Türkiye Spor Yazarları Derneği genel Başkanlarından Onur Belge’nin vefatı, spor camiasında büyük üzüntü yarattı. Onur Belge ile, genel başkanlık yaptığı dönemde çalıştık. Samimi bir insandı. O yıllarda Genel merkez ile Konya şubesi arasındaki ilişkiler daha da gelişti. Bir çok önemli çalışmalara birlikte imza attık.

Üzüntümüz sonsuz. Sevgili Onur Belge’ye rahmet, ailesine ve spor camiasına ve tüm TSYD ailesine başsağlığı dilerim.

Onur Belge de gönlümüzde yaşayacak. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun.

xxx

 Stat mükemmel.

Organizasyon iyi.

Coşku büyük.

Maç öncesi etkinlikler doyurucu..

Tribünler dolu. Seyirci süper. Tezahürat çok iyi.

Kısacası, Konya Milli maçlarda iyi not aldı ve organizeyle, seyircisiyle, süper stadıyla  sınıfı geçti.

Teşekkürler Letonya ve Hollanda milli maçlarının Konya’da oynanmasını sağlayanlara.

Teşekkürler Milli takıma destek veren tüm Konyalılara.

Teşekkürler Millilere.

Alkışlar tribünleri dolduran, Millilere her iki maçta da 90 dakika destekleyen seyircilere.

Evet, Konya önemli bir organizasyondan yüz akıyla çıktı.

Geçmişte de büyük organizeler yapıldı Konya’da, ama bu kez A Milli takımın Letonya ve Hollanda ile oynadığı maçlar hepsinin önünde yer alarak birinci sıraya oturdu. 

Konya büyük bir sınavdan geçti ve başardı.

Milli maçlar, Konya ve Türk futbol ajandasının baş köşesine yazıldı.

3-6 Eylül 2015 Konya ve Türk futbol tarihine geçti.

Konya’nın imajı sporla bir kez daha yükseldi.

Demek ki, spor’a yapılan yatırımlar boşa gitmiyor.

Demek ki, daha çok ve siyasi çıkarlardan arındırılmış doğru! yatırımlar yapılmalı ki Konya sporla gelişen imajını daha da artırabilsin.

Konya, Milli takımın Letonya ve Hollanda maçlarında gösterdi ki, önümüzdeki yıllarda Türkiye’ye alınması halinde Avrupa şampiyonası ve olimpiyatlara da rahatlıkla ev sahipliği yapılabilecek konumda.

O halde, spor yatırımlarını artırılmalı.

Üç yıl önce sözü verilen olimpiyat köyü temelleri vakit geçirilmeden atılmalı.

xxx

Milli takıma gelince;

Letonya maçında, takımda güvensizlik, sabır ve konsantrasyon eksikliği vardı. Bunların sonucu, çok gol kaçtı., beklenmedik anda rakibin beraberlik golü geldi. Sabırlı olmakta yarar vardı, ama yapılamadı. İsabetli, kaleyi bulan, dahası gol olabilecek kalitede şut sıkıntısı vardı.

İlk 11’de, kendi takımlarında ligin ilk 3 haftasında yeterli süre almayan futbolcular yer aldı.

Dahası, 4 ay önce, ligin bitimiyle birlikte hazırlık kampı gerçekleştiren ve özel maçlar oynayan Milli takımla Letonya karşısındaki takım arasında hiçbir fark yoktu. Milli takım kaldığı yerden devam ediyor, hiçbir gelişme yok.

Bir diğer yanlışlık ise, Fatih terim’in yıllar öncesi sanırım Belçika maçındaki hatayı tekrarlaması oldu. Terim, Millilerin öne geçmesinin ardından Burak’ı çıkartarak orta sahaya Mehmet Topal’ı aldı. Oysa, en iyi savunma hücum prensibini yok saydı. Belçika maçında olduğu gibi yine son dakikalarda gelen golle yıkıldı Milliler ve tüm futbolseverler. 

Hollanda maçına baktığımız zaman;  

İki gün gibi kısa sürede iyi motive olmuş ve takım hüviyeti kazanmış bir Milli takım izledik.

Futbolcularda kazanma isteği üst seviyedeydi. Teknik kapasitesi yüksek Milliler topu iyi kontrol edip, üç şık gol atarak kazandılar ve Fransa yolundaki umutları son iki maça taşıdılar.

Tüm Milli takımı kutluyorum.

Hollanda’ya gelince, daha geçen yıl Dünya üçüncüsü olmuş ve belirli bir futbol ekolüne sahip Hollanda Milli takımı, adeta futbol oynamayı unutmuş, güvenini yitirmiş, yıldız futbolcularına rağmen havlu atmış bir görüntü verdi.

Ama, bizim istediğimizde buydu. Milliler hak etti, kazandı ve Konya’da tarih yazdı.