Erzurum Pasinler’in kurtuluş günleri kutlamasında, Belediye Başkan Vekili Sabih Pasin, kalabalığın önünde heyecanlı bir nutuk çekmektedir…

***
“Ermeniler saldırdi, ahan bu ot yığınlarına kadar geldiler, biz saldıranda da ano çeşmenin yanından kaşdi cannarıni zor gulturdular.”

***

Nutuğu dinleyen ve o günleri yaşamış yaşlı bir kadın itiraz etti…

***

“Ola Sebih atma ula atma! Sen ne annadirsan, sen o günleri gördün mü ki?”

***

Buna sinirlenen Başkan Vekili Sabih; “Orasını garıştırma ola Behile Nene, bu bir nutuh! Ne söyler söylerem..!”

***

Milletvekili seçimleri yaklaşırken yukarıdaki fıkradan da anlayacağınız gibi NUTUK MEVSİMİ’ne de girmiş bulunuyoruz… Bu dönem söylenen şeylerin, bu dönemde kalacağını iyi bilerek bu mevsimin keyfini çıkartmaya bakın…

***

Milletvekili aday adayı olmak isten bürokratlar, akademisyenler yani kısaca kamu kurum ve kuruluşlarda görevi bulunanlar 10 Şubat’a kadar istifa etmek zorundalar…

***

Şanslarını deneyecek isimler şimdiden Ankara’nın yolunu tuttu… Beklenen, beklenmeyen bir sürü isim genel merkezde istifa öncesi bir işaret, küçücük bir destek, ufacık bir ümit peşinde…

***

Bunları yaparken de mevcut vekillere görünmeden yapmaları gerekiyor… Yoksa bulundukları koltuğu da tehlikeye atmak var işin içinde… İşleri bi hayli zor ama hazırladıkları CV (Özgeçmişleri)ne baktığınızda, Erzurumlu Sabih Pasin’in nutuğundan farkları yok gibi…

***

Bu kadar başarıyı(!) kağıda yazanlar, (bir kaç müstesna hariç) şehir hafızasına niye kazınmamış diye düşünmekten kendimizi de alamıyoruz…

***

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun akademisyen olması, 10 Şubat’ta çok sayıda akademisyenin görevlerinden istifa edeceğinin de habercisi gibi… Üniversiteler bir nevi boşalacak gibi görünüyor…

***

Bu durum en çokta rektörlerin işine yarayacak gibi... İstifalar ile birlikte boşalan sayısız koltuğa yeni atamalar yapabilecekler… Alt kademede mevki bekleyen, akademik personel için milletvekili seçimleri bulunmaz bir nimet…

***

Tamamen gazla çalışan bir döneme giriyoruz…

***

Gonya tabiriyle; “Aman gaza gelmeyin, illede gaz yiyecekseniz, gazı da sadece arabaşının içinde yiyin”