Maalesef Konya son yıllarda iddiasını kaybeden bir şehir haline getirilmiştir.

Daha 20 yıl öncesine kadar İstanbul ve Ankara ile İzmir hariç olmak üzere hemen hemen Türkiye’nin 4 bir yanındaki şehirlere örnek olan şehir idi Konya.

Hemen her seçim öncesi belediye başkanlığına aday olan kişilerin gelerek tabir caiz ise yapılanları yerinde gördüğü şehir idi Konya’mız.

Partilerin aday adaylarının dosyalarını incelerken örnek olarak Konya’dan ne alınmış diye gıpta ile baktıkları şehirdi Konya’mız.

Veya Belediyelerin Konya’da yaptıklarını şehrimize birebir olmasa da bir miktar değişiklikle nasıl adapte ederiz diye faaliyet raporları didik didik edilen şehirdi Konya’mız.

Belki de en enteresanı olanı da, yerel yönetim seçimlerine 4 ila 5 ay kala önceden gelip yeni dönem seçim beyannamesinde neler olacak diye araştırma yapılan şehirdi Konya.

Sonra Konya ya bir şeyler oldu.

Seçilenler kadar belki de seçenlerde bir takım değişiklikler oldu.

Bu değişikliklerin en başta geleni de yönetenlerin değişimi ile Konya’nın şehirden kente evirilmesi oldu.

Başka şehirlere örnek olan şehir başka kentleri örnek alır oldu.

En önemlisi de şehir iddiasını kaybeden bir kent haline dönüştürüldü.

Bir takım sloganlar arkasına sığınılarak geçmişle övünülürken şehrin geleceğine ipotek koyacak derecede yanlışlar yapıldı.

Sözde tarih ihya edilecek iken şehrin tarihi mahalleleri yok edilerek imar rantı gözetilir oldu.

Şehrin kimliğini yok edecek tavırlar sergilendi.

Hâlbuki bu şehrin tarihi iddiası devam ettirilmeli idi.

Çünkü iddia, yürekte taşınan bir kimlik idi bu şehirde ve yüreklerinde şehrin sevgisinden daha çok, bu şehrin kimliğini taşımaya özen gösteren insanların yürüdükleri hedefler terk edilmemeli idi.

Bu şehre hizmet etmiş idealist insanların şehrin geleceğine dönük iddiaları terk edilmemeli idi.

Bu uğurda bedel ödemek gerekirse ödenmeli ama bu şehrin iddiası devam ettirilmeli idi.

Ancak bunlar yapılmadı.

Belediye başkanlarından müdürlerine, genel sekreterinden atölyedeki ve mühendisine kadar pek çok kişi kendi iddialarını sürdüremedikleri gibi, bu şehrin iddiasını da sona erdirdiler.

Diğer şehirlerarasında bir kutup yıldızı gibi parlak geleceği ile şehirciliğe uzun seneler örnek olması gereken şehir maalesef tökezletildi ve geri bırakıldı.

Yıllar boyunca fert fert veya kafileler şeklinde yurt dışı gezilere giden belediye başkanları ve meclis üyeleri ile belediye personelinin yaptıkları geziler turistik bir seyahatten ileri geçemedi.

Hala bu şehir için çalışıyoruz diyenler bir sözümüz var.

İddia ispat ister.

Buyurun bu şehre ne kazandırdığınızı rakamlarla ortaya koyun.

Harcadıklarınız bir tarafa, kazandırdıklarınızı bir tarafa yazın.

Yaptıklarınızı ve yap(a)madıklarınızı görsün millet.

Tarih ve şehir yazacak nasılsa.