Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

İngiltere’de kurulan yalnızlık bakanlığı

İngiltere’de kurulan yalnızlık bakanlığı

Geçtiğimiz ay öğrendik ki; İngiltere’de ‘Yalnızlık Bakanlığı’ kuruluyormuş. Bir başına yaşayan yaşlı ve orta yaşlıların bunama veya daha farklı sağlık problemlerinden kaynaklanan sıkıntılara çözüm üretmek maksatlı çalışacakmış bakanlık.

Ürkütücü ve endişe verici bir karar! İnsanlığın geleceği adına ne kadar kaygılandık desek yeridir. Bunca kalabalık dünyâda ‘Yalnızlık Bakanlığı’! Durum vahim gerçekten…

Peki, konuyu birlikte inceleyelim istiyoruz efendim; 

Bu husus, hiç kuşkusuz öve öve bitirilemeyen modern dünyânın getirdiği bir problemdir. Bugün maalesef modernlik seviyeleri ileri toplumların sâdece yaşlılarında değil kalabalıklar içinde dahi kendini yalnız hisseden gençlerin sayısı oldukça kabarıktır. Neden böyle oluyor acaba? Yalnızlık, bireyselleşmeden kaynaklanan bir meseledir. Geleneksel bağların dışına çıkan, töresel kalıplara karşı duran, sevgi paylaşımlarını hiçe sayan insanlar, yalnızca kendi fikir ve rahatlarını önceleyerek güya akıllı davrandıkları (!!!) iddiasındalar. Yaşları gençken bu özgür takılma merakları kendilerine bir zarar vermiyor gibi görünse de yaşları ilerleyip bâzı şeyleri genişçe, etraflıca değerlendirecek olgunluğa eriştiklerinde belki anlayabileceklerdir ama o zamanda iş işten geçmiş olabilir.

  Şurası gâyet açık ki, insanların yalnızlaşması bunun için bir bakanlık kurulmasına kadar işin gelmesi acı ve hüzün vericidir. Ancak bu sıkıntılı durum kapitalizmin getirdiği bir sonuçtur. Zira sanayi devriminin arkasındaki büyük sermâye birikimi, iş gücü, insanları daha iyi yaşam adına kentlere göç ettirmiştir. Kentlerdeki ağır çalışma şartları ailenin en asıl üyelerini dahi ev dışında çalışmaya zorlamıştır. Derken aile içindeki kadın-erkek rol paylaşımları dönüşüme uğramış, çocuklar da bu karmaşadan nasibini almıştır. Netice her istediğine sâhip olabilen her canının istediğini yapabilen adına özgür takılma denen bir hayat tarzı ortaya çıkmıştır. Bu tablo hakikaten modern gibi görünen ama en ehemmiyetli değerlerin içini boşaltan kör bir gidiştir. Elbette bu sıkıntılı problem Batı menşelidir.

  Aile içindeki fedâkarlığa dayalı paylaşımcılık yerini akılcı bireyselliğe bırakmıştır. Bu hal aile iç huzûrunu yok ettiği gibi kişilerin iç ahengini de bozmuştur. Günümüzde kişilerin önünde, hayat tarzı, davranış biçimlenmesi ve maddi istekler adına o kadar çok seçenek var ki insan bir türlü doyuma ulaşamıyor. Dolayısıyla her şeyleri olan ama iç dengeleri bulunmayan insanlar çoğalmış, birbirlerinin kahrını çekme şöyle dursun insanlar en yakın aile bireylerine dahi arkasını döner olmuştur. O yüzden modern hayatta huzur evleri, yaşlı evleri, yetimhâneler, anneler çalıştığı için çocuk bakım evleri artmış kısacası insanlar yalnızlaşmıştır.

  İşte bu hazin tablo, Batı standartlarının ortaya koyduğu esef verici bir durumdur. Bu sebeple de her yeni probleme bir çözüm yolu üretilmiş ve neticede İngiltere’de ‘Yalnızlık Bakanlığı’ kurularak konuya olumlu katkı sağlanması bekleniyor. Tabi bu onların problemi diyemeyiz. Zira yıllarca Batı Batı diye peşinden koştuğumuz bu kıymetine paha biçilmez -!!!- adamların her yaptığı güzeldi ya! Bak bakalım ne hâle düştüklerine aziz okuyucu.

  Oysa biz değerlerimiz ve kültürel birikimlerimizdeki nezâket ve zerâfetten dolayı aile-akraba-komşu ilişkilerinde sanki et-tırnaktan ayrılmaz gibiydik. İnsan iletişiminde güçlü bağlarımız vardı. Ebeveynler büyükleri dışlamaz aynı çatı altında birlikte anlayış ve huzurla yaşardık. Ne var ki Batı hayranlığı hastalığı bize de bulaşınca, ayni vahim durumlar bizde de söz konusu oldu.

Kurbânı olduğumuz modern dünya ne yazık ki bizim ailelerimizi de, Batıdaki kadar olmasa bile menfi etkiledi. Ayni evde yaşayan eşler arası anlaşmazlıklar, kardeşler arası tahammülsüzlükler, büyük anne ve babaları ev dışına itme davranışları maalesef bizim toplumumuzda da sıkça rastlanır oldu. Tâbri câizse, kimse kimsenin kahrını –af edersiniz- afrasını-tafrasını çekmek istemiyor. Bugün nesle; ‘Ya kardeşim babana bile güvenmeyeceksin’ fikri aşılanıyor. Bunlar cidden çok çok üzücü. Modernlik aşkına doludizgin giderken tökezledik belli ki bir yerlerde yanlışlar var. Tez uyanma zamânı. Bizde mi İngiltere gibi ‘Yalnızlık Bakanlığı’ kuralım.

Uyanalım dostlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi