Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Katil Olma Özgürlüğü

Katil Olma Özgürlüğü

Zaman Gazetesi yazarlarından Etyen Mahçupyan, 17.06.2012 tarihli “Günah İşleme Özgürlüğü” isimli yazısında özet olarak şöyle diyor: “Kürtaj konusunda da annenin iradesine öncelik vermeyen hiçbir yaklaşım inandırıcı olmayacaktır. Annenin günah işleme özgürlüğünü öngörmediğiniz takdirde dini kullanarak despotik bir uygulama üretirsiniz. Bu tartışmada “özne” meselesi işin merkezindedir.”
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner ise kürtaj hakkında şöyle dedi: “Neredeyse tecavüzün doğal karşılandığını belirten aşağılayıcı beyanlar tüm kesimleri rencide etti.”
Evet, annenin kürtaj olarak kendinden bağımsız bir canlıyı öldürme özgürlüğü vardır. Buna kimse itiraz etmez. Meşru bir mazeret yokken kürtaj olduğunda siz buna bir ceza takdir etmezseniz o zaman biri çıkar benim de birini öldürme özgürlüğüm vardır, der. Söz konusu yazarın yazısını okuyunca aklıma ilk gelen şu oldu: Benim de katil olma özgürlüğüm vardır. Buna bir ceza takdir edilmediği takdirde herkes canının istediğini öldürür. Şimdi yazara sormak gerekir: Beşeri hukukta bir insan bir insanı sebepsiz öldürdüğü zaman neden ortalama 20–25 yıl ceza verilmektedir? Bu sorunun cevabını verebilir misin? Annenin günah işleme özgürlüğü varsa, benim de seni öldürme özgürlüğüm vardır. Bu özgürlüğümü kullandığım takdirde davacı olacak mısın? Böyle saçma olur mu? Anne karnındaki canlıyı öldürmekle dışarıdaki insanı öldürme arasında ne fark vardır?
İnsanların dinle ilişkisi inanç bağından ibaret değildir. Her dinin temel değerleri ve ortaya koymuş olduğu medeniyetler vardır. Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam dini böyledir. Beşeri hukuk Yahudilik ve Hıristiyanlığın bir ürünü değil mi? Günümüzde katile verilen ceza beşeri hukuka göre verilmiyor mu? Beşeri hukukta zina ve kürtaj serbest ise İslam dininde de öyle olması mı gerekir? İnsanların dinle ilişkisini bu şekilde tarif etmenizin bir temel dayanağı yoktur. Bu tarifiniz güneşi balçıkla sıvamağa benzer ki, bu mümkün değildir.
Emperyalizmin, dini bu şekilde tarif etmesinin gayesi, İslam dinin hayattan silip sömürüsünü devam ettirmektir. İslam dini buna uzun müddet fırsat vermez. Emperyalizm de imtihan olduğu için Rabbimiz bir müddet fırsat vermektedir. Bu böyle biline.
İtalyan’ın eski lideri Benito Mussolinin siyasi hegemonyanın nüfusla bağlantılı olduğuna inanması, kendi kavminin kanının temiz başka kavimlerin kanını kirli görmesi, temiz kana sahip olan insan sayısını artırmak ve kirli kana sahip olan insanların ortadan kaldırılması kendi dinlerinden, kültürlerinden kaynaklanmaktadır. Çin’in eski lideri Mao Zedong da aynı gaye ile nüfusunu artırmıştır.
 Yazar sapla samanı karıştırmaktadır. Yani Yahudilik- Hıristiyanlık ile İslam dinini bir birine karıştırmaktadır. Yahudilik ve Hıristiyanlığın aslı tahrif edilmiştir. Bu sebepten dolayı vahiyle bir ilişkisi yoktur. İslam dini vahye dayanır. Dolayısıyla yalnız Müslümanların nüfusunun artmasını istemez. Bütün insanlığın nüfusunun artmasını istemektedir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Nikâhlanınız, birleşiniz, çoğalınız çünkü kıyamet gününde ben sizinle ümmetlere öğüneceğim…” Ümmetlerden maksat, önceki peygamberlerin ümmetleridir.
Peygamberimizin ümmeti yalnız inanalar değil, gayri Müslimlerde peygamberimizin ümmetidir. Ümmet ikiye ayrılır. Ümmet-i icabeti, Ümmeti daveti. Ümmeti davetiden maksat, gayri Müslimlerdir. Bu sebeple kürtaj yasağını dindarlarla sınırlı tutmak meşru bir dinin gereği değildir. Dini münafıklar ve gayrimüslimler kullanır. Müslümanlar ise hizmet eder. Hizmet, uygulama, tebliğ ve cihatla olur. Bunun adı, dini kullanarak despotik bir uygulama üretmek değildir.
Bu tartışmada “özne” elbette annedir. Anneyi zinayı ve kürtajı serbest bırakmakla korunmuş olmaz. Bırakın anne kendi kendini korusun, derseniz, o zaman ben de seni öldürme özgürlüğümü kullandığım zaman kendi kendini koru deriz. Peki, cenin kendini nasıl koruyacak? Senin elinde silah vardır; ama ceninin yoktur. Biraz insaf edin. Gayeniz, İslam dini söz sahibi olmasındır.
 Boyner’in sözüne gelince. Tecavüzcünün doğal karşılanması söz konusu değildir. Tecavüz eden bir kere İslam hukukuna göre cezalandırılır. Tecavüze uğrayan anne ve karnındaki cenin suçsuzdur. Suçsuz bir insanı öldürmek doğru mu? Kürtaja karşı olma ile ilgili beyanlarda aşağılayıcı bir durum söz konusu değildir. Kürtaja karşı olmakla böyle söz söylenmez; ayıptır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi