et bulunmasını yapabilmek yanında
Kesemeyenler de aynen olmak üzere.
Büyüklerimizi ziyaret, dargınlıklarımızı gidermek suretiyle
İnançları kuvvetli çoğunluğun, karşıt hâkimiyet istemi içinde olanlara kulak vermeden vazifesini ifa etme huzurluğu içinde kardeşlik duyguları ile neşeli bir bayram geçireceklerinden eminim.
***
Tüm dünya Müslüman kardeşlerimin Mübarek Kurban Bayramı’nı tebrikle hayırlara vesile olmasını diler, sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle beraber olacağınız bir bayram dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi