Hakan Armutcu

Hakan Armutcu

İnat, beceriksizlik, gamsızlık

İnat, beceriksizlik, gamsızlık

Acaba bir izleyici olarak Ziya Doğan, Konyaspor’u izlerken ne düşünüyordur?
Televizyonlardaki spor programlarında Konyaspor hakkında söylenenleri duyunca, içinde bir acı hissediyor mudur?
Bu sorulara yazının ilerleyen bölümlerinde yanıt arayacağız elbet.
Konyaspor, piyangonun büyük ikramiyesi gibi çıktığı Süper Lig’den hiç de hoş olmayan anılarla ayrılmanın günleri sayıyor artık.
Matematiksel hesap hikâyelerini kimse anlatmasın bana.
Bir kere elinizde maç kazanabilecek takım yoksa, hesabı-kitabı bırakacaksınız.
Aslında benim derdim takımın bugünkü durumu değil. Bu duruma nasıl geldiği.
Kimlerin getirdiği..
Kimlerin pay sahibi olduğu..
Hemen sıralayalım.
Birincisi Yönetim.
Kendi parasını harcarken, yatırım yaparken kılı kırk yaran sevgili “İşadamı” yöneticilerimiz, mevzu bahis Konyaspor olunca pervasızca paraları harcamaktan gam duymadılar.
Altyapı, birikim hak getire.
Hocanın arkasına taktığı ligden düşmüş Diyarbakırlıları, devre arasında milyon eurolar harcayıp aldıkları topçulara bu paraları verirken elleri titredi mi acaba?
Devre arası gelen, kendi etrafında dönmesi dakikalar alan Robak diye bir adama  milyon euro verildiğini unutanlara hatırlatmak isterim.
Bank Asya’dan takımı çıkardı diye Ziya Hoca ile devam etmek yerine ufku olan, hedefleri olan bir hocayı getirmeyerek, hadi bunu göremediniz daha 10. Haftada takımın ne olacağı belliyken hocanın biletini kesmeyerek de takımın ipini sezon başında çekmiş oldu bu yönetim. Yılmaz Vural’ı getirmek ise ayrı bir facia. Çalıştırdığı takımı ligin dibine oturtmuş bir hocayı kurtarıcı olarak almak, hangi akıl ve mantık değerleriyle bağdaşır bunu aylarca düşünmek gerekir.
İkincisi Ziya Doğan.
Çarşambanın gelişi perşembeden..
Karadenizli hocalar inat olurlar.
Kim ne derse desin ben bildiğimi okurum diye, “egolarını” şehrin üzerinde tatmin ederler. Bunun daha önce örneğini Giray Bulak da yaşamadık mı?  Konyaspor bağıra bağıra ligden düşerken, bir tane hamle yaptı mı?
Yapmaz..
Yüksek egolu hocaları getirmemeyi öğrenemedik.
Ziya Doğan’ın da yüksek egosu, getirdiği futbolcular, ne oynattığı taktik Konyaspor’u ülke genelinde rezil etmeye fazlasıyla yetti.
Örnek mi istiyorsunuz, buyurun:
Mustafa Denizli dedi ki; Ben bu Konyaspor’u ne Süper Lig’e ne de Bank Asya’ya yakıştıramıyorum.
Uğur Meleke dedi ki; Ziya Doğan 10 tane defans oyuncusuyla kendi sahasında maça çıkarak tarihe geçti. Gelecek maç forvetsiz çıkarsa şaşırmamak lazım. Bu futbol düzenini tek Konyaspor sürdürüyor.
Sergen Yalçın dedi ki; Konyasporlu stoperleri ben A2 liginde bile oynatmam.
Rıdvan Dilmem dedi ki; Bu takım bu ligde kalamaz.
Daha sayalım mı?
Ülkeye rezil olduk. Konyaspor eskiden iyi bir iç saha takımıydı. Büyüğünden küçüğüne herkes korkardı Konya’daki maçlardan.
Şimdi içerde-dışarıda gelen giden tokatlıyor bizi.
Üçüncüsü taraftar.
Taraftarlık maç skoruna göre olmaz. Ziya Doğan’ı daha 10. Haftada Konya’dan göndermeyi yönetim beceremedi, taraftar da yapamadı.
Taraftarlık; elinde bir kilo çekirdekle, maç boyunca üç kere “Konya gol gol gol” diye bağırmakla olmuyor. Gerekiyorsa takımın için elini taşın altına koyacaksın. Yönetimi, hocayı, futbolcuyu göndermen gerekiyorsa birlik olup sen göndereceksin.
Maç boyu bağırman gerekiyorsa, bağıracaksın. Hoca yanlış yapıyorsa hocayı da sen uyaracaksın.
Ve en önemlisi..
Maça biletini alarak gireceksin. Bedava bilet peşinde koşmayacaksın.
Sacın bu üç ayağı arasındaki beceriksizlik, inat ve gamsızlık üçgeni Konyaspor’u yeniden “Şampiyonluk” mücadelesi verebileceği Bank Asya’ya doğru sürüklemiştir.
Çıkmayan candan ümit kesilmez ama bizim ümitlerimiz daha devre olmadan kesilmişti.
Sonuç olarak;
Herkesin elini vicdanına koyup düşünsün.
Bu büyük bir vebal.
NOT: Burada Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’i de es geçmemek lazım. Bu kulübün başına Bahattin Karapınar’ı getirmekle, sayın başkan da vebal altındadır.
Selçuk’ta Uşak
hazırlıkları sürüyor
Play off maçlarının ilk karşılaşmasında hafta sonunda Uşak deplasmanında Uşak Üniversitesi ile karşılaşacak olan temsilcimiz hazırlıklarını antrenör Halil Üner nezaretinde sürdürüyor. Torku Selçuk Üniversitesi Uşak Üniversitesi maçı için çalışmalarını iddialı bir şekilde sürdürüyor. Oyuncuların Hacettepe Üniversitesi maçı sonrası çıkan olayların psikolojik baskısından kurtulması için başta yönetim kurulu üyeleri olmak üzere baş antrenör Halil Üner sporcular ile tek tek görüşüyor. Kulüp Genel Sekreteri Tayfun Yenikaynak hafta başından bu yana yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen takım olarak zorlu Uşak maçına konsantre olmaya çalıştıklarını söyleyerek “Yaşanılanlardan dolayı yönetim kurulu üyeleri olarak bizlerde bile halen sağlıklı düşünemiyoruz. Bizler rahat değiliz. Oyuncularımızın durumlarını ise çok dah0a iyi anlayabiliyoruz. Ancak süratle Uşak Üniversitesi maçına hazırlanmak durumundayız. Antrenörümüz Halil Üner bu konuda yoğun bir terapi programı uyguluyor. Bizlerde yönetim olarak Ankara’da ki o çirkin olayın peşini bırakma adına mücadelemizi sürdürüyoruz. Uşakta oynanacak maçtan galip dönmek istiyoruz” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Armutcu Arşivi