Bu günlerde gazetelerde televizyonlarda herkes iddialı şekilde bir şeylerin tespitini yaptıklarını fark etmiş olmalısınız.

Seçimden önce de kendilerince önemli tespitler yapmışlardı aynı kişiler.

Seçimden sonra da yapmaya devam ediyorlar tespitlerini.

Nasılsa kimse onlara eski düşüncelerinin aksini savunuyor olsalar bile neden böyle yapıyorsun diye sormuyor.

İster iktidar yanlısı olsun ister muhalefet yanlısı durum değişmiyor.

Bu eğer bir sosyolojik vakıa ise bu vakıayı doğru değerlendirmek gerek diye düşünüyoruz.

Veya bu sosyolojik vakadan nasıl bir siyasi çıkarımlarda bulunmak gerek diye düşünmek gerektiğine inanıyoruz.

Esasında gazete ve televizyonlardan çarşı pazara döndüğümüzde durum çok farklı değil.

Seçimden önce iktidara saydıran çoğu vatandaşlarımızın seçimde söylediklerinin aksine kendi tercihlerini yaptıkları iddia ediliyor siyasilerce.

Yani daha açıkça söylemek gerekirse vatandaşlar kendi ekonomik durumlarının çok kötü olmasına karşın, Türkiye'nin ekonomik durumunun ise çok iyi falan olduğuna inanıyor.

Veya diğer deyişle vatandaşlar içinde oldukları ekonomik sıkıntıların kendi beceriksizliklerinden kaynaklandığını düşünüyorlar.

Vatandaşlarımızın Türkiye ekonomisinin bizim göremediğimiz veya bilemediğimiz ölçüde güçlü olduğunu ve bu sebeple tüm dünyanın bizi kıskandığı türden düşüncelerinin iktidar yanlısı olarak ifade edilen medyanın algı yönetiminin başarılı olduğundan kaynaklandığı söylenebilir.

Hatta bu sebepten dolayıdır ki vatandaşlarımızın bu algı bombardımanı sonucunda kendi sonucunu önceleyerek ülkemin durumu bu gün iyi ise seçimden sonra benim de durumum iyi olacaktır inancıyla oy verdikleri söyleniyor.

Bunca yaşadığımız ekonomik badireler sonucunda sürekli bir ekonomik kriz hali yaşayan ülkemizin bu günkü haline bakarak oy kullanan vatandaşlarımızın düşünceleri sizce iyi mi kötü mü?

Seçim yapılmasına yapıldı da seçim sonrası siyaset sanki seçim öncesinden daha sıcak olacak gibi gözüküyor.

Mesela MHP'nin Meclis’e sunmaya hazırlandığı af teklifi veya daha doğru ifade ile cezalardan indirim yapılmasının görüşülmesi beklenirken MHP genel başkanının şimdilerde büyükşehirlerde ilçe belediye başkanlarının büyükşehir belediye başkanları tarafından tayin edilmesinin üstüne bir de muhtarlık müessesesinin kaldırılması teklifi geliverdi.

Ceza indirimi iyi mi kötü mü olur diye düşünenlere şimdiden bazı tüyolar verelim.

Adına mafya denilen suç örgütlerinin yöneticileri ile katiller ve hırsızların yanında kamu kaynaklarını yağmalayanlar ve hatta FETÖ’cüler çıkacak 28 Şubat’ın mağduru siyasi suçlu olarak kabul edilenler çıkamayıp yine içeride kalacaklar.

Bu durum bu ülke için iyi mi kötü mü sizce?

Hani Devletin dini veya vicdanı adalettir diyorlardı ya.

Vicdanların hemen hemen her 10 yılda bir çıkarılan aflarla yaralanmaya devam edilmesi iyi mi kötü mü sizce.

Bizim vatandaş olarak gündemimiz cezaların affı değil beka sorunlarıdır diyenlere de bir sorumuz var.

Seçimden önce yüksek perdeden ifade edilen beka sorunları nasıl oldu da seçimden sonraki haftada hiç gündeme gelmedi?

Bu durum sizce iyi mi kötü mü?

Ya da beka sorunundan hiç bahsedilmemesi seçim nedeniyle gerilen milletin normalleşmesi için iyi mi kötü mü?

Daha çok soru var iyi veya kötü olduğunu düşüneceğiniz konularda.

Ama esasında sorulması gereken soruyu unuttuk galiba.

İyi ve kötü denilen kavramlar toplumumuzda göreceli olan kavramlar olarak kabul edildiğine göre, sizin iyi kabul ettiğiniz şeyler millet ve memleket için kötü, kötü olarak gördükleriniz ise iyi ise o zaman ne olacak?

İsterseniz iyi ve kötü konusunu her zaman Bakara Suresindeki “Olur ki bir şey hoşunuza gitmezken o sizin için hayırlı olur, bir şeyi de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Hüküm doğrultusunda düşünelim deriz.