Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Kadınlar Günü

Kadınlar Günü

Popülist kültürün pompalamaya çalıştığı yanlış değerler toplumda çok çabuk ve hemencecik yayılıveriyor. Onca gayretle, bin bir emekle yerleştirilen değerler biranda siliniveriyor. Yerine sanki yerden mantar biter gibi bize, kültürümüze yakışmayan sonradan çıkma şeyler ortalığı savuruveriyor. İnsanımızda nefsine, keyfine hoş geldiği için doğru mu, acaba bize uyar mı? Demeden alıyor, kabulleniyor hatta öyle zaman oluyor; ‘kraldan çok kralcı geçiniliyor.’ Hayrete zaman zaman dehşete düşebiliyorsunuz?

Kadınlar günü adına tertip edilenlerde bu ölçüsüzlükleri rahatlıkla görebiliyorsunuz. Bizler de kendi bulunduğumuz ortamlarda tasvip ettiğimiz için değil ancak bu gün vesilesiyle hanımlarımıza doğru değerlerimizi verebilme, daldıkları gafletten uyandırma adına çeşitli çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Gördüğümüz o ki, dînî hassâsiyeti olan kadınlarımız bile girip çıktıkları ortamlardan etkilenerek değerlerini yitirenlerle ayni kulvarlarda dolaşabiliyorlar.

Bugün özellikle biz kadınlara pek çok menfi şey fark ettirmeden bazen da gözümüzün içine baka baka doğru diye kabullendiriliyor. Bu sebeple zihni uyanıklı şart! Ama bu da yetmez. Yanı sıra kalbî uyanıklık da şart! Yoksa bakıyorsun karanlık fikirli kişilerin uzaktan kurdukları oyunun içine çok çabuk sen de farkında olmadan dâhil olabiliyorsun. Yaşadığımız devirde sizi ayakta uyutmamaları için devamlı teyakkuzda olmalısınız, bizden söylemesi.

Mesela en son yaşanan Özgecan hâdisesinde sergilenenler… Aslında bu konuyu yazmak istemiyorum. Devamlı gündemde tutularak yaygınlaştırılmaya çalışan ‘kadına şiddet’in artmasına vesile olup bilmem kimlerin ekmeğine yağ sürmek istemiyorum. Ama belirtmek istediğim şeyi söylemem gerek, yıllardır böylesi kirli işleri yapan insanları bu çağdaş ve sözüm ona modern kültür yetiştirmedi mi? O halde neden şikâyet ediyorsunuz? Bu gidişin buraları çağrıştıracağı belliydi.. Senelerdir yazıyorum. Toplumda cereyan eden bir şahsı ilgilendiren, başkalarının duyması uygun olmayan çok abes ve bed gerçekleri haber diye memleketin basın yayın organlarında dile getirmeyin. Bu çirkin işleri cezâ boyutunda asayiş olarak değerlendirin. Toplum duyup infiâle sürüklenmesin.

Son hâdise dolmuşta cereyân ettiği için çoğu genç kız şimdilerde dolmuşa binmekten çekinir hâle geldi. İnsanlar böyle böyle birbirlerine güvenemez oldular. Hastanede yaşanan bâzı nâhoş olaylardan kimse oralarda kimsesiz kalmış insanları alıp evine getiremiyor. Babanın kız çocuğuna, damâdın baldızına, kayın vâlidenin damadına olan pis ilişkileri vs. Bunlar ülke televizyonlarında verile verile insanların kültürüne böylesi rezil ilişkilerin normalliği girdi. Yine şiddet yâhut küçük çocuklara tecâvüz konuları bir zaman dikkat edin medyada ne çok işlenmişti. İşlendikçe, anlatıldıkça bu çirkin işler yaygınlaştı. Şiddet gösterile gösterile aynıları kısa zamanda sergilenmeye başladı hatta bâzı insanlar bu pis işlerle meşhur oldular.

Kadınlar günü münâsebetiyle kadınlar meydanlara inmeye, hak aramaya, hak ihlallerini protestoya dâvet edildi günlerdir. Şiddet kınanırken kadınlara erkek düşmanlığı aşılanıyor, çaktırmadan feminist duygular telkin ediliyor. Kocaya hürmetsizlik, itaatsizlik teşvik ediliyor. Ülke takılıyor bir kişinin peşine; herkesler ‘aman Allâh’ım ne beyânatlar veriyorlar.’ Dostlar alışverişte görsün yoksa geride ayni pis işleri yaymaya devam ediyorlar. Bize göre insanlar ve dahi kadınlar cereyan eden her menfi hâdisede müthiş savrulmalar yaşıyor. Problemlere yanlış yerlerde çözümler aranıyor. Ne kadar kânun koyarsanız koyun kalpleri ele almadıkça, ahlâkî erdemleri diriltmedikçe bu sıkıntılı konular artarak devam edecektir. Bâri buna hizmet etmeyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi