Konyaspor, yönetim ve sümenaltı kurbanı mı?
Daha önce de altını çizmiştim… “Konyaspor, Konyaspor olalı gerçekten böyle bir ‘zulüm’ görmedi. Böyle bir ‘rezil’liği yaşamadı… Hem yönetim, hem teknik ekip hem de oyunca bazında” diye…
Deveye sormuşlar, “neren eğri” diye…
“Nerem doğru ki” demiş ya… Konyaspor’un durumu da “deve” gibi… Doğru bir tarafı yok… Tutanın elinde kalıyor… Bilgisiz, ilgisiz, nemelazımcıların çoğunlukta olduğu bir kulüp durumunda şehrin Konyaspor’u…
Yöneteni de, çalışanı da aynı…
Nato kafa, nato mermer…
Çocuğumuz düşüp, kafasını masaya çarpınca ya da gidip kendini duvara vurunca biz büyükler ne yaparız? Koca koca insanlar, kalkar masayı kırar, duvarı yıkarız tabi!.. Çünkü, masa ya da duvar orada durmasa, çocuğumuz kafasını çarpmayacak…
Suçlu kim?
Masa ya da duvar tabi ki!..
Hadi ya…
Çocuğun dikkatsizliğini ne diyeceğiz peki?
Tıssss…
Şimdi…
Konyaspor’un başına sarılan Miloş belasını biliyorsunuz… Vicdanı olan herkesin yüreğini sızlatan bu olayın sorumlusu ya da sorumluları kim veya kimler?
Çimci Mustafa mı?
Çaycı Abdurrahman mı?
Ya da Bahattin Karapınar mı?
Sahi kim?
Konyaspor küme düşer, suçlu hakemler…
Konyaspor borç batağına saplanır, suçlu eski yönetimler…
Konyaspor ulusal gazetelerde rezil edilir, suçlu Konyalı spor yazarları…
İyi kardeşim de, Hoca Nasrettin’in dediği gibi, hırsızın hiç mi suçu yok?
Şimdi…
Miloş davasına geri dönelim… Miloş’dan dolayı Konyaspor’un cezasını 2 yıl diye açıklayan bu kulübün başkanı, bu cezanın 2 dönem, yani bir sezonluk olduğunu bildiği halde niye kamuoyunu aydınlatmaz?
Gerçekten çok merak ediyorum…
Konuyu iyi anlamak için sevgili Memduh Oğuz’u aradığımda, bütün gerçekleri noktasına virgülüne kadar anlattı… Bu 2 dönemlik cezanın kalkmasının da mümkün olmadığını bir bir izah etti…
Ve konuyu Bahattin Karapınar’ın bildiğini de…
FIFA’nın Konyaspor kulübüne Miloşla ilgili 10’un üzerinde sorular sorduğu, ancak Konyaspor kulübünün bu sorulara cevap vermediği, daha doğrusu FIFA’yı iplemediği anlaşılıyor…
FIFA’da bunun üzerine “biz size kendimizi iyi tanıtırız” diyerek böyle bir cezayla Konyaspor kulübünü karşı karşıya bırakıyor… Bunun müsebbibi kimler? Bahattin Karapınar mı, Cengiz Yönet mi, Önder Sami Güven mi?
Kim?
Konyaspor, “yönetim” ya da “sümenaltı” kurbanı mı?
Maalesef burada bir idari başıbozukluk ve ciddiyetsizlik var… Konyaspor’u uçurup kaçıramadıkları gibi, kulübün onurunu da, şerefini de ayaklar altına almışlardır… Utanmadan, sıkılmadan “Bank Asya’nın en iyi kadrosunu kurduk ya da kuracağız” gibi ipe sapa gelmez laflar ediyorlar…
Yazık…
Şimdi soruyorum Bay Başkana… Konyaspor’a FIFA tarafından verilen 2 dönemlik cezayı bildiğin halde neden kamuoyunu, taraftarları aydınlatmadın? Bunun özel bir sebebi var mı?
Yüreğin varsa açıklarsın.
Deveye sormuşlar, “neren eğri” diye…
“Nerem doğru ki” demiş ya… Konyaspor’un durumu da “deve” gibi… Doğru bir tarafı yok… Tutanın elinde kalıyor… Bilgisiz, ilgisiz, nemelazımcıların çoğunlukta olduğu bir kulüp durumunda şehrin Konyaspor’u…
Yöneteni de, çalışanı da aynı…
Nato kafa, nato mermer…
Çocuğumuz düşüp, kafasını masaya çarpınca ya da gidip kendini duvara vurunca biz büyükler ne yaparız? Koca koca insanlar, kalkar masayı kırar, duvarı yıkarız tabi!.. Çünkü, masa ya da duvar orada durmasa, çocuğumuz kafasını çarpmayacak…
Suçlu kim?
Masa ya da duvar tabi ki!..
Hadi ya…
Çocuğun dikkatsizliğini ne diyeceğiz peki?
Tıssss…
Şimdi…
Konyaspor’un başına sarılan Miloş belasını biliyorsunuz… Vicdanı olan herkesin yüreğini sızlatan bu olayın sorumlusu ya da sorumluları kim veya kimler?
Çimci Mustafa mı?
Çaycı Abdurrahman mı?
Ya da Bahattin Karapınar mı?
Sahi kim?
Konyaspor küme düşer, suçlu hakemler…
Konyaspor borç batağına saplanır, suçlu eski yönetimler…
Konyaspor ulusal gazetelerde rezil edilir, suçlu Konyalı spor yazarları…
İyi kardeşim de, Hoca Nasrettin’in dediği gibi, hırsızın hiç mi suçu yok?
Şimdi…
Miloş davasına geri dönelim… Miloş’dan dolayı Konyaspor’un cezasını 2 yıl diye açıklayan bu kulübün başkanı, bu cezanın 2 dönem, yani bir sezonluk olduğunu bildiği halde niye kamuoyunu aydınlatmaz?
Gerçekten çok merak ediyorum…
Konuyu iyi anlamak için sevgili Memduh Oğuz’u aradığımda, bütün gerçekleri noktasına virgülüne kadar anlattı… Bu 2 dönemlik cezanın kalkmasının da mümkün olmadığını bir bir izah etti…
Ve konuyu Bahattin Karapınar’ın bildiğini de…
FIFA’nın Konyaspor kulübüne Miloşla ilgili 10’un üzerinde sorular sorduğu, ancak Konyaspor kulübünün bu sorulara cevap vermediği, daha doğrusu FIFA’yı iplemediği anlaşılıyor…
FIFA’da bunun üzerine “biz size kendimizi iyi tanıtırız” diyerek böyle bir cezayla Konyaspor kulübünü karşı karşıya bırakıyor… Bunun müsebbibi kimler? Bahattin Karapınar mı, Cengiz Yönet mi, Önder Sami Güven mi?
Kim?
Konyaspor, “yönetim” ya da “sümenaltı” kurbanı mı?
Maalesef burada bir idari başıbozukluk ve ciddiyetsizlik var… Konyaspor’u uçurup kaçıramadıkları gibi, kulübün onurunu da, şerefini de ayaklar altına almışlardır… Utanmadan, sıkılmadan “Bank Asya’nın en iyi kadrosunu kurduk ya da kuracağız” gibi ipe sapa gelmez laflar ediyorlar…
Yazık…
Şimdi soruyorum Bay Başkana… Konyaspor’a FIFA tarafından verilen 2 dönemlik cezayı bildiğin halde neden kamuoyunu, taraftarları aydınlatmadın? Bunun özel bir sebebi var mı?
Yüreğin varsa açıklarsın.