Konyaspor’un sorunu “İLETİŞİM”
Sezonun bitimine bir hafta kala çok şükür ligde kalmayı başardık. Konyaspor, “kötü bir sezon” nasıl geçirilir sorusunun tüm cevaplarını yaşadı bu yıl.
Devre arasından sonra da Aykut hoca ile devam kararından tutun da, yanlış transfer politikasına kadar hepsi yaşanan sürecin temelini oluşturdu.
Son haftaya gelindiğinde ise fikstüre de bakarak Konyaspor düşme hattının en önemli ismi konumundaydı. Futboldan anlayan kime sorsanız şampiyonluğa oynayan Başakşehir ve Trabzonspor’dan Konyaspor’un puan alabileceğine ihtimal vermezdi. Tabi futbolu güzel yapan da mucizelerin gerçekleşmesi. Bu sene çok şükür futbol mucizesi bizden yanaydı.
Alınan bu iki galibiyet, Selçuk İnan’ın son dakika İzlanda’ya attığı frikik golü ile eşdeğer oldu bizim için. Şehri düşmekten kurtardı bu galibiyetler. Futbolcuların sezon boyu performansı, Bajic meselesi, kötü transfer politikası gibi konulara girmeyeceğim. Benim asıl girmek istediğim konu Konyaspor’un iletişim sorunu.
Kulüpte cidden iletişim sorunu var.
Basınla iletişim sorunu, taraftarla iletişim sorunu, sosyal medya tarafıyla iletişim sorunu.
Eleştiren herkesi potansiyel muhalif gören bir yapıdan bahsediyoruz.
Bunun temelinde Konyaspor’un iletişim kanallarının iyi çalışmadığını görmek zor değil.
Hilmi Kulluk iyi niyetli bir başkan, Konyaspor sevgisi had safhada bir yönetici olabilir ama iletişim becerisi olmayan bir yönetici portresi var.
Konuştuğum Konyaspor camiasının içinden kişilerden ya da eskiden yöneticilik yapmış insanlardan Hilmi Kulluk’la ilgili olumsuz bir şey duymadım Allah için. Şekil yapayım, başkanlık sayesinde işimi gücümü artırayım derdinde olan bir adam değil.
Ama kindar bir yapısı var. Kendisini eleştirenlerin eleştirilerine kulak vermekten ziyade düşman olmayı tercih ediyor. Bu bir yönetici için en büyük tehlike.
Konyaspor şehrin bir markası ve değeri. Yani herkesin. Eleştiriler de olabilir, tebrikler de olabilir. Bu takım lig üçüncüsü olduğunda nasıl destek gördüyse, işler ters giderken de eleştiriler elbette olacaktır. Eleştiri olmazsa doğru yol bulunamaz.
Kullukspor olsaydı bu takımın ismi, “Kulüp babamın malı kardeşim, kimseyi ilgilendirmez” diyebilirdi başkan. Ancak burası Konyaspor, kimsenin malı değil. Şehrin markası. O yüzden şehirle iletişim kanalları sağlıklı tutarak, iyi günde kötü günde birlikte hareket etmeyi başarabilirsiniz.
Neden sürekli iletişimden bahsediyorum; önceki gün kulübün resmi sitesinden bir açıklama yayınlandı. Kötü gidişatta yönetimi eleştirenler, muhalif grupların tetikçisi olarak gösterilmiş. Genel kurulda başkan bu isimleri açıklayacakmış. Bakalım bu muhalif gruplar ve bunların tetikçiliğini yapan
gazeteciler kimlermiş. Tetikçi gazeteci nedir? Bir çıkar ya da maddi getiri karşılığı, birilerinin her istediğini yazan kişidir.
Yönetim bunu açıklamakla yükümlüdür. Eğer yönetim kendi tetikçileri varsa onları da açıklamalı mutlaka.
Tüm bu yaşananlara bakıldığında benim açından çıkan sonuç; Başkan Hilmi Kulluk’un acilen iletişim birimlerini gözden geçirmesinin gerekliliğidir.
Bugüne kadar Başkan Kulluk, hangi gazeteyi ziyarete gitti bilen var mı? Gazetecilere bilgi akışı ne kadar sağlıklı yapıldı? Kriz sürecinde iletişim dili ne kadar olumlu kullanıldı?
Basın sözcüsü, iletişim sorumlusu birimler basının sorularına ne kadar cevap verebildiler? Her eleştireni baskı altına almaya çalışmaktan ziyade, onunla iletişime geçilip neler yapıldığı, neler yapılabileceği konusunda doğru bir aydınlatma yapılamaz mıydı?
Sosyal medya ve resmi siteden yayımlanan bu tehdit dolu, şehri ayrıştırıcı mesajı yayımlarken, “Başkanım şöyle bir süreçte ortamı germeyelim. Ligde kalmanın coşkusunu tüm şehri kucaklayarak yaşayalım” diyen bir kişi çıkmadı mı koca kulüpte?
Bu sene çok şükür ligde kaldık. Doğru transfer hamleleriyle, karakterli bir oyuncu gurubuyla gelecek yıl çok güzel işlere imza atılabilir. Bunlar yapılabilecek şeyler.
Ancak Başkan Hilmi Kulluk’un acilen iletişim sorununu çözmesi, kendisine yol gösterecek, basınla iyi ilişkiler kurmasını sağlayacak kişiler bulması gerekiyor etrafına. Yoksa bu iletişimsizlik gelecek yıl (devam ederlerse) yine başlarını ağrıtacak, yine şehirde tatsızlıkların yaşanmasına zemin hazırlayacaktır.
Unutmasınlar ki; eğer Konya basını Konyaspor’u düşünmüyor olsaydı, hafta içinde çokça dillendirilen başkanın yönetim kurulu üyesiyle yaşadığı iddia edilen tartışma olayını körükler, olayı farklı noktalara getirebilirdi. Ama kulübe zarar gelmemesi adına kimse bu olayın üstüne gitmedi.
Başkan Konya basınını kendine düşman bellemekten vazgeçip, onlarla iletişim kurmayı denemekten kaçmamalı. Basında üç-beş adamım var onlar bana yeter diye düşünmekten vazgeçip, tüm basın mensuplarıyla sağlıklı bir iletişim kurmayı öğrenmeli. Eğer kendi yapamıyorsa kendisi adına basını bilgilendirecek, sağlıklı iletişim kuracak birilerini mutlaka kulübe kazandırmalı.
Yoksa bu tartışmalardan zarar göre yine Konyaspor Kulübü olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.