Nereden çıktı Karadeniz yazısı diyeceksiniz..

Anlatayım..

Geçen hafta yıllık iznimizin bir bölümünü kullandık ve Karadeniz’deki dostlarımızı ziyaret ettik.

İşte yaptığımız bu ziyaretler sonucunda yazımızın konusunu Karadeniz oluşturdu.

Öncelikle belirtmeliyim ki, tatil için birinci alternatif olarak Karadeniz’i seçmelisiniz.

Her şeyden önce bu bunaltıcı havalarda nefes alabileceğiniz nadir coğrafyalardan birisi..

Havası süper, suyu süper..

İnsanı?

Onlar da harika..

Karadeniz insanını anlatmaya gerek yok.

Milliyetçi, değerlerine bağlı, inatçı.

Ancak bir özellikleri daha var ki, siyasette de çok aktifler.

En küçük esnaftan tutun, büyük şirket patronlarına kadar hepsi siyasetin öyle ya da böyle bir şekilde içindeler.

* * *

Siyaset ile günlük yaşamın bu kadar iç içe olması, ülke yönetimindeki ağırlıklarını da etkiliyor haliyle.

Mesela Karadeniz’de bakanı olmayan il yok diyebiliriz. Sadece Artvin bakanlığını kaybetti son değişiklik ile.

Cumhurbaşkanımız Rizeli…

Peki siyasi olarak her dönemde nasıl bu kadar aktif olabiliyorlar?

Sorunlar, mutlaka siyasilere ulaştırılıyor ve çözümleniyor. Sokaktaki simitçi bile bir problemi varsa bunu doğrudan siyasi çözüm merkezine ulaştırabiliyor.

Bu da halkın ve siyasetçilerin iç içe olmasını, siyasetin hayatın her noktasında kendini hissettirmesini sağlıyor.

Bu açıdan bizden kesinlikle ayrılıyorlar.

Bir kere, birbirlerine bağlılar.

Özellikle mesele memleket meselesi ise koşulsuz destek sağlanıyor.

Siyasi yöneticilere ulaşmak da Konya’daki kadar zor değil.

Örneğin, yöresel bir pazara asılmış kocaman bir pankart gözüme ilişti. “Pazarımızın hamisi, sayın bakanımız Süleyman Soylu’ya teşekkürler” yazılı bir pankart vardı girişte.

Pazar esnafıyla konuştum bunu; aldığım cevaplar ilginç.

“Yaşadığımız problemleri doğrudan kendisine ya da çevresine ulaştırıyoruz ve yapılabilecek bir şeyse mutlaka çözüme kavuşturuluyor” cevabını aldım genellikle.

Kimisi de babacanlığına hayran.. Kimisi, memleketinden kopmamasına, memleketine göz kulak olmasına ilgi duyuyor.

* * *

Yani Konya’daki gibi bir siyasi işleyiş yok.

Bir ilçe başkanına bile ulaşmanız bazen imkânsız hale gelebilirken, Karadenizliler bir şekilde sorunlarını doğrudan bakanlık makamına kadar götürüp, çözdürüp gelebiliyor.

Her şeyleri dört dörtlük demiyoruz ama genel olarak, siyaseti çok çok iyi kullanıyor ve bu gücü iyi yönetiyorlar.

Tüm bunlar bir tarafa, yazımın başında da belirttiğim gibi tatil seçiminizde Karadeniz’i mutlaka tercihler arasına yazın.

Doğal güzellik neymiş, yeşil neymiş doya doya görün..

Çocuklarınıza da gösterin. Konya’da kaybolup giden yeşil örtüyü Karadeniz’de içlerine sindirsinler…

Gelecekte bu yeşilliklerine ne kadar kıymetli olacağını daha iyi anlayacaklar çünkü.

* * *

Yazımızın son bölümünde Karadeniz ziyaretimizde bizleri misafir eden, eşlik eden, yardım eden tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz.

Haftaya görüşmek üzere..