Konyaspor; rakiplerine hayat vermeye, kendisi de kan kaybetmeye Galatasaray karşısında da devam etti..
Bir başka deyişle; Konyaspor ahlar, vahlar arasında uçuruma sürükleniyor.
Ama, teknik direktör Ziya Doğan; yaptığı açıklamalarla başta yönetim kurulu olmak üzere tüm Konya’yı uyutuyor..
Evet, Konyaspor ligin ilk yarısını Galatasaray yenilgisi ve 14 puanla, 16 sırada ve tehlike hattında bitirdi..  Dahası, Kartallar işi zora soktu..
Galatasaray karşısında alınacak bir 3 puan hem Konyaspor’u tehlike hattından kurtaracak, hem de ikinci yarı için moral olacaktı.
Tabiî ki, Galatasaray yenilgisinin ardından endişelerimiz biraz daha arttı..
Ligin ikinci yarısında 8 maçını iç sahada oynayacak olan Konyaspor, Bursa ve Beşiktaş karşılaşmaları dahil 8 maçını da kazansa 24 puan alacak. 14 puanda ilk yarıdan eklenince toplam puan 38 olacak.. Bu koşullarda Konyaspor’un deplasmandan da puan çıkarması gerekmekte. Ancak, bu hesaplar 8 maçında kazanılması halinde geçerli.
Galatasaray maçına baktığımız zaman;
Konyaspor’un kötü bir gününde, hem de çok eksik yakaladığı Galatasaray karşısında hiçte iyi bir futbol oynadığını söyleyemeyiz.  Konyaspor’da hastalıklar belli, ama ilk yarının bitmesine karşın teknik adamlar tarafından henüz hiçbir tedbir alınmadı.
Galatasaray maçında; yan top, uzun top tercihlerini ön plana çıkartan Konyaspor’da futbolcuların, hava hakimiyeti olan Galatasaray’a karşı havadan oynamaları yerine topu yere indirmeleri gerekirdi.. Teknik adamlar bu konuda uyarı yaptılar mı? bilemiyoruz. Yapmadılarsa büyük bir hata.. Çünkü, uzun toplarda Konyaspor’da üçüncü bölgede topu tutacak yeteneklere sahip bir oyuncu yok.. Giden toplar, adeta duvara çarpmış gibi geri dündü. Galatasaray’ın defansında oynayan Servet ve Gökhan ise hava toplarını adeta armut toplar gibi topladılar.. Belki de Servet ve Gökhan en rahat maçlarını oynadılar Pazar günü.
Büyük takım korkusu Galatasaray maçında da kendisini gösteren Konyaspor’da adam markajı uygulaması bu maçta da devam etti. Teknik adamlar, 20 yıl öncesinin futbolunda ısrar ediyorlar..
Maçın geneline baktığımız da, tipik bir beraberlik karşılaşması şeklinde geçti.. Alınacak 1 puan bile Konyaspor’u 15 puana taşıyarak tehlike hattının dışına çıkartacak ve moral dopingi olacaktı.  Ama ne yazık ki, istenilen olmadı..
Ligde, alt sıralarda yer alan rakiplerimiz Sivasspor, Gençlerbirliği, Bucaspor ve Kasımpaşa’nın yenilmesi teselli oldu bizim için. Bu takımların, oynadığı maçları, adeta sahada Konyaspor varmış gibi büyük bir heyecanla izledik.. 4 takımında yenilmesiyle sevinç yaşadık.
Bu, Konyaspor ile rakipler arasındaki puan farkının artmaması açısından çok önemliydi. Dahası, artık rakiplerin kaybetmesinden teselli bulur duruma geldik.
İçler acısı bir lig geçiriyoruz. Ne yazık ki, Konyaspor’un kazanmasını düşünme yerine rakiplerin yenilmesini bekler olduk.
Bunu da bize Konyaspor yönetici ve teknik adamları yaşatıyorlar..
Evet, hiç kimsenin bunu Konya’ya yaşatmaya hakkı yok.. Konya, her ne kadar destek verilmese de bunu hak etmiyor.     
Konyaspor teknik direktörü Ziya Doğan ise, yaptığı açıklamalarla spor kamuoyunu şaşırtmaya devam ediyor.
Yanlış anlamayın, istikrardan yanayım. Hem yönetimlerin, hem de teknik adamların uzun yıllar görev yapmasını savunanlardan biriyim.
Her maçın ardından yeterli transfer yapamadıklarından, kadronun yetersiz olmasından dem vuran teknik direktör Ziya Doğan, Galatasaray maçının ardından yaptığı açıklamada ise, aldıkları 14 puanın başarı olduğunu dile getirdi.
Ziya Hoca’dan başka bir açıklama da beklenemezdi...
Teknik direktör Ziya Doğan, geçtiğimiz hafta içerisinde yaptığı basın toplantısında da, Konyaspor’un ikinci yarıda çok iyi futbol oynayacağını ve kesinlikle düşme korkusu olmadığını dile getirdi. Tüm Konya’nın beklentisi de bu. Aksini kimse söyleyemez.
Her sözü bir olay olan, basına saldırmayı adet haline getiren teknik direktör Ziya Doğan’dan bu sözleri duymak bizi şaşırtmadı. Artık, Ziya hocanın bu tür açıklamaları olağan geliyor.
Daha ligin başından buyana kendi yaptığı transferleri eleştiren, güven duymayan Ziya Doğan ne yazık ki, Konyalıları hep uyuttu. Uyutmaya da devam ediyor. Bizi düşündüren de, amatör de olsa futbol oynayan Başkan Bahattin Karapınar’ın da uyuması. Bir kaç kişi dışında haklı davranış içerisinde olan basına karşı tavır almasıdır.
Oysa, basının da, yönetiminde, tüm Konyalıların da ortak yönü, Konyaspor’un başarılı olması ve ligde kalmasıdır.. Bunu istemek, takımı eleştirmek suçsa, yanlışsa, hataysa evet biz hata yapmaya devam edeceğiz ve kendi bildiğimiz doğru yolda yürümeye devam edeceğiz.