Konya Büyükşehir Belediyesi, Uğur İbrahim Altay dönemiyle birlikte akıllıca bir mali yönetim stratejisine imza atıyor.

Sürekli Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden birisi olarak adı geçen Konya’nın, bu yükü nasıl kaldıracağı, borçlarını nasıl kapatacağı merak konusuyken; bakanlık, TOKİ, yurtdışı hibeleri gibi fırsatların birçoğunu değerlendirmeyi başaran Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında çok farklı bir yapıya bürünecek.

Özellikle Şehircilik Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile güzel bir uyum yakalayan Başkan Uğur İbrahim Altay, haftada en az bir bazen birkaç kez Ankara seferleri düzenleyip, tuttuğunu koparıp geliyor.

Sürecin gecikmiş olmasına rağmen, Metro yapımının tamamen yurtdışı hibesiyle şehre kazandırılıyor olması bence önemli bir hamleydi.

Son olarak yapım maliyetiyle çok konuşulan Millet Bahçesi’nin de Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından bir kuruş çıkmadan TOKİ tarafından yapılıyor olması da büyük bir kazanç.

Proje iyiydi, kötüydü bölümüne bakmıyorum şu aşamada. 50 milyon lirayı aşan rakamın Konya’nın cebinden çıkıp çıkmaması daha önemli. Çünkü oraya aktarılacak olan 50 milyon lira, şehirde yapılması planlanan birçok projenin gelecek yıllara sarkmasına neden olacaktı.

Başkanı Uğur İbrahim Altay da, düzenlediği basın toplantısında, doğru bütçe kullanımı ve borç ödemeleri noktasında yaptıkları çalışmaları üstüne basa basa anlattı.

Konya’ya son dönemde kazandırılan projelerin neredeyse tamamı, belediye bütçesinden bir kuruş harcanmadan yapılmaya başlandı. Bu önemli bir nokta bizim için. Ancak şehir adına daha önemlisi Büyükşehir’in bu yıl itibariyle borçlarının çok büyük bir bölümünü kapatmış olacak olması.

Borçsuz bir Büyükşehir Belediyesi, bütçesini daha efektif kullanabilir, daha hızlı çözümler üretebilir. Bu açıdan yürütülen mali stratejiyi değerli buluyorum.

Tabi bu hibelerin, yatırım desteklerinin arkasında önemli lobi faaliyetlerinin, ikili ilişkilerin ve sürekli takip etmenin rolü büyük.

Karadenizliler bunu çok iyi başarırlar biliyorsunuz. Ankara’da koparamayacakları iş yoktur neredeyse. Ama son dönemde bu listede, Konya ön sıralara yerleşmeyi başardı.

Başkan Altay, son bir ay içerisinde iki kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birebir görüştü bu konuları. Birkaç saat süren görüşmelerden bahsediyoruz. Bu kadar yoğun gündem içerisinde olan ülkemizde, Cumhurbaşkanı ile birebir bu kadar uzun süre istişarelerde bulunabilmek, Konya’nın değerini, Uğur İbrahim Altay’ın mücadelesini görmemiz için yeterli sanırım.

Edindiğim bilgilere göre son Ankara ziyaretinde bakanlar kuruluyla da uzun bir görüşme yaptı Başkan Altay. Konya için isteklerini, projelerini ilgili bakanlara tek tek anlattı. Birçoğundan da olumlu dönüşler aldığını biliyoruz.

2021 yılı Konya Büyükşehir Belediyesi yatırımları açısından zengin bir yıl olacağı benziyor. Belediyenin önümüzdeki dönem, ödemelerin vadesini kısa tutacağı, bir-iki gün içerisinde ödemelerin gerçekleştirileceği konuşuluyor.

Sanırım belediyenin borç skalasında en büyük payı, tramvay ödemeleri oluşturacak yine. Kur farkından dolayı Konya tabiriyle “semeriyle seksene” malolan tramvayların uzun vadeli borcu dışında belediyesi zorlayacak borç yükünün kalmayacağını düşünüyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın basın toplantısında hibe, destek ve ödemesiz ülke dışı kredilerle ilgili yaptığı yoruma da katılmamak elde değil. Başkan ne demişti, “Bizim bütçemize girmeden tüm işleri kamu eliyle, hibe projeleriyle ya da Avrupa birliği projeleri ile yapmak büyük başarı. Böylece belediyemizin bütçesini şehrimizin farklı ihtiyaçlarına harcama fırsatı bulmuş olacağız. Herkes şunu iyi bilsin ki, Konya’nın bütçesi sadece Konya’ya kalacak. Bu hibe projelerini eleştirmek yerine şehrimize daha çok hibe ve dış kaynaklı projeleri aktarmanın yollarını hep birlikte aramalıyız.”

Başkan haklı. Yıllarca başka şehirler kamu kaynaklarını en iyi şekilde kullandı, yatırımlar aldı. O yüzden hibe ile AB projeleri ile yapılan işleri desteklemek lazım. Bırakalım; “Konya tüm büyük yatırımlarını Ankara üzerinden hallediyor” diye başka şehirler hayıflansın. Biz yatırım anlamında yakaladığımız ritmin mutluluğunu yaşayalım.

Kalın sağlıcakla.