Üç din için de kutsal sayılan Kudüs'ün Müslümanlarca önemi büyüktür. Peygamber Efendimiz (sav)'in İsra hadisesinin yaşandığı makamdır Kudüs.

Siyonistler tüm dünyada Kudüs'ün Müslümanlarca kutsal olmadığı propagandasını yapıyorlar. Ne yazık ki bu konuda bir hayli de başarılı oluyorlar. Çoğu Müslüman Kudüs'ün sadece Filistinliler için önemli olduğunu düşünüyor.  Halbuki Allah c.c. Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

''Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.'' (İsra/1)

Görüleceği üzere Kudüs Peygamberimiz (sav) Miraca çıktığı mekandır. Müslümanların ilk kıblesi yine Kudüs olmuştur..

Kudüs Hz. Ömer döneminde 636 yılında fethedilmiştir. Hz. Ömer İlya şehrine Ubeyde bin Cerrah komutasında bir ordu göndermiştir. Kent kuşatılınca şehrin ileri gelenleri şehri ancak Hz. Ömer'e teslim edeceklerini bildirmiş ve Hz. Ömer Medine'den gelerek bizzat şehri teslim almıştır. İlya'nın adını Kudüs'e çevirmiş ve İlya (Kudüs) halkına da bir amanname vermiştir.

Fatımiler döneminde Haçlılar Kudüs'ü 88 yıl işgal ettiler ve nihayet Selahaddin Eyyübi 1187 yılında Haçlılar ile yaptığı Hittin Savaşı sonrası Kudüs'ü fethetti. Kudüs daha sonra çeşitli devletlerin idaresine girdi. Osmanlı döneminde Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır Seferi sırasında 28 Aralık 1516 da Sinan Paşa önderliğinde Kudüs'e girildi. Mukaddes şehir Kudüs'ü ziyaret eden Yavuz Sultan Selim Kudüs-ü Şerif olarak kentin ismini değiştirdi. Fakat Siyonistler boş durmadı, ''Vaat Edilmiş Topraklar'' emellerini gerçekleştirmek, Kudüs'e yerleşmek için her türlü desiseye başvurdular, başvuruyorlar.

Mülevves arzularından biri de Sultan II. Abdülhamid'den toprak talep etmek idi. Modern Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl 1901’de Abdülhamid sâniden para karşılığı Filistin'de kendilerine toprak verilmesini istedi. Cennet mekan Sultan Abdülhamid Han, ''Kan ile alınan topraklar para ile satılmaz.'' diyerek ona toprak yerine tokat gibi bir cevap verdi. Sonrası malum! bu hırs,  bu kin II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesine kadar gitti. Akabinde maalesef, 9 Aralık 1917 yılında Kudüs İngiliz işgaliyle İngiliz mandası başlamış oldu. 14 Mayıs 1948'de İngilizler Kudüs'ten çıkarak bölgede İsrail devleti(!) kurdular. O gün bu gündür İsrail tarafından işgal edilen bölgede huzur ve güvenlik kalmadı.

Filistinlilere uygulanan zulüm ve katliamlara tüm dünya sessiz kaldı, kalmaya devam ediyor.

İşgalci İsrail'in pis emelleri bu kadarla da bitmedi, bitmiyor. Asıl amaçları Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi’ni inşâ etmektir. ''Vaat Edilmiş Topraklar'' dedikleri bölgenin içinde ne yazık ki ülkemizin de bir bölümü bulunmaktadır. Allah muhafaza Kudüs düştüğü zaman Türkiye, tüm İslam Alemi düşer. İsrail'in derdi Kudüs'ü başkent yapmaktır ve böylece Vaat Edilmiş Topraklara öylelikle erişeceklerine inanıyorlar. (Ne acı bir tablo ki bu Ramazan ayında TRT'de bir programda Kudüs İsrail'in başkenti diye alt yazı geçilmiştir. Bunlar hiç sıradan hadiseler değildir. Bunlar birer algıdır.)

İsrail ile hükümetin yapmış olduğu anlaşma, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın, ''İsrail bize muhtaç, biz de İsrail'e...'' sözleri, Bakan Ömer Çelik'in ''İsrail Bizim dostumuzdur'', yine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin ''Allah İsrail'e afet vermesin'' ve ''Yahudi ürünlerine yapılan boykot yanlış.''  şeklinde ifade edilen talihsiz beyanatlar Kudüs'e olan duyarlılığı etkilemektedir.

Son 50 yıldır ilk defa geçen Cuma günü Kudüs'te Ezan okunmadı, Cuma namazı kılınmadı. İsrail buna müsaade etmedi. Müslümanlarsa çok şükür buna duyarsız kalmadı ve AGD öncülüğünde 81 ilde bu protesto edildi.

30 Temmuz Pazar günü ise İstanbul Yenikapı Meydanı'nda Saadet Partisi tarafından ''Büyük Kudüs Mitingi'' düzenlenecek. Duyarlı tüm vatandaşlarımızı davet ediyorlar.  İstanbul için İETT ise ücretsiz.

Selam ve dua ile...