Gündelik hayata, iç politik gerilime öylesine kilitlenmişiz ki, uzak coğrafyalardaki Konya izlerini çoktan, mirastan habersiz talihsiz varis edasıyla unutup gitmişiz…

Osmanlı ile birlikte dört kıtaya yayılmış Konya nüfusu…

Gönderildiği her yere, şehrinden de bir parçası götürülmüş kadim medeniyetlerin beşiği Konya’nın…

Selçuklu’nun eski başkentliği unvanı uzun süre bir lanet(!) gibi yapışmış kaderine…

Onlardan sonra gelen her medeniyet, Konya’ya dikkat kesilmiş… Varlığına bir tehdit olarak algılamış, bu eski başkenti ve içinde yaşayanları…

Ezilmiş, horlanmış ve sürülmüş Konya…

***

Suçu;

Her daim bağrında kocaman bir çınar çıkartabilecek BAŞKENT tohumu taşıması…

Osmanlılar dönemimde sık sık şehir nüfusu göçlere zorlanmış… Alınan her yeni kara parçasına Konya’dan nüfus taşınmış…

“Yerlerinde dururlarsa, yeniden bir medeniyet doğururlar” endişesiyle olsa gerek, Osmanlı’nın sadık sınır boylarının serdarları olmuşlar uzunca bir dönem…

***

Her fetih, Konya’dan da bir şeyler kopartmış farklı coğrafyalara…

Çanakkale’ye en çok asker veren vilayet olmuş… Kurtuluş Savaşı’nda da en çok şehit veren askerlik şubesi olmuş… Bugün mazlum coğrafyalara peş-peşe gönderdiği tırlar gibi, savaş meydanlarında en büyük ve güçlü lojistiği, milletine yine bu şehir sağlamış, ekmeğinden bölerek…

***

Kaderi değişmemiş…

Genç Cumhuriyet de tehdit saymış bu kadim şehri…

Algı operasyonlarıyla şehri kılıktan kılığa sokarken, “ÖCÜ” ilan etmiş…”YOBAZ” yaftasını vurmuş kalenderlikten yıkılıp giden şehre… Konya, çalkantılı, mazlumiyet ve mağduriyetlerle dolu tarihinin belki de en güzel günlerini yaşıyor şimdi…

Silkiniyor, ağır bir uykudan kalkıyor…

Kendinden koparılmış, uzak coğrafyadaki yitik şehirlerine ulaşıyor hasretle…

İşte onlardan biri de KIBRIS…

***

Tarihler 1570 yılını gösterdiğinde, II. Selim talimatıyla Lala Mustafa Paşa ve Donanma Komutanı Piyale Paşa tarafından feth edilen Kıbrıs aynı Medine ve diğer kadim şehirler gibi o yıllarda tanışmış Konya’dan akın akın gönderilenlerle…

Alakası bugüne kadar da sürmüş…

Ada’da şuan 10 binin üzerinde Konyalı ya da Konya kökenli insan yaşıyor…

***

KKTC Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun’da tam bir Konya aşığı;

“Şu yeryüzünde Kıbrıs dışında, gönlümü feth eden, içine girdiğimde huzur bulup, kendimi farklı hissettiğim içinde bulunmaktan keyif aldığım tek bir şehir var o da Konya’dır” diyor…

Şu günlerde Kıbrıs’ın manevi hayatının fukaralığını gidip de müşahede etmeyen yoktur sanırım…

Tam da bu noktada Bakan Sunat Atun;

“Konyalılara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var, en azından Konya’dan hafta da bir adaya direk uçuş istiyoruz… Konya ile yeniden manevi köprüler kurmalı Ada…” diyor…

***

Ada’da;  “Kıbrıs’ın yerlisi misin?” diye sorduğumuz bir Hacıemminin cevabıyla bitirelim yazımızı;

“Kıbrıs demek, Konya demektir… Kıbrıs’ın yerlisi Konya’dır..”

Bugün Diyarbakır’dan bile Kıbrıs’a direk uçuş varken, Kıbrıs ellerimizin arasından uçup gitmeden, Konyalılar olarak Kıbrıs’a uçmalıyız…