Geçenlerde 2021’de gösterime giren The Vırtuoso (Virtüöz) adlı Amerikan yapımı bir sinema filmi izledim. Filmin konusu şöyle; profesyonel bir suikastçı, esrarengiz patronundan bir kişiyi öldürmesi için görev üstleniyor. Öldüreceği kişi hakkında kendisine fazla bilgi verilmediğinden dolayı suikastçı görevini tamamlamak için gittiği kasabada insan avına başlıyor. Film, insan öldürmede ustalaşmış erkek suikastçının, aynı patron tarafından görevlendirilen bir kadın suikastçı tarafından yatakta alnına sıkılan tek kurşunla öldürülmesiyle son buluyor. Filmin en dikkat çekici ve gözden kaçırılmayacak en korkunç yanı ise, suikastçının ağzından aktarılan şu dehşet verici sözler:

“Yanlış kişilerde öldü. Pek başarılı sayılmaz. Ama uzun vadede bir şey fark etmeyecek. Gezegendeki 7 milyar tıbbî gelişmelerle birlikte bu sayı daha da azalacak. Önümüzdeki 130 yıl içinde şu anda hayatta olan herkes ölecek. Tahminen 7 milyar. Benim yaptığım iş, bunun yanında devede kulak kalır.”

***

İsterseniz filmin adından başlayarak konuya girelim.

İtalyanca kökenli bir kelime olan virtüöz eskiden “erdemli” ve “yetenekli” anlamına gelen bir sıfat tamlaması olarak kullanılmış. Önemli bilgi ve öğrenime sahip, büyük zekâ sahibi kimseler için yakıştırılmış bir sıfat. İngilizce konuşanlar bu kelimeyi 17. yüzyılda ödünç alarak sanatta, özellikle yetenekli müzisyenlere aktarıyorlar. Sonra herhangi bir arayışta usta bir kişiye başvurmak için genişletiliyor. Yâni icra ettiği sanatta olağanüstü yeteneklere sahip kimselere “virtüöz” deniliyor. Virtüöz, bazı çabalarda istisnai bir beceriye, uzmanlığa veya yeteneğe sahip bir usta, büyük usta, büyük zekâ sahibi oluyor.

KÜRESEL “VİRTÜÖZ”LER KİM/KİMLER?..

Virtüöz, bu filmde her ne kadar profesyonel suikastçı için kullanılmış olsa da asıl muhatabının “esrarengiz patron” olduğu gayet açık ve net olarak filmin sonunda anlaşılıyor. Çünkü filmin başından sonuna kadar oyunu kuran, yöneten ve götüren “Büyük Patron” o. Gezegenimizdeki 7 milyar insanı tehdit eden “büyük zekâ” sahibi ve dünya nüfusunu “tıbbî gelişmelerle birlikte” azaltacak olan ‘Küresel Büyük Patron’lar acaba kim veya kimler?..

Bu Küresel Büyük Patronlar, şeytana pabucunu ters giydirecek kadar ‘usta’laşan ve yedi (7) milyar insanı öldürmekle tehdit edecek kadar aşırı ileri giden ve 2020’de başlattıkları Koronavirüs (Covid-19) adlı biyolojik savaş, ve ardından sadra şifa diye DSÖ talimatıyla devlet ve hükümetlere ‘agu’yu altın tepside sundukları mRNA aşılarıyla istisnai bir beceriye, uzmanlığa veya yeteneğe sahip bu küresel büyük zekâ sahibi(!) virtüözler; ellerindeki biyolojik silahlarla “Önümüzdeki 130 yıl içinde şu anda hayatta olan herkes ölecek” diye dünya insanlığını korkutarak dehşetengiz bir şekilde tehdit edebiliyorlar. Filmdeki profesyonel suikastçı bir yerde doğru söylüyor: “Benim yaptığım iş, bunların yaptıklarının yanında devede kulak kalır.”

***

Fizik ve kimya yoluyla teknolojik alanda hızlı ilerlemeler sayesinde 21.yüzyılda tebbî sahada büyük gelişmeler kaydedildi. Dünyada genleriyle oynanmadık sebze, meyve ve hayvan cinsi varlıklar neredeyse pek kalmadı. Sırada insan var. Hayvanları klonlayan bilim insanları, uzay çağında “insan klonlama” projelerine büyük ağırlık verdiler. CRISPR teknolojisi bu kopyalama işini kolaylaştırıyor. “Bilim insanları, başarıyla virüslü dizilim ile diğer tür DNA’ların yerini değiştirip o DNA’yı hedef hücreye yerleştirerek bu süreci tekrarlayabildi ve “genomik ameliyatı” mümkün kıldı. CRISPR, gen düzenlemesini daha temiz, daha doğru ve çok daha hızlı bir hale getirerek hemen genetik mühendisliğinin eski yöntemlerinin yerini aldı.” (Mıchıo Kaku, İnsanlığın Geleceği, s. 233, ODTÜ Yayıncılık – Aralık 2019 Ankara.)

Biyoteknolojide muazzam gelişmeler kaydedildi ve biyolojik silahlar çoğaldı. Aslında insan avı kıtaların keşfedilmesi ve Avrupa’dan bu yeni kıtalara akın eden vahşi insanların yerli halkları toplu olarak öldürmesi ve biyolojik silahlarla yok etmesiyle başladı. Yeni biyolojik teknikler ve silahlarla bu devam ediyor. Dünya nüfusunu azaltmak için savaşlar çıkartarak dünya varlıklarını ele geçirip yaptıkları teknolojik yatırımlarla her yolu mubah gören vahşi virtüözler, vahşi yöntemlerle dünya nüfusunu azaltmak için insanlığı, sinema sektörü ve medya yoluyla “korku” silahını kullanarak tehdit etmeye devam ediyorlar. Bu tehdidin altında mutlu bir azınlığın ölümsüzlük, yaşlanmayı önleme, sonsuz zevklere ulaşma, dijital yenidünya düzeni kurma, uzay madenciliği, uzayda başka dünyaları arama ile benzeri daha başka hayallerin de olduğu/kurulduğu unutulmamalı.

Yeni tıbbî gelişmeler sayesinde dünya nüfusunu azaltacak yeni askerler, mRNA aşılarıyla kanımıza zikredilen “nanorobotlar” şimdiden göreve hazırlar.