Kasımpaşa'nın Hocası Kemal Özdeş maçtan sonra ve üzgün bir şekilde, “Kupayı çok hayal etmiştik” diye sızlanmış...

Kupa hayaliyle gelmiş Konya'ya...

Eyvallah...

Olabilir...

Her gönülde bir aslan yatar...

Ama, bazıları hayallerle yaşar, bazıları gerçeklerle...

Konyaspor'un kupa serüveni için bir hikaye yazılacaksa ya da bir film veya bir belgesel çekilecekse,  bu hikayenin, bu filmin, bu belgeselin, ismi mutlaka, ama mutlaka “Bazılarının hayali, Konyaspor'un gerçeği” şeklinde olmalıdır...

Konyaspor'un kupa serüveni için bir hikaye yazılacaksa, herkesin burun kıvırdığı, sütçü beygiri gördüğü,  ama, düştüğü yerden ayağa kalkmasını bilen Konyaspor ve  camiasının nasibidir...

Kupada bir hikaye yazılacaksa eğer, bunu Ahmet Şan yazmalı...

Aykut Kocaman yazmalı...

Oyuncular yazmalı...

Ve tabi ki  muhteşem taraftar yazmalı...

Neden mi?

Hep birlikte bu kulübü büyütüyorlar da ondan...

Daha ne olsun?

Yani...

Yanisi şu, Konyaspor kupayı da alarak kendi hikayesini mutlaka yazmalı...

Çünkü, bu hikayeyi yazmayı haketti...

Hem de bütün organlarıyla.

xxx

Kabul etmek gerekir ki, 2 takım oyuncuları ve  hakem Ali Palabıyık için de çok zor bir maçtı...

Aslında Konyaspor, finalin kapısını 2-0'dan 3-2 verdiği İstanbul'daki ilk maçta aralamıştı...

Sevincini burada ve muhteşem taraftarı önünde 2-0'la yaşadı...

Kolay bir maç olmadı...

Hem de 18'de öne geçmesine rağmen...

Maçla ilgili çok fazla yazıp çizmeye gerek yok...

Seyirci baskısını da arkasına alarak finale uzandı Konyaspor...

Ben onu bilir, onu yazarım...

Bajic'in iki golüyle işi bitirdi bizimkiler...

Özellikle de 2. golden sonra kalan dakikalar final kutlamalarının moduna giren tribünler ve oyuncular  için farkı artırabilme çabasından başka bir şey değildi...

Vukoviç arandı, Fofana hayal kırıklığı yaşattı, şu iyiydi, şu kötüydü, hepsi hikaye artık...

Aykut Kocaman gidiyormuş, kalıyormuş, ya da rengini belli etmiyormuş gibi cayırtılar da...

Fazlasıyla üzerine gitmedik mi?

Ama o bugün kupada finale çıkan takımın teknik patronu...

Gerisi teferruat...

Aynı eleştiriler Ahmet Şan için yapılmadı mı?

“Bu işin adamı değil” diye kimi çevrelerce küçümsenmedi mi?

Daha da ileri gidilerek, “Konyaspor'da başkanlık yapmak ona mı kaldı?” denmedi mi?

Kabul edelim, dendi...

Ama tarih Ahmet Şan'ı Konyaspor'u şampiyon yapan başkan olarak yazdığı gibi, yine Konyaspor'u Türkiye Kupası'nda finale çıkaran, belki de kupayı kazandıran bir başkan olarak anacak ve yazacak...

O zaman ne denilecek?

Sadece Ahmet Şan'ı mı?

Kulüpteki Genel Müdür Muhammet Ak'tan tutun da, en vasıfsız personelinden, tüm Türkiye'nin gıpta ile hatta kıskanarak seyrettiği tribünlere kadar...

Tarih Konyaspor'u, Konyaspor'da tarih yazmaya devam edecek...

Nokta.