İşgalci İsrail Devlet midir?
Tarihlerinde isyanlar, savaşlar ile birlikte birkaç kez sürgüne gönderilen Yahudiler Kur'an'ın ifadesiyle Kızıldeniz'i geçtikten sonra buzağıya taparak sapıtmışlar, yine farklı bir zamanda Cumartesi yasağına uymadılar, bu sebeple Allah'ın emir ve yasaklarına başkaldırdıkları ve sorumluluklarını yerine getirmedikleri için dünyada maymuna çevirilmişler, ahirette ise cehennem azabıyla cezalandırılacaklar.
YAHUDİLERİN SÜRGÜN DÖNEMLERİ
Yahudilerin yaşadığı en etkili sürgünlerden biri M.Ö 587'de yaşadıkları Babil sürgünüdür. Babil ordusu İsrailoğullarının bağımsızlığını bitirerek, halkını sürgüne yollamıştır. Hz. Davud(as)'dan sonra yollarını sapıtan Yahudiler öylelikle devletlerini kaybetmiş oldular.
MİLATTAN SONRA
İsrailoğullarına pek çok peygamber gönderilmiştir. Bundan mütevellit Yahudiler son peygamberin de İsrailoğullarından çıkacağını düşünüyorlardı. Hz. Peygamber'e nübüvvet gelince Yahudiler bekledikleri peygamber kendilerinden çıkmayınca( Hz. Adem'den Peygamber (sav)'e kadar gelen tüm peygamberler hak dine davet etmiştir ve bu davete katılıp iman edenler müslümandır. Buna mukabil peygamberler sonrası din defalarca tahrip edilmiş ve Hz. Peygambere gelen ''Allah indinde tek din İslam'dır.''(Al-i İmran/19) ayeti ile başka din olmadığı ve Hz. Adem'den beri tek dinin İslam olduğu gerçeğini göstermektedir) oysa kendilerine haber verilen tüm alametleri uyduğu halde Hz. Peygamberi kabul etmediler, imandan mahrum kaldılar.
ENDÜLÜS'TEN KOVULAN YAHUDİLER
Yahudiler Endülüs'te Müslümanlar ve Hristiyanlar bir arada yaşamış, karşılıklı kültür alışverişinde bulunmuşlardır. Ne zaman ki iç savaşlar çıkmış, Endülüs İslam Devleti çöküşe geçince bunu fırsat bilen Hristiyanlar Haçlı Seferlerine başladılar ve Endülüs işgal edilmişti. Kastilya Kraliçesi İsabella ile, Aragonya Kralı Ferdinand’ın evlenmesiyle İspanyol birliği oluştu ve bu evlilik maalesef Müslümanlara ve Yahudilere felaket getirdi. Müslüman şehirleri de tek tek Hıristiyanların eline geçti. Endülüs beylikleri tamamen ortadan kalktı. Yalnızca Gırnata bir süre daha dayanabildi. Gırnata Osmanlı'dan yardım istedi, fakat o sırada II. Bayezid, Cem Sultan ve Kıbrıs muhasarası gibi sorunlarla uğraşmaktaydı, beklenen yardım gitmedi. Benî Ahmer Emirliği düşünce 800 yıl Avrupa'da kültür ve medeniyetin merkezi olan Endülüs Devleti tarihe karışmıştır. 1492'de yayınlanan ''Elhamra Kararnamesi'' ile Müslümanlar ve Yahudiler İspanya'dan kovulmuştur. İşgal altındaki Endülüs'te kalan Müslümanlara, Yahudilere akla hayale gelmedik işkenceler edilmiş din değiştirmeleri istenmiş, kabul etmeyenler idam edilmiştir. Afrika'ya kaçamayan Müslümanlar topluca katledilmiştir. O dönem göç eden Yahudilerin bir kısmı da Osmanlıya sığındı. İş ve vatandaşlık verildi. İspanya'dan gelen Yahudiler Sefaradlar olarak adlandırılmaktadır.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA YAHUDİLER
Yahudiler 450 yıl sonra bu defa da Hitler tarafından zulme uğradılar. Holokost'tan(?)evvel 9 milyon diye verilen Yahudi nüfusunun üçte ikisinin öldürüldüğü söylenmekte. Dünyaca ünlü Fransız yazar Roger Garaudy'nin kendi ülkesinde dahi yasaklanan ve yayınlanmasına izin verilmeyen "İsrail Mitler ve Terör" kitabında vd. Siyonizm Dosyası, İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin, Şahitlerim kitaplarında İkinci Dünya Savaşı'nda öldürülen Yahudilerin söylenildiği kadar olmadığını en az Yahudiler kadar öldürülen Romanların, kendilerinden 3-5 kat fazla Slavların öldürüldüğü halde sadece Yahudiler öldürülmüş gibi propaganda yapılığını, romanlar yazıldığını, filmler çekildiğini Yahudi soykırımı diye algı yapıldığını ve Filistinlilere yaptıkları zulmü örtmek amacıyla soykırım propagandasının kullanıldığını ifade etmektedir. İkinci Dünya Savaşı'nda öldürülen Yahudilerin az ya da çok olması etnik kimliğinden dolayı sivil insanların öldürülmesini haklı çıkartmaz elbette.
İŞGAL DEVLETİNİN ZULMÜ
14 Mayıs 1948'de İngilizler Kudüs'ten çıkarak bölgede ABD ve İngiliz ortak yapımı İsrail devleti(!) kuruldu. İlk tanıyan ülke ABD olurken Müslüman ülkelerden ilk tanıyan(28 Mart 1949) ne yazık ki Türkiye olmuştur.
Başta belirttiğimiz gibi bu vb. nice zulme maruz kalan Yahudiler, daha doğrusu Siyonistler bugün kendileri de aynı ve belki beterini Filistin'de Müslümanlara sergilemektedirler. 1948'den beri pek çok savaş yaşanmış 75 yıldır zulmün her türlüsü Filistin halkına yaşatılmıştır. Yahudilerin içinde de bu zulme karşı olanlar olduğu gibi yine Neturei Karta Yahudileri İsrail'i devlet olarak tanımıyorlar. Onlara göre gerçek İsrail devleti Mesih gelince kurulacaktır. Öyle ki resmi yazışmalarını İsrail ile değil Ürdün ile yapmaktadırlar. Siyonizmin Yahudiliğe ters olduğunu ve İsrail'in bir an evvel Filistin'i işgal etmeyi bırakmasının zorunlu olduğunu savunurlar.
AKP DÖNEMİ İSRAİL BOŞ DURDU MU?
Türkiye 1948'den beri 'iyi' ilişkiler yürüttüğü İsrail ile Erbakan Hoca'nın koalisyon hükümetlerini saymazsak, üst düzeyde olmuştur. AKP ile doruğa çıkmıştır. Zulüm bitmediği gibi son yıllarda daha da artmıştır.
İsrail yine algı oyunlarının arkasına sığınarak sanki daha öncesinde Filistin-İsrail arasında hiç bir sorun yokmuş da sanki Aksa Tufanı Harekatı ile ilişkiler bozulmuş gibi gösterildi. Son yaşananların sorumlusunun Hamas olduğu propagandası yapılıyor. Halbuki Hamas bu harekatı yapmadan evvel de Filistinliler katlediliyordu.
BM raporlarına göre İsrail saldırıları neticesinde öldürülen ve yaralanan Filistinlilerin yıllara göre sayısı:
2010 yılı 1.659 kişi
2011 yılı 2.260 kişi
2012 yılı 4.936 kişi
2013 yılı 4.031 kişi
2014 yılı 19.860 kişi
2015 yılı 14.813 kişi
2016 yılı 3.572 kişi
2017 yılı 8.526 kişi
2018 yılı 31.558 kişi (evet yanlış değil)
2019 yılı 15.628 kişi
2020 yılı 2.781 kişi
2023 yılı 10.000 + kişi'' maalesef yanlış okumadınız, rakamlar ortada!
ASIL HEDEF BÜYÜK İSRAİL
İşgalci İsrail'in asıl amacı Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi’ni inşâ etmektir. Nil ile Fırat arasındaki ''Vaat Edilmiş Topraklar'' dedikleri bölgenin içinde ne yazık ki Kıbrıs ve ülkemizin de bir bölümü bulunmaktadır.
Dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.