Recep Çınar

Recep Çınar

Kazanç haftası

Kazanç haftası

Torku Konyaspor...
Son  4 haftada “12 puan” ve  moral değeri tavan yapmış...
Dolayısıyla özgüveni de...
Ekonomik kriz malum, düzeleceğine dair “cimbit” kadar olsa da bir emare yok...
Hele de Adanaspor maçından 2 saat önce yaşanan “haciz” olayı...
Bu olumsuzluğa rağmen, oyuncular “omuzum, yamızım” demeden bir hedefin peşinden inanarak koşuyorlar...
Tabi ki teknik adamlar da...
Hakeza yönetenler de...
Sıkıntıları bir kenara koymuşlar, koşmuşlar İzmir'e...
Maç önemli...
“Rakip”in  hedefi seninle aynı...
Evinde de kolay boyun verenlerden değil...
Anlayacağınız puan aslanın ağzında değil, adeta midesinde...
Bu şartlarda düz mantık şöyle der...
Yenemezsen yenilmeyeceksin...
Daha da açalım...
Seninle aynı amaç için ter döken bir takımdan alınan bir puan iyi puan...
Rakibe kaybettirdiğin 2 puan da cabası...
Üstelik bu puan, çok iyi oynamadan,  sadece kaybetmemek için mücadele ederek kazanılmış ise...
Bize düşen emeği geçenlere teşekkür etmek...
Ve önemli bir teşekkür de, takımı İzmir'de yalnız bırakmayarak destek olan taraftarlara...
Doğruyu söylemek ya da kabul etmek gerekirse iyi iş çıkardılar oyuncular ve taraftarlar...
Hem kötü oyuna hem de kötü hakeme rağmen...
“Hakem” dedim de...
Adanaspor maçından sonra çıkarılan yaygaranın bir yansımasıydı bu maçtaki hakemin çileden çıkaran kararları...
Eğriye eğri, doğruya doğru...
Mürvet Sezer'in  penaltıyı es geçmesi, Ars'ın attığı golü iptal etmesi bir tarafa, Şenol'a atılan tekmeyi cezalandırmamasının nedenidir Adanaspor maçında Mbilla'nın attığı gol...
Ankara'yı ya da TFF'yi adres gösteren “kafası basmayan”lar projektörleri Adanaspor maçına çevirir, Mbilla'nın attığı golü izlerlerse, Mürvet Sezer'in Ars'ın golünü niye iptal ettiğini çok daha  iyi anlarlar...
Şu da var; Bunların derdi üzüm yemek değil...
Torku Konyaspor çok da umurlarında değil  bu “Ciguli” kılıklıların...
Neyse...
Takılmamak lazım böyle “pire”yken “bit” olup, “enik”ken büyüyüp “it” olanlara...
Çünkü, “fitne”cilikten, “fesat”cılıklıktan evlerine ekmek götürüyor, çoluklarının çocuklarının boğazından geçiriyorlar...
“Nifak”tan besleniyorlar...
Anlayacağınız sütlerinin gereğini yapıyorlar...
Karşıyaka maçının özeti şu; Torku Konyaspor kötü oynayarak, en önemli rakibine 2 puan kaybettirmiş ise bundan iyisi şamda kayısı...
xxx
ÖMER ALİ
'Düzelir mi' diye sabrettim...
Üzerinde kalem oynatmadım...
Sonunda söyleyeceğimi başında söyleyeyim...
Bu takımın sana, senin de bu takıma ihtiyacın var...
Gerisi külliyen yalan sevgili Ömer Ali...
İyi oynarsan kazanan hem sen hem de takımın olur...
Sana ençok ihtiyaç duyulan haftalarda yoksun...
Dön geride kalan maçlarına bak...
İyi değilsin be Ömer Ali...
Karşıyaka maçında takım kötüydü...
Eyvallah...
Ama sen daha kötüydün...
Kabul et...
Çünkü, sen bu değilsin...
Seni ve topçuluğunu bilen birisiyim...
Onun için güvenilmesi ve arkasında durulması gereken biri olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla...
Tabi ki, öncelikle kendi üzerine düşenleri yapmak kaydı ile...
İşine sadakat gösteren  her insan ne yapıyorsa, Ömer Ali onları yapmak zorunda artık...
Hem kendisi hem de varlık nedeni olduğu Konya ve Torku Konyaspor için.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi