Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

İslafobyaya karşı yeni televizyon kanalı

İslafobyaya karşı yeni televizyon kanalı

Dünyâda yaşanan hayat adına, içinde en mükemmel kâideleri barındıran güzel dînimiz İslâm’a sempati duyan, gönül veren gayri Müslimlerin sayısı arttıkça son on yıllarda Avrupa, Amerika üst akılları İslâm’ı kötüleme propagandası yapmak için bir kampanya başlattılar. Ellerinde ne kadar doküman varsa hepsini İslâm’ı kötülemek için oynayacağı kartların arasında koyarak bilhassa da İslâm’a yakışmayan yanlışlar yapan kişileri kullanarak onlar üzerinden Müslümanları karalama avına çıktılar. Bu kesim baktılar ki kendi dinleri, inanç ve kültürleri Avrupalı ve Amerikalılara yetmiyor, tatmin etmiyor. İnsanları hep bir arayışla Kur’ân-ı okuyan, Son Peygamber Hz. Muhammed aleyhisselâm’ın hayâtını öğrenen, pratik yaşantısını hayranlıkla araştıranlar huzûru İslam’da bularak teslim oluyorlardı. Bu olacak şey miydi? Hatta öyle ki bir zamanlar günde 500 kişi Müslüman oluyordu Almanya’da. Baktılar bu iş kötüye gidiyor.  

İslâm’ın Batı insanının ve Amerikalıların hayâtından uzaklaştırmak gerekiyordu. Nasıl “DEAŞ” icad ettikleri gibi İslâm’ı ve Müslümanları kötü göstermek adına âdeta seferber oldular. Çeşitli oluşumlar kurdular, toplantılar düzenlediler, medyayı bu işle görevlendirdiler. Yetmedi kendi kurdukları oyunlarla bilhassa ismi “Muhammed” olanları özel olarak yetiştirip topluma bombacı, işkenceci olarak lanse ettiler. Son on senedir Batı da ve ABD’de hemen herkes Müslüman denince terörist damgası yiyor, ezilmesi, öldürülmesi, yok edilmesi gereken zararlı yaratıklar olarak görülüyor. Sözü toparlarsak son yıllarda dünyâda yayılan İslam düşmanlığı faaliyetleri ‘İslamafobik’ faaliyetler olarak adlandırılıyor. Biz bu hususta epeyce yazdık. Geçenlerde bizi oldukça heyecana boğan bir girişim duyduk, çok sevindik. Bugün sizlere o gelişmeyi duyurmak arzu ediyoruz.  

Senelerdir en mükemmel din son din İslâm’a yapılan haksız, mesnetsiz, uydurma karalamalardan rahatsızdık. Kendi çapımızda bir karınca misâli bu kötülemeye hep karşı çıktık, insanları uyarmayı şiar edindik. Ama yetmezdi tabi. İstedik ki ülke olarak bunları gidermek adına bir şeyler yapılsa istedik. İşte bizi sevindiren o haber: İslamafobiyle mücâdele için uluslar arası bir televizyon kanalı kurulacak. Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı, Türkiye-Malezya-Pakistan tarafından İslam karşıtlığı ile mücâdele için kurulacak ortak televizyon kanalının merkezi İstanbul olacağını diğer ülke başkentlerinde de temsilcilikler kurulacağını’ söyledi. Detaylar ise şöyle;

‘Özellikle Batı medyasında ve sosyal medyada Müslümanlarla ilgili negatif bir algı oluştuğunu bunu gidermek için BM Genel Kurulu marjında Türkiye Cumhurbaşkanı, Malezya Cumhurbaşkanı Mahathir Muhammed ve Pakistan Başbakanı İmran Han’ın toplantısı sırasında bu karar alındı. Her boyutuyla detaylı ön görüşmeler gerçekleştirildi. Gerekli irtibatlar sağlanarak taraf ülkeler derhal çalışmalara başladı. İslâmabad’da üç ülkeden uzmanların katılımıyla teknik düzeyde çalışmalar yapıldı. Söz konusu girişim aynı zamanda İslamafobik olayları tâkip edip yayınlarda bu problemi ortaya koyan bir konsept oluşturmayı düşünüyorlar.’

Kanalın formatı ve muhtevâsıyla ilgili olarak ise şu bilgiler verildi: ‘Üç ülke tarafından ortak bir çalışma gurubu kuruldu. Konsept çalışmaları devam ediyor. Buradan uluslar arası bir marka ortaya çıkacağına inanıyoruz. Aslında İslamafobi ile mücâdele çatısı altında güçlü bir medya ve iletişim merkezi ve kanalı kuracağız. Dijital tabanlı olarak tasarlanabilecek bu platform, sosyal medya için aydınlatıcı videolar, belgeseller hazırlayacak, video haber üretimi yapacak. Bu modelde bir çağrı merkezi ve ihbar hattı, sinema filmleri için bir fon, sosyal medya kampanyaları, belli periyotlarda rapor ve kitap yayını da bulunuyor. Elbette yaygın bir erişime ulaşması için tüm dijital imkanlar ve kanallar devreye alınacak. Kanalın ilk etapta İngilizce yayın yapacağını süreç içinde farklı dillerde yayınların gündeme gelebileceği, belirtildi.

Kanalın merkezi büyük bir ihtimalle İstanbul olacak. Diğer ülke başkentlerinde de temsilciler bulunacak. Yâni uluslar arası bir kanalın gerektirdiği tüm yapılanmalar gerçekleştirilecek. İstanbul ulusal ve uluslar arası birçok medya kurumunun merkezi olmasının yanı sıra teknik ve alt yapı imkanları ile insan kaynağı kapasitesi bakımından da öne çıkıyor. Üç ülkenin ortak medya kanalı kurma projesinin istenilen amacı yerine getirmesi güzel dînimizin doğru tanıtılması adına büyük katkı sağlayacaktır, deniyor.

Böylesi bir karar aslında geç kalınmış bir karardır. Ancak bu faydalı girişimi her yönlü destekliyor ve nice hayırlara vesile olmasını gönülden talep ediyoruz. Bu işte görev alacaklara başarılar diliyoruz. Yolları açık olsun. Zira yaptıkları iş bir nevi medya cihâdıdır. Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Cumânın tüm hayırları yüreğinize dolsun.

SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN BAŞLATTIĞI “BARIŞ PINARI” HAREKÂTI İÇİN BUGÜN VE HERGÜN DUÂ EDİYORUZ. RABBİM “HAFIZ” İSMİ ŞERİFİYLE ASKERLERİMİZİ MUHAFAZA EYLESİN “FETTAH” İSMİYLE ŞANLI ORDUMUZA GÂLİBİYET KAPILARINI AÇSIN İNŞAALLAH. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi