Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Babaya Mesaj

Babaya Mesaj

Mirac Kandili’nin hemen arkasından gelen ‘babalar günü’nün hediye reklamları da uzun süredir tıpkı ‘anneler günü’ndeki gibi zihnimizi, gönüllerimiz meşgul etmekteydi. Mevcut medyaya göre babaların değeri hediye almaya endekslendi. Hani bir gazete, dergi ve görsel medyada bir haber yapıldı mı? ‘Babaların değeri’ nedir, nasıl anlaşılır? Özel günler üzerinden maddi değer gidişi bize göre doğru bir gidiş değil. Günümüzde bozulan insan ilişkilerinin yeniden yapılanması için devleti teşkil eden tüm unsurların çok ciddi hizmet çalışmaları yapması gerektiği kanaatindeyiz.
Bugün gençliğin hâli ortada! Zayıflayan büyük-küçük ilişkileri, yok olan saygı hürmet kuralları, güçsüzlere sâhip çıkma mantığı, çığırından çıkan ahlâkî yozlaşma bilhassa yeni yetişen nesli bilinmez bir âkıbete doğru götürüyor. Herkes birbirine ters gözle ve çarpık bir bakışla bakıyor. İnsan ilişkilerinde menfaat ve çıkarcılık hâkim. En önemlisi de insanlar arası saygının kalmayışı. Bunlardan hepimiz şikâyetçiyiz. Bunları niye yazıyoruz şimdi? Ne sebeple? İşte cevâbı;
Ey babalar! Yukarıdaki bir paragrafta özetlediğimiz gençlerin hâli perişânıydı! Bu gençler kim? Bunları kim yetiştiriyor? Anneler ve toplum değil mi? Toplumun eğitim sistemi mâlum, kişisel olarak da fazla etkinliğimiz olduğu söylenemez, bir iki gayretlinin girişimi kâle bile alınmıyor. O zaman suçlu neslin eksikliklerinden anneler sorumlu diyeceksiniz değil mi?. Çünkü çocukların eğitiminde memleketimizde genelde anneler sorumluğu üslenmiş durumda. Evet, suçluyu bulduk, anneler suçlu, tamam. Herkes tertemiz yalnız onlar suçlu. Anneler duyarsız, anneler eğitimsiz, anneler sorumsuz. Gününü gün eden anneler var ama çocuğunun eğitimiyle ilgilenmeyenler çok. İyi tamam da çocuğun eğitimi yalnızca annelerin görevi mi? Babanın çocuk eğitiminde hiç payı yok mu? Babalar sâdece evin maddi rızkını temini için uğraşan ‘para makine’leri mi?
Biz de babalar günü vesilesiyle babalara mesajımız var, diyoruz efendim. Bu yazı babalara bizden armağan olsun. Bir benzerini geçen ay anneler yazmıştık. Şimdi sıra babalarda!
Ey Babalar! Çocuklarınızın terbiyesinde en az anneler kadar sizin de görev ve sorumluluklarınız var. Bu husus anneler havâle edilerek geçiştirilemez. İşim çok, başım yoğun onların problemleriyle uğraşacak vaktim yok diyorsanız ki bu hiç tasvip edilemez bâri anneyi yalnız bırakmayıp arkadan destekleseniz. Zirâ annenin üzerine kendisini aşan yükler binmiş vaziyette. O zavallı biçâre sağlığını tehdit edercesine fedâkarca koştururken hem sinirsel hem de moral olarak çok yıpranmaktadır. Siz de yoruluyorsunuz hiç şüphesiz ancak evinizin neşe ve moral kaynağı hanımların bu vaziyette bulunması ailenin mutluluğunu menfi yönde etkiler.
Ey Babalar! Çocuk eğitiminde babanın çok etkin bir konumu vardır. Çocukların doğru, dürüst, çalışkan, cesur, güvenilir kişilik geliştirmesinde babanın pozitif katkısı inkar edilemez. Âdeta çocuğa ‘el-emin’ vasfı babalar ile kazandırılır. Aileyi himâye, ekonomik harcama tasarruf bilinci har vurup harman savurmama babayla kazandırılır. Karşılıklı sözlerde durma, itimat, koruma, insanlara güven gibi özellikleri baba çocuğa verir. Bunlar karşılıklı iletişimlerle veya çocuğu çeşitli sosyal gurupların içine sokarak geliştirilebilir. Çocukların ders başarılarının tâkibi, erken yaşta dînî vecibelerin yerine getirilmesi teşviki yine baba tarafından yapılmalı. Meslekî becerileri geliştirme yâhut yönlendirme baba tarafından ilgilenilmeli. Büyük küçük saygı ve hürmet ilişkisi, kız-erkek ahlâkî ilişkilerin boyutları hayâtı anneye göre daha iyi tanıyan baba tarafından devamlı örneklemelerle anlatılması ve çocuğun yakin tâkibi baba tarafından yapılmalı. Bilhassa erkek çocuklar 7 yaşından itibâren onların şahsiyetlerinin doğru yapılanması adına babanın kontrol ve denetiminde bulunması gerekir.
Erkek olsun kız olsun çocukların şahsiyetlerinin doğru yapılanması ve olumlu özellik kazandırılmasında babanın sorumlulukları vardır. Babalar bu işi anneler havâle ederek geçiştiremez. Babanın bu konudaki sorumsuzluğunun faturası bugünkü nesildir. Maalesef bugün babaların ne kadar ağır iş yoğunlukları kendileri adına mâni gibi gösterilse de bu kabul etmemiz mümkün değildir. Bunlar mazeret olamaz.. Babalar evin ve çocukların yükünü hanımların başına yıkamaz. Kendileri bir kenara çekilip sorunları uzaktan seyredip ya da habire kızarak, eleştirerek kendini haklı çıkarmaya kalkışamaz. Bir elde kahve fincanı diğer elde gazete ancak etrâfına emirler yağdıran bir baba anlayışı bugün şikâyetlendiğimiz bu gençleri ortaya çıkarmıştır. Ey baba! Kalk artık, uyan derin uykudan, çocuğun doğru yapılanmasında sen de elini taşın altına koy. Çocuğun maddi ihtiyaçlarını temin etmek yetmez. Çocuğunun mânevî ve ahlâkî yapılanmasına çok ciddi katkılar yapman gerekiyor. Neredesin sen bugüne kadar, evlâdının yanlışlarında senin hiç mi katkın yok, şikâyetlenmen çözüm mü?
Devir bozuldu, ahlak düştü, yanlışların doğrunun yerine kabul gördüğü bir çağda yaşıyoruz. Çocuk eğitimi yaşadığımız çağda çok özel bir ihtimam ve titiz bir incelik gerektiriyor. Gelişen teknoloji çocuklarımızı esir almadan anne ve babaların bu işe ele atmaları şarttır. Eskiden sokaklar sâhipsiz gezinen çocukları kapmak için pusuda bekleyen insan avcılarıyla doluydu onlar şimdi de varlar yok değiller. Ancak bu tehlikeli gidişâta bir de internet ortamında dolaşan siber avcılar evlatlarımız için ne tuzaklar kuruyorlar. Bu sebeple kalk ey baba uyan sorumluğunu al ve çocuğunu devrin tuzakçılarına yem etme.
Çocukların annelerini dinlememelerine müsâde etme. Çocukların her bir derdiyle anneler muhatap olduğundan anneler çok yıpranıyorlar ve zaman içinde çok yüz göz olduklarından çocuklarıyla ilişkileri laçkalaşıyor ve sözleri dinlenmez oluyor, anneye saygısızlıklar yapılıyor. Baba sorunları anneye havâle ettiğinden kendisi muhatap olmuyor bu sebeple de fazla yüz göz olmadığından saygınlığını koruyor, sözü geçerli oluyor, dinleniyor. Bir söylüyor pir söylüyor. Anne ise sürekli çocuğun her derdiyle muhatap olduğundan sözleri takılmıyor. Babalar bu duruma izin vermemeli anneyi arkadan ve gizlice desteklemeli. Çocuk terbiyesinde babalar etkin rol oynamalı, sorumluluktan kaçmamalı. Babalar ailede, çocuklarının eğitiminde üzerine düşen görevlerini yerine getirmelidir.
Yazdıklarımız ve isteklerimiz sâdece daha iyi bir nesil yetişmesi içindir. Babaların görev ve sorumluklarını idrak etmesi temennisiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi