Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Gıda Terörüne Dikkat!

Gıda Terörüne Dikkat!

Gıdada enflasyonun 60-70’in altına inmediği Türkiye’de, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gıdada taklit ve tağşiş yapılan ürünler arasında en çok süt ve sütten yapılan ürünler başı çekiyor. Yâni en fazla hile yapılan gıda ürünleri arasında süt ve süt ürünleri geliyor.

Gıda tedhişinin (terörünün) içine genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) girdiği gibi hibrit tohumlardan tutun gıdalarda yapılan hile, oyun, desise, dolap ve entrika hiç bitmiyor. Hibrit tohum bu vatana yapılmış en büyük ihanettir. Tarım Bakanlığı’nın yayınladığı sağlığımızla oynayan tedhişçilerin tağşiş listesine bakınca, insanı dehşete düşüren ve hatta korkutan şeylerle karşılaşıyoruz. Gıdada terörün hız kesmediği, hilebaz ve hilekâr gıda hilekârlarının da hiç dur durak bilmedikleri ortada.

Bir şeyin saflığını bozmak, içine değerini düşürecek bir şey katmaya “hile yapmak” deniliyor. Tağşiş de aynı anlama geliyor. Taklit ve taklitçilik ise en kötü şey. Şu ülkede hileli ne filmler çevriliyor, ne dolaplar dönüyor ve döndürülüyor. Hileli müflis kimseler de az değil. Saf, temiz, hâlis, dürüst, yapmacıksız, samimî insanı ara ki bulasın. Tabiî yâni katıksız, hilesiz, saf, natürel, organik gıdaları da bulmak artık zorlaştı. İnsanımızı aldatmak ve kandırmak için her türlü hileye başvuran bu gıda hilebazları ne laftan anlıyorlar ne de kesilen para cezasından. Bu arada beyaz perde ve beyaz ekranlarda gösterilen illüzyonlar, yalan söz ve sahte davranışlar da hileye giriyor. Türkiye’de hile hurda işler o kadar çoğaldı ki…

Gerçek gıdalar bozulur,

Gerçek gıdalar ekşir,

Gerçek gıdalar canlıdır.

Raf ömrünü uzatan gıdalardan her zaman uzak durun. O gıdaların bizim ömrümüzü kısalttığını da bilin. Fast food yiyeceklerden uzak durun. Bu ayakta yeme ve atıştırma kültürü Roma (Pompei)’ya kadar uzanıyor.

Küresel Baronlar İşbaşında

Helâl olan şeyler ile haram olan şeyler bellidir. Amma bu ikisi arasında şüpheli şeyler var. Bir Müslüman olarak halkımızla birlikte bu şüpheli şeyleri nasıl bilecek ve anlayacağız? İşte, işin püf noktası burası. Yâni zurnanın “zırt” dediği bu delikten insanımız o kadar çok sokuluyor, aldatılıyor ve kandırılıyor ki…

Genetiği ile oynanmış ilk gıdalar arasında mısır ve soya geliyor. Sonra buğdayın genetiğini değiştirdiler. Siyez ve karabuğdayın faydalı olan kepek ile özü olan rüşeymi çıkardıktan sonra geriye bir şey kalıyor mu?

Küresel baronlar “Kuş gribi” dediler ve ülkemizde ne kadar yerli tavuk varsa, alayını itlaf edip ülkemizi 21 ithal (yabancı) firmaya mahkum ettiler. Covid-19 yapay virüsünde olduğu gibi oynanan oyunun farkına çok geç vardık. “Deli Dana” hastalığıyla Avrupa’da itlaf edilmeyen inek kaldı mı? Bütün bunları “Yapay et” ve “Yapay yumurta” üretimini yaygınlaştırmak için yaptılar. Bu arada ülkemizde, 30 firmanın yapay et ve yapay yumurta üretimi için başvuruda bulunduğunu da haber vermiş olalım.

Doğru ve Sağlıklı Beslenme

Doğru ve sağlıklı beslenmenin ekonomiyle ve hayat pahalılığla olan alâkasına gelince…

Yanlış iktisat politikaları sebebiyle dar gelirli insanlar, alım güçleri zayıfladığı için doğru ve sağlıklı beslenmeyi tam olarak uygulayamamakta. Proteinli gıdalar yerine ucuz karbonhidratlı besinleri tercih etmek zorunda kalıyorlar. Protein yönünden zengin et, balık, süt gibi yiyecek ve gıdalardan mahrum kalıyorlar. Et, zeytinyağı ve tereyağı yoksul ailelerin hânelerine senede acaba kaç kez giriyor? Şifa kaynağı olan ve beslenme ile tedavideki önemine binaen bal üzerinde biraz durmak isterim. Süt ve süt ürünlerinde yapıldığı gibi balda da öylesine hileler yapılıyor ki, içine karıştırılan şeylerle o bal, şifa kaynağı olmaktan çıkıyor. Polen, arı sütü, arı zehiri, propolis.. bunlar boş lakırdılar değil. Hakiki balın ne kadar soğuk olursa olsun donmadığını da buraya not düşelim.

SORU ŞU:

Üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen Türk insanı neden balık yiyemiyor?

Dünyada Çin’den sonra bal üretiminde ikinci olan ülkemizde, insanımız hakiki bal neden yiyemiyor?

Zeytinyağı üretiminde dünya birincisi olmamıza rağmen zeytinyağı tüketiminde neden son sıralarda yer alıyoruz?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi