Soru: Hocam benim 8-13 yaşında oğlum var. Onları banyo yaptırırken çıplak yıkıyorum. Doğru değil diyorlar ne diyorsunuz açıklar mısınız?
Cevap: Bir anne o yaşlarda çocuğunu yıkarken tesettüre uygun kilot giydirmelidir. Aksi halde edep yerlerine bakılması edebini elle oynayarak yıkanması doğru değildir. Şayet bir anne veya baba eğer böyle bir durumda şehvet duyarsa karısı veya kocası artık ona haram olur. Buna çok iyi dikkat edilmesi gerekiyor.

Soru: Tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak caiz midir?
Cevap: Tüp bebek sunni yolla dölleme olayına denilir. Normal yoldan döllenme olmuyorsa işin inanmış, güvenilir uzmanına müracaat yapılır. Nikâhlı eşlerin kendi spermi olması şartıyla caizdir. Başkasının spermi kesinlikle caiz değildir. Bu gayri meşru bir çocuk edinme demektir. Bu ise haramdır. Avrupa’da tohum bankaları kurulmuştur. Çocuk isteyenler o bankadan sperm alıyor. Bu İslam’da haramdır.

Soru: Ben kuran kursu hocasıyım adetli günlerimde kuranı nasıl okutacağım? Ben sure sure öğretiyorum doğru mudur?
Cevap: Bu durumda Kur’an-ı harf harf kelime kelime öğretebilirsiniz. Hece hece öğretebilirsiniz. Kuranı bir baştan bir başa, sureyi bir baştan bir başa okumak haramdır. Kur’an’da Allah (c.c) şöyle buyuruyor: ‘La yemessühü illel mutahherun’ ona ancak temiz olanlar el sürer.

Soru: Bir gelin kayın pederiyle bir evde kalabilir mi? Yolculuğa çıkabilir mi?
Cevap: Gelin kayın pederine ebediyen haramdır. Yani oğlu ölse bile ona nikâhı haramdır. Yalnız fitne korkusu nedeniyle tedbirli olmak daha iyidir. Bunun için dikkatli olmak zorundayız.

Soru: Ben evlenmek istiyorum evlenirken nelere dikkat etmeliyiz? Hangi özelliklerine dikkat edeceğiz? Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Cevap: Peygamberimiz(s.a.s): “Kadınları yalnız güzellikleri için nikâhlamayın. Muhtemeldir ki güzellikleri onları ahlaken alçaltabilir. Onlarla malları içinde evlenmeyin. Beklide malları onları azdırır. Kadınlarla dindarlıkları için evlenin yırtık elbiseli, siyah ama dindar bir kadın daha hayırlıdır.” (İbni Mace) Kadın güzel huylu olmalı, görgülü olmalı, çok konuşan, konuşurken ağzını yüzünü eğen kadınla huzurlu olunmaz. Onun için bunlara dikkat edilmelidir. Ne yazık ki bu yıllarda ilk önce malı ve işi geliyor dindarlığı daha sonra aranıyor. Tabi genelde bu durumlarda yuva uzun ömürlü olmuyor. Boşanmalar hızla artıyor.
Peygamberimiz(s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kadınların hayırlısı yüzü güzel ve mihri az olandır.” (İbni Mace)

Soru: Hocam hacca yazıldık çıkmıyor. Biz de umreye gitmeye karar verdik. Hacca giderseniz daha iyi olur ama umre yaparsanız hac farz olur dediler ne dersiniz.
Cevap: Hacca gitmeye niyet etmişsiniz inşallah çıkar da gidersiniz. Ama buna rağmen umreye gitmenize bir mani hal yoktur. Hac; gücü yetenlere farz olur. Kur’an’da şöyle buyrulur: ‘menistedea ileyhi sebila’ ona yol bulanlara hac farz olur. Yani yol emniyeti olmazsa hac da farz olmaz. Kurada çıkmazsa hac farz olmaz. Yani niyet tamam ama gidemezse, ölürse Allah(c.c) hac sevabı yazar. Umreye gitmeye engel yok gidebilirsiniz.

Soru: Hocam oğluma düğün yapacağız. Veresiye altın alacağız ama bu doğru değil helal olmaz dediler ne dersiniz?
Cevap: Altın-gümüş döviz gibi şeylerin veresiyesi olmaz yani veresiye almak caiz değildir. Helal alışveriş sayılmaz. Ancak 300 gr altın emanet alırsınız zamanı gelince aynı ayarda 300 gr altını ödersiniz. Yani ödünç alma. Bugün böyle harman veresiye altın alınıp satılıyorsa İslam buna müsaade etmez. Ben yaptım oldu kabilinden yapılırsa kendileri bilir, neticesine katlanırlar. Üstat Sait Nursi hz. söyle buyurmuştur: “Cennet ucuz, cehennem de lüzumsuz değilmiş. Cehennemin yolları iyi niyet taşlar ile döşenmiştir.”

Soru: Hocam biz Almanya’da yaşıyoruz. Buluğa ermeden ölen Hıristiyan çocukları cennete mi gider cehenneme mi gider? Bunu tartıştık açıklar mısınız?
Cevap: Bazı âlimler bunların buluğ çağına ermeden ölen cehenneme gider diyenler vardır. Ama genel görüş bu çocuklar cennete girecektir. Çünkü Allah (c.c): “Hiçbir kimse başka birinin günahını yüklenmez (yüklenemez)”. Enam (164)
‘Vela teziru va ziraten vizra uhra’ kimse kimsenin günahından dolayı suçlanamaz. Buluğ çağına gelmeyen mükellef olamaz. Bunun içindir ki cennete girer denir. İnşallah öyledir.

Soru: Veresiye alış-veriş yapmak caiz midir? Vade farkı olduğu için caiz değildir diyorlar ne dersiniz?
Cevap: Bir malı alırken peşin fiyatı 5000 TL veresiye 5500 TL diyerek satış yapılabilir. Bu vade farkı faiz gibi algılanamaz. İslam’da iki pazarlık haramdır. Yani peşin pazarlık edip anlaştıktan sonra akit bittikten sonra onun üzerine vade farkı konulamaz.

Soru: Sünnet kılmak zorunda mıyız? Kılmazsak olmaz mı?
Cevap: Peygamberimiz (s.a.s) veda haccında şöyle buyuruyor: “Ben size iki kaynak bırakıyorum. Birisi Kur’an diğeri ise benim sözlerim (sünnetimdir).” Başka bir hadiste şöyle buyuruyor: ‘Sallu kema raeytü müni’ ‘namazı bende gördüğünüz gibi kılınız’ buyurur.
Peygamberimizin (s.a.s) üç türlü sünneti vardır.
a) Kavli sünnet: peygamberimiz(s.a.s) sözleri, emirler, yasakladıkları ve tavsiyeleridir.
b) Fiili sünnet: peygamber (s.a.s) in bizzat yaptığı, tatbik ettiği fiilleri, namazları, haccın yapılışının nasıl olduğu, ibadetler.
Peygamberimiz(s.a.s) farz dışında namaz kılmıştır. Sağlam hadislerle bize kadar gelmiştir. Öyleyse neden sünnetleri kılmayalım. Kılmazsak, peygamber(s.a.s) in şefaatinden mahrum oluruz. Şefaatini ummaya hakkımız var mıdır? Bizim yolumuz ehlisünnet yoludur. Sünnete sarılmak, bidatlardan kaçınmak bizim yolumuzun inceliğidir.

Soru: Hocam biz bir arkadaş gurubuyla tartıştık; oy veren, memurluk yapan kâfirdir, karısı da boşdur diyorlar ne dersiniz?
Cevap: Bir kimse, iman esaslarını kabul ettiği, helal haramı kabul ettiği müddetçe Müslüman’dır. Müslüman bir insana kafir demek kafir değilse onu diyen kafir olur. Bunu söyleyenlerin ilmi bir delilleri yoktur. Yani bu tür fikirler yurt dışından sokulmak istenen fikirlerdir. İslam’ın birlik ve bütünlüğünü bozmak için söylenmiş sözlerdir. İslam toplumuna zarar verir söyleyenleri de gülünç duruma düşürür.